Thursday, Mar 28th

Last updateThu, 28 Mar 2024 9am

Buradasınız: Home Makale Teknoloji

Endüstrinin sürdürülebilirliği için “ömür boyu kullanım” fırsatı

Tüm ürün gamını uzun ömürlü ve bakımı kolay şekilde tasarlayan FANUC, yalnızca Avrupa’daki deposunda yer alan 600 bin yedek parçayla servis teknisyenlerinin ihtiyaç duyduğu tüm parçaların yüzde 99,96’sını bünyesinde tutuyor.

Avrupa’daki birçok şirket teknolojik değişim sürecinin hemen ortasındayken Japon otomasyon uzmanı FANUC, uzun yıllardır ömür boyu servis, onarım ve geri dönüşümü iş modeline entegre ederek rekabet avantajında öne çıkıyor. Sürdürülebilirlik hedefleriyle uyumlu olacak şekilde kullanıcılarına uzun ömürlü ve bakımı kolay ürünler sunan şirketin dünya çapında yer alan onarım merkezleri ve yedek parça depoları ise “iyi müşteri hizmeti” anlayışının devamlılığını sağlıyor.

FANUC’ta servis teknisyenleri kendilerinden daha yaşlı ürünlerle çalışabiliyor

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın şirketlerin iş yapış modellerini değiştirerek ürünlerin bakım ve yenilenmesini daha da önemli kıldığını belirten FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, “Bizim açımızdan servis teknisyenlerimizin kendilerinden daha yaşlı FANUC ürünleri üzerinde çalışması alışılmadık bir durum değil. Fakat dünyada da bu durumun son dönemde endüstrinin normali olmaya başladığını gözlemliyoruz. Döngüsel ekonomiye ayak uydurmaya çalışan müşterilerimizin üretim hatlarını sıfırdan inşa etmek yerine daha sık yenilediğini görüyoruz. Bu durum yalnızca sürdürülebilirlik açısından değil, aynı zamanda finansal açıdan da işe yarıyor. Halihazırda FANUC tel EDM makinelerine sahip olan müşterilerimiz uzun yıllardır sorunsuz şekilde onarım hizmeti alıyorlar. Bunu da servis personelimizin en etkili şekilde hareket edebilmesi adına eski model serilerinin planlarını, olası arıza kaynaklarına ilişkin bilgileri ve onarım talimatlarını içeren veri tabanlarını oluşturarak başarıyoruz” dedi. 

Sürdürülebilirlik etki analizi tasarımın merkezinde

Siemens Digital Industries Software, Siemens Xcelerator portföyünün öncü ürün mühendislik çözümü olan NX™ yazılımına yönelik en son güncellemeleri duyurdu

Siemens, NX yazılımı ile optimizasyonu hızlandırıyor ve sürdürülebilirliği ürün tasarımının merkezine yerleştiriyor. Yazılım, havacılık, otomotiv, tüketici ürünleri gibi birçok sektörde tanınmış markalardan başlayarak yeni nesil start-up'lara kadar geniş bir yelpazede tercih edilen tasarım, mühendislik ve üretim çözümü olarak öne çıkıyor.

CIMdata'da İcra Danışmanı Dr. Ken Versprille konuyla ilgili açıklamasında şu ifadelere yer veriyor: "NX'nin sürekli güncelleme yaklaşımıyla sağlanan son güncellemeler ve geliştirmelerle birlikte Siemens, sürdürülebilirliğe odaklanmış bir yaklaşım sergilemiştir. Üreticinin ürün karmaşıklığı ve optimizasyonuyla başa çıkmakla kalmayıp bunu yaparken sadece işlevsellik gereksinimlerini değil, aynı zamanda çevresel etkiyi azaltmada üreticilere yardımcı olacak yeni bir set akıllı sürdürülebilirlik odaklı araçlarla tamamlanan bir iş akışı sunuyor. Sürdürülebilirlik, tüketici talepleri, kurumsal hedefler veya hükümet düzenlemeleri tarafından yönlendirilen her sektörde önemli bir odak noktasıdır ve bir ürünün çevresel etkisi, tasarım aşamasında sadece düşünülmekle kalmayıp optimize edilmesi gereken bir isterdir - özellikle de tüm ürünle ilgili çevresel etkilerin %80'inin ürün tasarım aşamasında belirlendiği tahmin edildiğinde. NX ile sunulan yeni Sürdürülebilirlik Etki Analizi yeteneği, bir ürünün geliştirme iş akışının merkezine çevresel etki değerlendirmesini koymaktadır. Bu, bir ürün mühendislik çözümünün, doğru 3D tasarım verileriyle birleştirilmiş yapay zekâ destekli malzeme öneri motoruna dayalı EN15804 tabanlı sürdürülebilirlik metriklerini sunması açısından bir ilk olmuştur. Bu yetenek, organizasyonların çeşitli ve kapsamlı 30+'dan fazla çevresel etkiyle birleştirilmiş tam 3D tasarım entegre sürdürülebilirlik raporlama ile tasarım kararlarının ve malzeme seçiminin etkisini hesaplamasına, değerlendirmesine ve optimize etmesine olanak tanır.”

