Türkiye’nin “Eko-Etiket” logosu açıklandı
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Mustafa Öztürk, ürün ve hizmetlerin çevreye duyarlı ve çevre dostu olduğunu gösteren “Türkiye’de Ulusal Çevre Etiket Sisteminin Kurulması” projesinin hayata geçtiğini belirterek, “Vatandaşlar, bu ürünleri alırken ‘Benim de doğaya ve çevreye bir katkım olsun’ diyecek” dedi.
“Türkiye’de Ulusal Çevre Etiket Sisteminin Kurulması” projesinin kapanış toplantısı yapıldı. Toplantıda, “Ulusal Eko-Etiket Logo Yarışması”nda birinci seçilen Türkiye’nin logosu açıklandı.
Türkiye’nin kurumsal kapasitesinin artırılması ile AB Eko-Etiket mevzuatının Türkiye mevzuatına kazandırılmasının hedeflendiği projenin kapanış toplantısında konuşan Öztürk, yaşanılabilir bir çevrenin oluşmasına katkı sağlayan doğaya duyarlı ürünlerde “Eko-Etiket” logosu olacağını kaydetti.
Mustafa Öztürk, “Proje, kullanılan her türlü kimyasalın doğa ve çevre ile uyumlu, doğada bozulabilir, doğaya tepki göstermez maddelerden oluşmasıyla ilgili yol haritasını ortaya koymaktadır” ifadesini kullandı.
Her bir sektörde üretilen malzemelerle ilgili ayrı ayrı kriterler devreye girdiğine dikkati çeken Öztürk, “Bakanlığımızda oluşturulan birim tarafından bu kriterler değerlendirilmekte ve bu değerlendirme sonucunda ilgili firmalara bu etiketler verilmektedir” diye konuştu.
“Eko-Etiket”i olan firmaların ürünlerinin piyasaya arz edildiğinde avantajlar kazanacağını söyleyen Mustafa Öztürk, şöyle konuştu: “Vatandaşlar, bu ürünleri alırken ‘Benim de doğaya ve çevreye bir katkım olsun’ diyecek. Bir malzeme satın alacağı zaman, ‘Eko-Etiket’li, doğa dostu ürünleri almayı önceliklendirmesi arasına katarak, havanın, suyun, toprağın kirletilmesinin ve küresel ısınmanın azaltılmasına katkı vermeye, atık oluşumunu minimize etmeye, enerji ve su tüketimini en aza indirmeye, çevreye zarar verici kimyasalları kullanmamaya, aldığı bir ürünle katkı verecek. Böylece daha yaşanılabilir bir çevrenin oluşmasına vatandaşlarımız da bizler de katkı vereceğiz.”
“Eko-Etiket”li ürünlerin dünyanın her yerinde pazarlanmasının ve dolaşımının kolaylaşacağını da belirten Öztürk, şunları ifade etti: “Çevre etiketi, gönüllülük esasına dayanan bir uygulamadır. Sürdürebilir tüketim ve üretim politikasının bir parçası olarak ifade edilebilen ürün ve hizmetlerin çevreye duyarlı, çevre dostu olduğunu gösteren, ürünün ham maddesinden, üretiminden çöpe atılmasına kadar geçen süreçte, ürünün çevresel etkilerinin azaltıldığının garanti edilmesinin ve çevre dostu ürünlere verilecek, çevreye en az zarar veren zararsızlık etiket sistemine yönelik farkındalığın artırılması planlanmaktadır.”
“Eko-Etiket” logosu belirlendi
Toplantıda, “Ulusal Eko-Etiket Logo Yarışması”nda dereceye girenlere de ödülleri verildi. Yarışmada, Dilara Şebnem Esendemir’in tasarladığı logo 1’inci seçilerek, Türkiye’nin “Eko-Etiket” logosu oldu. Ödülü Esendemir adına Gizem Ünlü, Çevre Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Mustafa Öztürk’ten aldı. Yarışmada 2’ncilik ödülünü Onur Dal, 3’üncülüğü de Doğukan Karapınar elde etti. Yasin Büyüktaşkapulu ise mansiyon ödülüne layık görüldü. Yarışmanın 1’incisi 10 bin, 2’ncisi 5 bin, 3’üncüsü ise 2 bin 500 liralık ödülün sahibi oldu. Yarışmada mansiyon ödülü olarak ise bin lira verildi.
Proje kapsamında Türkiye’de ilk kez tekstil sektöründe 3 firmaya 3 üründe, seramik sektöründe 3 firmaya 9 üründe, kâğıt sektöründe 2 firmaya 3 üründe olmak üzere toplam 8 firmaya 15 üründe çevre etiketi verildi. Böylece Türkiye’de “Eko-Etiket” sistemine geçilmiş oldu.
Toplantıya, Hazine Müsteşarlığı Merkezi Finans ve İhale Birimi Başkanı Mehmet Selim Uslu, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Bölüm Başkan Yardımcısı Tibor Sztaricskai, WYG Türkiye Teknik Müşavirlik ve Mühendislik Hizmetleri Direktörü Cengiz Kansu ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığından yetkililer katıldı.
“Eko-Etiket” nedir?
Ürünün ham madde temininden geri kazanımına kadar her safhasını kapsayan ulusal çevre etiket sistemi, temiz üretim, sürdürülebilir tüketim için bir araç ve yeşil aklamaya (çevreye uyumlu gibi göstermeye) karşı kılavuz oluyor. Sistem, tüketicilere seçenek sağlayacak bilgiyi sunuyor.
Sistemle ayrıca “enerji verimliliği”, “atık minimizasyonu” ve “ürün yönetimi” de teşvik ediliyor. Böylece insanların çevreye zararlı ve daha duyarlı ürünler arasında ayrım yapmasına yardımcı olunuyor.
Öte yandan, “Eko-Etiket” üreticilerin hem ihracatta avantajlı duruma geçebilmesine hem de iç pazarda ürünlerinin tercih edilmesine imkân sağlıyor.