Yeni otomatik etiket kontrol çözümleri

METTLER TOLEDO Ürün Kontrol Sistemleri, gıda üreticileri için tamamen otomatik, tam etiket kontrolü hizmetini piyasaya sürdüğünü duyurdu. Teknolojinin, her türlü ürünü ve ürün şeklini bütünüyle kontrol etmenin yanı sıra, etiket verileri ve kaliteyle ilgili hata risklerinin tamamını tespit edebildiği belirtiliyor. Şirket V13 yassı paket etiket kontrol sistemi, CV ve CMV kombine sistemlerinden oluşan bu yeni portföyün, yüksek hızlı üretim hatlarında %100 otomatik etiket kontrolünü güvenilmez, manuel nokta kontrollerinin yerine kullanmanın uygun maliyetli bir yolu olduğunu iddia ediyor. Çözüm, tüketici güvenliğini desteklemek, ürün geri çağırmalarını ve perakendecilere uygulanan yüksek para cezalarını önlemek için BRCGS gibi sektör yönergelerine uygun olarak belgelenmiş etiket kontrolünün yapılmasına yardımcı oluyor.

METTLER TOLEDO Kameralı Kontrol İş Geliştirme Müdürü Neil Gruettner yeni teknolojileri ile ilgili yaptığı açıklamada: "%100 otomatik etiket kontrolü portföyümüz tamamen esnektir ve montaj kitleri, bağımsız sistemler veya otomatik ağırlık kontrol terazileri, metal dedektörleri veya x-ray sistemleri gibi diğer ürün kontrol cihazlarımızla birlikte mevcut üretim hatlarına kolayca entegre edilebilen çözümler sunar. Yeni ve mevcut müşterilerimize, manuel kısmi kontrollerinin yerine iş tekrarı, ürün geri çağırma riskleri ve perakendecilere uygulanan para cezalarını azaltmaya yardımcı olan %100 etiket kontrolü teknolojisini kullanmanın ne kadar kolay olduğunu göstermeyi dört gözle bekliyoruz” diye belirtiyor.

Termal kamera sistemlerinde tak-çalıştır entegrasyonu

Teledyne FLIR’in Boson+ ve Hadron 640R için çevrimiçi destek araçları, mühendislerin ve geliştiricilerin, donanım ve yazılımları kullanarak entegrasyona hemen başlamalarını sağlayacak

Teledyne Technologies’in bir iştiraki olan Teledyne FLIR, Boson®+ termal kamerası ve Hadron™ 640R çift kamera modülü için kapsamlı bir çevrimiçi geliştirici destek içeriği sunmaya başladı. Savunma ve endüstriyel sektörler ile yeni kullanım alanları için termal ürün geliştirmeyi basitleştirirken riski azaltmaya yardımcı olacak ipuçları ve belgeler sunan program kapsamında, entegrasyon destek videoları ve ek çevrimiçi içerikler de bulunuyor.

Teledyne FLIR Ürün Yönetiminden Sorumlu Başkan Yardımcısı Dan Walker, konuyla ilgili şunları paylaştı: “Teledyne FLIR, kapsamlı kullanıcı kılavuzları, çizimler ve uygulama notlarının yanı sıra grafiksel kullanıcı arayüzleri, yazılım geliştirme kitleri ve geliştirici kitleri gibi veri paketleri ile termal kamera modüllerimizin, dronlar, elde taşınabilen cihazlar, güvenlik ürünleri gibi birçok ürüne entegre edilmesini destekliyor. Entegrasyon destek serimiz, müşterilerimizin bizim donanımlarımızı, yazılımlarımızı ve araçlarımızı kullanarak en kısa sürede geliştirmeye başlamaları için çevrimiçi destek sağlıyor.”

FANUC, CRX-10iA/L robotuyla endüstriyi gelecekle buluşturdu

WIN EURASIA fuarına fabrika otomasyonuna dair en güçlü çözümlerinden CRX-10iA/L robotuyla katılım gösteren FANUC, sunduğu uygulama örneklerini sergiledi

Sektör ayırt etmeksizin bugünün ve geleceğin robot teknolojilerini geliştiren Japonya merkezli CNC, robot ve makine üreticisi FANUC, bu yıl “Endüstri gelecekle buluşuyor” mottosuyla düzenlenen ve sektörünün en büyük uluslararası sanayi fuarı WIN EURASIA 2023’e katılım gösterdi. Otomasyon, lojistik, kaynak, elektrik, elektronik, enerji, metal işleme, hidrolik ve pnömatik sektörlerini İstanbul Fuar Merkezi’nde bir araya getiren fuarda CRX-10iA/L robotunu tanıtan FANUC, üretimdeki inovatif uygulama örneklerini gösterme fırsatı buldu. 

FANUC’ta hedef yarının üretimini bugünden yakalamak 

İmalat sanayinin son dönemde otomasyon ve robot kullanımına geçişinin hızlanmasının bir tercihten ziyade zorunluluk halini aldığını ifade eden FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, “WIN EURASIA çatısı altında alanının en iyi firmalarıyla yer almak bizim için özel bir deneyimdi. Endüstri 4.0’ın bu denli önem kazandığı ve hatta Endüstri 5.0’ın ciddi anlamda gündem olduğu günümüzde robotların varlığı üretimin temelini yeniden yazıyor. Biz de FANUC olarak yılların getirdiği tecrübeyi geleceğe dokunan inovasyonla birleştirip çözümler sunuyoruz. Bu doğrultuda ise fuarda hafif ve programlaması kolay yapısıyla öne çıkan CRX-10iA/L robotumuzla yer aldık. CRX-10iA/L’nin kendisine entegre edilen 3D kamerası, onu iş sürecindeki tüm görüntüleri hareket halindeyken çekip uygulamada ciddi anlamda zaman tasarrufu sağlamasına olanak tanıyor. Böylelikle iş süreçleri de daha kesintisiz ilerliyor. Otomasyona geçişte çözüm arayan stant ziyaretçilerimize de bir sürpriz hazırladık. Robotumuz hünerlerinin ne denli çeşitli olduğunu göstermek için misafirlerimizin seçtikleri kokteyli de hazırlayıp kendilerinin beğenisine sundu. FANUC olarak endüstriye sunduğumuz çözümleri geliştirmeye devam edecek, yarının üretimini bugünden yakalamayı sürdüreceğiz” dedi.

Kolay geri dönüşüme yönelik plastik ambalaj tasarımı geri dönüştürülebilirliği artırıyor

Ambalaj plastikleri, üretilen tüm plastiklerin yaklaşık %36'sını oluşturmaktadır. Plastik ambalajların birçok ürünü ve gıdayı güvende tutma ve raf ömürlerini uzatma gibi avantajları vardır. Bununla birlikte, plastik ambalaj malzemelerinin yaklaşık %85'i plastik atık olarak doğayı kirletmektedir. Ambalaj plastik atıklarının çevre ve ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması, kolay geri dönüşüme yönelik ambalaj tasarımı ile mümkündür. Ayrıca verimli plastik geri dönüşüm makineleri ile de plastiklerin yaşam döngülerini uzatabiliriz.

Kolay geri dönüşüme yönelik plastik ambalaj tasarım ipuçları

Plastik ambalajların kolay geri dönüşüme yönelik tasarlanması, aşağıda belirttiğimiz gibi çeşitli şekillerde gerçekleştirilebilir. Bu unsurların uygulanması, plastik ambalaj malzemelerinin geri dönüşüm oranını artırmak ve plastik atıkları azaltmak için son derece yararlı olacaktır.

Konica Minolta “Sanal Showroom Platformu”nu geliştirdi

Konica Minolta, ödüllü sürükleyici deneyimi olan “Sanal Showroom Platformu” ile müşterilerine özel demo fırsatı sunuyor. 2020'deki lansmanından bu yana Sanal Showroom, 2022 Alman İnovasyon Ödülleri tarafından kabul edilmişti. Şu anda 2 bin showroom oturumuna ulaşan platform, iş günü başına ortalama üç oturuma ulaşmış oldu.

Platformu kullanan ülkeler arasında; Almanya, Avusturya, İspanya, Türkiye, Ürdün, Suriye, Lübnan, Irak, BAE, Kuveyt, Katar, Bahreyn, Umman, Suudi Arabistan Krallığı, Mısır, Libya, Tunus, Cezayir ve Fas bulunuyor.

Müşteriler ve potansiyel müşterilerle anlamlı, bilgilendirici ve amaca yönelik bir şekilde bağlantı kurmak, pandemi sonrası daha da önemli hale geldi. Zamanında iletişim ve çok değerli bilgilerin ihtiyaç duyulduğunda teslim edilmesi doğal bir beklenti yarattı. Konica Minolta, bu ihtiyacı karşılamak için Sanal Showroom'unu geliştirdi. Çevrimiçi platform, başlangıçta şirketin önde gelen üç ticari ve endüstriyel baskı sistemi için oluşturuldu. Toner tabanlı AccurioLabel 230 etiket baskı makinesi, AccurioPrint C14000 yüksek hacimli üretim baskı makinesi ve AccurioJet KM-1e UV inkjet üretim baskı makinesi. Ayrıca sanal showroom, AccurioShine 3600'e de ev sahipliği yapabiliyor. Ziyaretçiler, söz konusu makinenin bir demosunu görmenin yanı sıra, numuneler alabiliyor ve süslenmiş baskı örneklerini süslemesiz bir baskıyla karşılaştırabiliyorlar. 

Konica Minolta’nın web sitelerindeki özel bir açılış sayfası aracılığıyla kaydolan müşterilerine ve potansiyel müşterilerine özel şirketin bir satış temsilcisi eşlik ediyor. Sunucular ve ziyaretçiler sanal bir alanda gerçekçi ürünlerle etkileşim kurabiliyorlar. Aynı zamanda endüstriyel veya ticari bir baskı showroomunda 3D sanal turun, baskı örnekleri galerilerinin, teknik ve diğer içeriklerin, devam eden etkileşimli toplantıların ve belirli üretim baskı makinesiyle ilgili ayrıntılı sunumların keyfini çıkarabiliyorlar. Animasyonlu kağıt akışı gösterileri, farklı mürekkep renkleri ve kağıt yükleme ile baskı sonrası ürün istifleme dahil olmak üzere makinelerin canlı sanal çalışması da ayrıca bulunuyor.

TOMRA, dinamik LIBS teknolojisine sahip yeni AUTOSORT™ PULSE makinesini sunuyor

Alüminyum alaşımlarının yüksek verimlilikte ayıklanması için tasarlanan yeni makiine, endüstri standartlarını yeniden tanımlıyor ve yeşil alüminyumun yolunu açıyor.

Metal geri dönüşüm endüstrisinde onlarca yıllık deneyimini kullanan TOMRA, metal segmentinde bir kilometre taşı olan AUTOSORT™ PULSE makinesini pazara sunuyor. Alüminyum hurdalarının alaşım türlerine göre yüksek hassasiyetle ayıklanması için dinamik LIBS teknolojisi ile donatılan yeni ayıklama sistemi, yüksek kaliteli ikincil metaller üretmek üzere geniş bir uygulama yelpazesinde kullanılabiliyor.

Metal endüstrisi hem enerji tüketimini hem de birincil malzemelerin kullanımını azaltmak için geri dönüşüm oranlarını artırmaya çalışırken, sınıfının en iyisi olan ayıklama teknolojilerinin kullanılması büyük önem taşıyor. Bu teknolojiler, karışık hurdadan, daha fazla işlenebilen ve yüksek oranda geri dönüştürülmüş içeriğe sahip birincil benzeri malzemeye dönüştürülebilen saf mono malzemelerin geri kazanılmasını sağlıyorlar. TOMRA Recycling Sorting Metal Pazarı İş Geliştirme Müdürü Frank van de Winkel, konuyla ilgili olarak; "Alüminyum hurdası, birden fazla alaşımdan oluşuyor. Uygulamaya bağlı olarak, malzemenin özelliklerini tanımlayan farklı alaşımlı metallerin bir karışımını içeriyorlar. Kaliteyi koruyarak belirli bir alaşımı geri dönüştürmek için söz konusu alaşım sınıfının hurdanın içinden ayıklanması gerekiyor. Bu, yalnızca LIBS gibi en gelişmiş teknolojilerle yapılabilen bir görev. Şirketimiz bünyesinde görev alan mühendislerden oluşan ekibimiz, mükemmel bir performans sağlanması için bu teknolojinin geliştirilmesinde uzun bir süre titizlikle çalışarak önemli bir çaba sarf etti. AUTOSORT™ PULSE, geri dönüşüm profesyonellerine alüminyumu alaşım sınıflarına göre ayıklama ve zorlu uygulamalar için döküme hazır ürünler üretme imkânı veriyor” diye belirtti. 

Cobot’lar tüm sektörlerde her işletmeye özel çözüm sağlıyor

Universal Robots cobot'ları, her ölçekten üreticilere esnek otomasyon imkânı sunuyor. Montajdan boyamaya, vidalamadan etiketlemeye, paketlemeden cilalamaya, enjeksiyon kalıplamadan kaynağa kadar her türlü uygulamada fark yaratıyor. Kolaboratif robot teknolojisi üretimde daha fazla verimlilik elde etmeye ve kaliteyi sürdürmeye yardımcı oluyor. Küresel pazarda rekabet edebilmeyi sağlarken, bununla birlikte üretim kapasitelerinde artan kalite, süreklilik ve üretim hızı gibi avantajlar getiriyor. Universal Robots’un oldukça kolay programlanan, esnek, dayanıklı, yüksek hassasiyete sahip çok amaçlı kullanılabilen kolaboratif robotları, tüm sektörlerin otomasyona geçmesine imkân tanıyor. Şirket, geniş distribütör ağı ve sistem entagratörleri ile ister büyük ister küçük boyuttaki her işletmeye özel çözümler sağlıyor. Universal Robots kolaboratif robotlarıyla alma-bırakma, makine besleme, CNC besleme, paketleme, paletleme, etiketleme, kalite kontrol, montaj, çapak alma, parlatma ve cilalama, enjeksiyon kalıplama, cıvatalama, laboratuvar analiz ve testi, yapıştırma ve dağıtma, kaynak uygulamaları ve buna benzer pek çok uygulama yapılıyor.

Renault elektrikli araç (EV) motor montaj ve gövde kaynak hattını ABB ile genişletiyor

ABB, son 24 ayda büyük endüstriyel robot portföyünün 160 adedinin çoğunu teslim etti. Siparişin finansal detayları açıklanmadı.

ABB'nin robotik otomasyon çözümleri, Renault Grubu'nun Cléon ve Douai Fransa'daki gelişmiş e-motor montaj hatlarında kapasite artışı sağlanmasını destekleyecek. Şirketin Douai tesisinde ABB teknolojisi, yeni gelişmiş gövde kaynak hatlarıyla yeni nesil elektrikli araçların üretilmesine yardımcı olacak. 

ABB Robotik Bölümü Başkanı Marc Segura, "ABB, Renault Grubu ile yirmi yılı aşkın bir süredir çalışmaktan gurur duyuyor ve ürün serilerinin elektrifikasyonunu hızlandırırken onlarla bir kez daha işbirliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Renault Grubu, başarılı Zoe modeli ile elektrikli araç pazarında bir öncü haline geldi. Esnek üretim konusundaki uzmanlığımızla, hepimiz sürdürülebilir ulaşım geleceğine doğru ilerlerken bu başarıların devam etmesini sağlamak için sabırsızlanıyoruz” dedi.

Renault Grubu'nun sürdürülebilir kârlılık oluşturmaya yönelik dönüştürücü 'Renaulution' stratejisini destekleyen siparişler, ABB'nin Renault Grubu'nun en büyük EV üretim teknolojisi sağlayıcılarından biri olma konumunu sağlamlaştırıyor. ABB'nin tüm üretim sürecini destekleyen teknolojisi ve çözümlerini öne çıkarıyor.

ABB, geniş endüstriyel robot portföyünün yanı sıra, robot hareketinin güvenlik denetimini sağlayan, daha yalın otomasyon hücreleri ve daha yakın işbirliği sağlayan SafeMove yazılımı ile motor sargı, dengeleme ve test dahil olmak üzere karmaşık süreçler için entegrasyon uzmanlığıyla kapsamlı ürün portföyünden 50'den fazla ek yazılım uygulamaları sağlıyor.

Kaynak: ABB Robotik

Robot aksesuarlarını tüm endüstriyel ağlara bağlamak

Dünya çapındaki fabrikalarda çalışan endüstriyel robotların sayısı artmaya devam ediyor. Robotları verimli bir şekilde kullanmak ve üretkenliği en üst düzeye çıkarmak için ise şirketler robotların farklı görevleri yerine getirmesini sağlamak adına robotlara robot aksesuarları takıyorlar.

Gerekli robot aksesuarlarını geliştirme, üretme ve kurma konusunda uzman bir şirket olan RSP, yeni bir takım değiştirici serisi geliştirmeye başladığında, müşterilerinin beklentilerini karşılaması ve fabrika ağlarına bağlanabilen bir takım değiştirici sağlaması gerekiyordu. Ancak gerekli ağ teknolojisini geliştirmek, şirketin uzmanlığının dışında kalan karmaşık bir işti. Şirket bu noktada HMS'den Anybus çözümlerini buldu. HMS, fabrikanın ağıyla bağlantı sağlayan ve RSP'nin robot aksesuarları yapmaya odaklanmasını sağlayan bir Anybus iletişim ara yüzünün alet değiştiriciye yerleştirilmesine yardımcı oldu.

Robot System Products (RSP) Pazarlama Müdürü Henrik Hofström, "Gücümüz, yaklaşık 20 yıldır endüstriyel robotlarla çalışarak elde edilen uzmanlık bilgisinde yatmaktadır. Bu uzmanlık bilgisi, müşterilerimizin robot esnekliğini geliştirmesine ve üretkenliği artırmasına yardımcı olan sağlam, çok yönlü endüstriyel robot aksesuarları yapmamızı sağlıyor. RSP'nin ana ürün serilerinden birisi de takım değiştiricileridir. Bir robota bir takım değiştirici takılır ve robotun takımı hızlı ve güvenli bir şekilde değiştirmesini mümkün kılar” diyor.

OMRON, cobot paletleme çözümünü piyasaya sürüyor

Şirketin makine kontrolöründeki yeni Paletleme Fonksiyon Bloku, çeşitli palet modellerinin hızlı ve kolay bir şekilde kurulmasını sağlıyor.

OMRON, kolaboratif robotlar için daha esnek üretim süreçlerine yönelik ihtiyacı karşılarken programlama süresini azaltan yeni bir paletleme çözümünü piyasaya sürdüğünü duyurdu. PLC tabanlı cobot paletleme çözümü, özel bir Paletleme Fonksiyon Bloku ile donatılmış OMRON NX1 serisi modüler makine kontrolöründe oluşturuldu.

Kolabrotif robotları içeren paletleme çözümleri, küçük alanlara sığabiliyor ve ek emniyet çitleri olmadan insanlarla yan yana güvenli bir şekilde çalışabiliyor. Aynı zamanda operatörleri ağır kaldırma görevlerinden ve tekrarlanan görevlerden kurtarıyor. Bu nedenle cobot paletleyiciler, birçok sektörde ve hat sonu uygulamalarında tercih ediliyor.

Kollmorgen, AKMA servo motorunu tanıttı

Şirket, AKM™ portföyünü dayanıklılık, temizlenebilirlik ve çok yönlülük sunan yeni bir yüksek performanslı servo motor ile genişletiyor

Yüksek performanslı hareket kontrol sistemlerinde küresel bir şirket olan Kollmorgen, dayanıklılık, temizlenebilirlik ve çok yönlülük için özel olarak üretilen AKMA servo motorunun piyasaya sürüldüğünü duyurdu. Motor, makine tasarımcılarına orta ila ağır yıkama uygulamalarında paslanmaz çeliğe karşı uygun maliyetli hijyenik bir seçenek sunmak için sertleştirilmiş anodize alüminyum yüzey kullanıyor.

Şirkete göre, servo motorun hafif tasarımı, kurulumunu ve bakımını kolaylaştırırken yüksek tork yoğunluğu, makine üreticilerine daha küçük bir alanda daha fazla performans sunuyor. Motorun, yiyecek ve içecek işleme ile farmasötik ve tıbbi paketleme operasyonlarındaki hassas hareket uygulamaları için ideal performans gösterdiği de verilen diğer bilgiler arasında yer alıyor. AKMA'nın IP69k derecesi, ıslak ve zorlu ortamlarda bile yüksek performans sunmasını sağlayarak anten kaide sistemleri için izleme ve konumlandırma gibi kritik uygulamaları da destekliyor.

Anodize alüminyum yüzey, geniş bir pH aralığında kimyasallara karşı güçlü bir direnç sunuyor. Motorun daha pürüzsüz ve sertleştirilmiş yüzeyi çizilmeye karşı daha dayanıklı olduğundan ve boyalı bir motor gibi pul pul dökülmeyeceğinden gıda hattının üzerinde kullanılabiliyor. AKMA'nın paslanmaz çelik şaftı işlevsel güvenlik gereksinimlerini karşılarken, "tek parça" yuvarlak gövde yapısı su birikintisini ve su girişini önlemek için flanş ile gövde arasında bir conta ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Motorun ayrıca daha yüksek OEE ve motor dayanıklılığı için iç ve dış basıncı eşitlemek üzere havalandırmalı bir tasarımı bulunuyor.

Kollmorgen Mühendislik Başkan Yardımcısı Ross McMillan, "Paslanmaz çelik yüzeylerin gerekli olmadığı yıkama ortamlarında uygun fiyatlı bir motor seçeneği arayan mühendislere AKMA servo motorları sunmaktan heyecan duyuyoruz. Artık performans ile değeri dengelemek ve ihtiyacınız olmayabilecek bir yüzey kalitesi için fazla harcama yapmaktan kaçınmak mümkün" açıklamalarında bulunuyor.

Kaynak: Kollmorgen

Samfacc markalı ürün alma robotları ile müşterilerimize rakipsiz fiyat-performans oranı sunmaktayız

Plastik sektörü için robot uygulamalarında 23 senelik tecrübeye sahip olan firmamız, üreticilerimizin ihtiyaçlarına paralel olarak otomasyon çözümlerinde ürün ve uygulama çeşitliliğini arttırmaya devam etmektedir.

Sps Senur Plastik Sistemleri robot-otomasyon uygulamalarına dair, plastik enjeksiyon makineleri için ürün alma robotları, kolaboratif robotlar (cobot), kalıp içi ve baskı sonrası olmak üzere etiketleme otomasyon çözümleri sunmaktadır.

Ürün gamımızda yer alan 3 eksenli ürün alma robotları, yatay plastik enjeksiyon makineleri için kullanılırken, 6 eksenli robotlar montaj hatları, yükleme-boşaltma, dizme, kaynak uygulamaları gibi alanlarına ilave olarak dikey enjeksiyon makinelerinde de kullanılmaktadır.

Robotlar, plastik enjeksiyon makineleri uygulamaları için her geçen gün daha popüler hale gelmektedir. Ulusal ve uluslararası alanda rekabetin her geçen gün artması, üretim verimliliği ve ürün kalitesinin artırılması zorunluluklarını beraberinde getirmektedir.

FANUC, CRX-10iA/L robotuyla WIN EURASIA 2023’te yerini alıyor

Dünyanın önde gelen fabrika otomasyonu üreticilerinden biri olan FANUC, yeni mottosunu “Endüstri gelecekle buluşuyor” olarak belirleyen ve sektöründe bölgenin en büyük uluslararası sanayi fuarı olan WIN EURASIA 2023’e katılım gerçekleştiriyor. Fuarda Salon 6 - Stant B160 numaralı alanda fabrika otomasyonuna dair yenilikçi teknolojilerinden biri olan CRX-10iA/L robotuyla ziyaretçilerini ağırlayacak olan firma, robotun sunduğu avantajları uygulamalı olarak sergileyecek. 

Kokteyller CRX-10iA/L’den…

Hafif ve programlaması kolay yapısıyla öne çıkan FANUC robotu CRX-10iA/L, fuarda standı ziyaret eden misafirler için seçtikleri kokteyli hazırlayacak. Fuar katılımcıları için hünerlerini sergileyecek olan robot, kendisine entegre edilen 3D kamera sayesinde iş sürecindeki tüm görüntüler hareket halindeyken çekip uygulamada ciddi anlamda zaman tasarrufu sağlıyor. Binpicking işlemleri ise 2 boyutlu kameralara ek derinlik algılamaya sahip CRX-10iA/L ile daha kararlı ve hızlı çalışırken günümüz üretim sistemlerinin yükünü hafifletiyor.

Tek sensörle kutuların dolum yüksekliklerini üç boyutta ölçebilme olanağı

Banner ZMX 3D Time of Flight Sensörü, 3D alanda yüksekliklerdeki değişiklikleri algılayabiliyor

Endüstriyel otomasyon üreticisi Banner Engineering’in ZMX serisi 3D Time of Flight Sensörleri, bir kutu veya benzer bir kabı doldurmak üzere yönlendirilen malzeme, ürün ve paketlerin hacmini izlemek için ideal bir tek sensörlü çözüm sağlıyor.

Öğelerin kaplarda biriktirildiği fabrika, depo ve dağıtım merkezleri; fazla dolumu, paket hasarını veya boş alanlı nakliyeyi önlemek amacıyla doluluk seviyesini izlemek için kutunun üzerine bir Banner ZMX sensörü takarak verimliliği ve operasyonel performansı artırabiliyor. Dijital görüntülemeyle binlerce lazer ölçüm noktasını birleştiren sensör, bir kutudaki paketlerin hacmini hesaplıyor ve kullanıcının tanımlayacağı bir alandaki cisimlerin tepe yüksekliğini izliyor. ZMX, 200 ile 2.500 mm (7,9 inç - 8,2 ft.) aralığında 60° × 45°’lik geniş bir görüş alanına sahip ve böylelikle tüm boyut, şekil veya yönelimdeki öğeleri algılayabiliyor.

Tek bir 3D sensör, diğer teknolojilerden daha fazla güvenilirlik sağlıyor. Örneğin, birden fazla tek noktalı lazer sensör kullanılması durumunda ışınların cisimler arasındaki boşluklara düşmesi sonucu sorunlar yaşanabilir ve ultrasonik sensör kullanılması durumunda ise sinyalin tuhaf açı veya şekle sahip bir paket tarafından yansıtılması, kutunun taşmasına neden olabilir. Merkezi olarak konumlandırılmış bir ZMX sensörü, üç boyutta tam alanı kapsıyor, bu algılama alanındaki cisimlerin doldurduğu hacmi ve tepe yüksekliğini takip ediyor.

Sensör, kutu doldurma ve tepe yüksekliği izleme, taşma algılama, palet istifleme veya paletleme, koli yönetimi, nakliyesi ve teslim alması ve malzeme akış hacmini veya yükseklik istatistiklerini izleme gibi uygulamalarda kullanılabiliyor.

Kaynak: Banner Engineering

Paketleme operasyonunda üstün otomasyon seviyesi

Medikamente-per-Klick, Ranpak ile işbirliği sayesinde sürecin %85’ini otomatikleştirilmiş olarak günde 28 bin paketi sevkiyata hazırlıyor

E-ticaret ve endüstriyel tedarik zincirleri için çevresel olarak sürdürülebilir, kağıt bazlı ambalaj çözümlerinde faaliyet gösteren Ranpak Holdings Corp. ("Ranpak") (NYSE: PACK), bugün Almanya'nın Selbitz kentinde bulunan online bir farmasötik ürün sağlayıcısı olan Medikamente-per-Klick'in, Ranpak ile ortaklığı sayesinde paketleme operasyonunda üstün otomasyon seviyesine ulaştığını duyurdu. Tesiste Form'it!™kutu dikici ve bir Cut'it!™ EVO otomatik hat içi paketleme makinesinden oluşan iki Ranpak paketleme otomasyon hattının kurulumu gerçekleşti.

Ranpak, alma/paketleme sürecini de otomatikleştirmek için şirketle birlikte çalıştı. Alman postayla sipariş eczanesi Medikamente-per-Klick, aynı zamanda toplam üç eczanenin sahibi olan eczacı Karlheinz Ilius tarafından, müşterilerine her zaman en iyi hizmeti ve ilaçlar konusunda uzman tavsiyelerini sunmak amacıyla 2004 yılında kuruldu. Şirket, depo operasyonlarında 170'ten fazla kişiyi istihdam ediyor.

Sıvı renkler için kompakt dozaj sistemi

Plastiğin birçok avantajı var. Bunlardan biri de herhangi bir renkle boyanabilmesidir. İster soluk yumurta kabuğu, ister asil kraliyet mavisi, isterse de gösterişli bir turuncu… Plastik parçaların renk çeşitliliğinde herhangi bir sınır yoktur. Renklendirme işlemi, gerçek parçanın enjeksiyonla kalıplanmasından hemen önce "en son anda" bile gerçekleşebilir. HNP Mikrosysteme'in colorDoS dozaj sistemi ile hızlı sürede renkler arasında geçiş yapılabilirken; FAULHABER tahriki ise sıvı renklendiricinin mikro litre hassasiyetinde beslenmesinde önemli bir rol oynuyor.

Bugün kaç enjeksiyonla kalıplanmış plastik parça gördüm veya fiziksel olarak kullandım? Akşamları kendilerine bu soruyu soracak ve tam parça sayısını saymaya çalışacak herkes yatağa çok geç gidecek demektir. Plastik, dünyamızın her yerinde bulunabilir ve enjeksiyon kalıplama plastiği neredeyse her şekle sokmak için kullanılan evrensel, uygun maliyetli üretim yöntemidir: Hammadde olan plastik granül, akışkan hale gelene kadar ısıtılır ve ardından bir kalıba enjekte edilir. Çapaklar ve yolluklar da ortadan kaldırılınca işlem tamamlanmış olur.

Plastik parçaların tam sayısını bir kenara bırakıp sadece gözümüze çarpanları düşünsek bile, gün içinde gördüğümüz renk yelpazesinin çok büyük olacağı kesin, zira plastiğin dünyası çiçeklerin ve kelebeklerin dünyası kadar renkli.

Starlinger, Interpack fuarında plastik ambalajların sürdürülebilir kullanımına yönelik çözümlerini sergileyecek

Çuval dönüştürme hattı multiKON KXservo Starliger tarafından geliştirilen IC*STAR® çuvalları dakikada 60 çuval üretim hızında üretilebiliyor.Starlinger & Co Ges.m.b.H. Yönetici Ortağı Angelika Huemer, "Plastik ambalajlar için kapalı döngüler sadece çevre kirliliğine ve sürekli büyüyen çöp dağlarına karşı önlem almak için değil, aynı zamanda kaynakları korumak için de bir ön koşuldur. Bu tür döngülerin mantıklı bir şekilde uygulanabildiği her yerde, mümkün olan en kısa sürede yapılmalıdır. Starlinger'de birkaç yıldır dokuma plastik ambalajlar için döngüyü kapatmaya yönelik çözümler üzerinde çalışıyoruz. Big bag ve küçük dokuma torbaların üretiminde geri dönüştürülmüş PET veya polipropilen kullanma konseptlerimiz sektördeki öncüler tarafından olumlu karşılandı ve bunlar üzerinde çalışmaya devam edeceğiz" dedi.

Yeni dijital baskı makinesi üretkenlikte yüzde 45 artış sağlıyor

HP, dijital esnek ambalaj dönüştürücülere daha iyi üretkenlik, talep üzerine teslimat, minimum sipariş yok, benzersiz tasarımlar, daha az enerji tüketimi ve minimum atık ile rekabet avantajı sağlamak için tasarlanan yeni HP Indigo 200K dijital baskı makinesini tanıttı. Yeni baskı makinesi, dijital esnek ambalaj için sahada kanıtlanmış dijital teknolojiye ve dünya çapında 300'den fazla HP Indigo 25K dijital baskı makinesinden oluşan başarılı bir kurulum tabanına (seri 4) dayanıyor. Şirket tarafından verilen bilgiye göre yeni seri, 56 m/dak'ya (183 ft/dak) kadar baskı yapabiliyor ve haftalar değil günler içinde teslim edilecek yüksek marjlı, sürdürülebilir kısa süreli dijital esnek ambalajların üretkenliğini önemli ölçüde artırıyor.

TOMRA teknolojileri esnek ambalaj geri dönüşüm tesisinde yerini alıyor

Bakioğlu Holding Ambalaj Grubu Şirketleri’nin beşinci şirketi Bakcycle Geri Dönüşüm AŞ, faaliyete geçmek üzere geri sayıma başladı.

Esnek ambalaj sektöründe, dikey entegrasyon iş modelinde faaliyet gösteren ve kendi alanlarında güçlü yapılarıyla öne çıkan Bakioğlu Holding Ambalaj Grubu şirketleri arasına dahil olan Bakcycle, Türkiye’de tüketim sonrası alçak yoğunluklu polietilen atıklarından ilk defa esnek ambalaj üretiminde kullanılmak üzere yüksek saflıkta geri dönüştürülmüş granül sunacak tesisini kuruyor. Başlangıç aşamasında mekanik geri dönüşüm yapacak olan yeni tesis, bu alanda optik ayıklama, sıcak yıkama, ekstrüzyon süreçlerinde lazer filtreleme ve koku giderme gibi işlemlerin tamamını bünyesinde bulunduran Türkiye’deki ilk tesis olma özelliğini taşırken Avrupa ve dünyada ise sayılı tesisler arasında yerini alıyor. Tesisin üretim süreçlerinin merkezindeki optik ayıklama operasyonları için iki adet TOMRA AutosortTM ve üç adet AutosortTM Speedair makinelerinin kurulumu gerçekleştiriliyor. Bakcycle yeni tesisi, Türkiye’de AutosortTM Speedair makinesinin kurulacağı ilk tesis olması ile de ayrıca önem taşıyor. 

Reklam Alanı

Reklam Alanı

Reklam Alanı

Reklam Alanı