Thursday, Mar 28th

Last updateThu, 28 Mar 2024 9am

Buradasınız: Home Teknoloji

Koch Technik Volumetrik Dozajlama Sistemleri

Yeni dokunmatik panel ile hassas dozaj ve kontrol

Tüketilen hammadde miktarları arttıkça; hammaddenin kontrolü de zorlaşıyor. Bu sebeple hammaddenin depolanması, kurutulması ve beslenmesini otomatik olarak sağlama ihtiyacı doğuyor. Merkezi hammadde depolama, kurutma ve besleme sistemleri sayesinde temiz oda şartlarında üretim verimliliği maksimum seviyede sağlanabiliyor ve maliyetler ciddi şekilde azaltılabiliyor. Hammadde çeşitliliği fazla olsa bile merkezi besleme sistemi kurulabiliyor. 

Son zamanlarda hammadde maliyetinin artması sebebi ile hammadde depolama sistemleri de artan oranda talep görüyor. Silo sistemleri ile hem hammadde alış fiyatlarında tasarruf hem de depolama alanında azalma sağlamak mümkün olabiliyor.

Türkiye’de Aksoy Plastik ve Makine tarafından temsil edilen Koch Tecknik’in, Endüstri 4.0’a uygun bir şekilde dizayn edilen merkezi besleme sistemleri sayesinde üretim şemaları tek bir ekran üzerinden kontrol edilebiliyor. Hatalı malzeme ile üretimin önüne geçilebiliyor ve makine duruş süreleri azaltılabiliyor. Geliştirilen son teknoloji PLC kontrol sistemi sayesinde hammaddeye doğru şekilde hükmedilebiliyor. Temizliği oldukça basit olan bu sistem sayesinde operatörlerin iş gücü de azalıyor. Şirketin volümetrik dozajlama sistemlerindeki yeni geliştirdiği Kem Touch serisinin diğer özellikleri şu şekilde sıralanıyor; 

• 3,5 renkli Türkçe dokunmatik panel

• Tüm plastik prosesler için çözüm sunabilen 4 farklı program seçeneği (opsiyon: program 5), (enjeksiyon, ekstrüzyon, blow moulding)

• Dil ve şifreli koruma seçeneği

• Micro SD kart ile program entegresi

• 100 farklı hafıza seçeneği (program 4)

• Masterbatch veya katkı granüllerini direkt ayıklama ve dozajlama

• İster op’lik oranda, ister saniye bazında dozajlama imkânı

• Sabit ve hassas dozajlama için dizayn edilmiş yeni step dozaj motoru

• Geniş çark (tambur) seçeneği ile her prosese yüksek hassasiyetle dozajlama seçeneği

• Yüksek hızlanma ve yüksek yavaşlama torku ile yüksek ivmelenme. Böylelikle daha hassas dozajlama imkânı.

• Dur/kalk prosesi ile homojenlik

• Yeni motor sayesinde %60 daha düşük enerji tüketimi

• Hızlı boya değişimi, hızlı program ayarlaması

Koch Technik

Türkiye Temsilcisi

AKSOY PLASTİK VE MAKİNE

VacuJet Yükleyicili CARD Primus Basınçlı Hava Kurutucuları

VacuJet Yükleyicili CARD Primus Basınçlı Hava KurutucularıCARD serisinin yeni basınçlı hava kurutucuları, 2020'den beri WITTMANN ürün portföyünün ayrılmaz bir parçası olarak öne çıkan ekipmanları arasında yer alıyor.

Bu başarılı cihaz serisi, CARD primus 10 ve CARD primus 20 olmak üzere iki yeni ilave model ile genişletilebiliyor. CARD primus cihazları, her biri dağıtım hortumu ve emiş borusuna sahip bir VacuJet hammadde yükleyicisi ile birlikte paket çözümler olarak sunuluyor. 10 veya 20 litre kapasiteli kurutma siloları ile birlikte tedarik edilebilen cihazlar 200 °C'ye kadar çalışma sıcaklıkları için de uygun performans gösteriyorlar.

Bu cihazlarda, istenen kurutma sıcaklığı dokunmatik ekranlı bir kumanda paneli aracılığıyla ayarlanabiliyor ve ön kurutma aşamasının sonunda otomatik üretim başlangıcına izin vermek için bir sinyal veriyor. Malzeme kurutma verileri, bir USB bağlantısı veya OPC UA aracılığıyla da dışa aktarılabiliyor.

Entegre haftalık zamanlayıcı ile kurutucuların kullanımı, devam eden üretim planlamasına en iyi şekilde uyarlanabiliyor ve kuru malzeme ihtiyacında çalışmaya hazır hale geliyor. CARD primus modellerinde, basınçlı hava tüketimi, akıllı bir dijital hava hacmi kontrol sistemi tarafından gerçek talebe göre çok ince ve hassas bir şekilde ayarlanabiliyor.

Kurutucuyu bir VacuJet yükleyici aracılığıyla yüklemek, sürekli malzeme tedariği sağlıyor ve kurutucu, kurutma sıcaklığının ne zaman düşürülmesi gerektiğini otomatik olarak algılıyor. İki taşıma çevrimi arasındaki aralık belirli bir süreyi aşarsa, bu "malzeme tüketimi yok" olarak yorumlanıyor ve kurutucu malzemeyi korumak ve enerji tüketimini azaltmak için gerekli işlemleri başlatıyor.

Ayrıca kurutucular doğrudan makine boğazına monte edilebiliyor. Bir pençe flanşı ile birlikte, cihazlar doldurma veya boşaltma konumunlarına rahatça getirilebiliyor.

CARD kurutucularda hızlı değişim adaptörlerinin kullanılması sayesinde, kurutucuları bir makineden diğerine aktarırken kullanıcılarına zaman kazandırıyor.

Doğrudan makine üzerine kurulan ve az miktarda tüketimi olan uygulamalar da dahil olmak üzere CARD kurutucular son derece geniş bir uygulama yelpazesini kapsıyor ve nihayetinde özellikle CARD primus, paket çözümleri olarak rakipsiz bir fiyat-performans oranı sunuyor.

WITTMANN 

Mimsan “Paket Tip Buhar Santrali STEAMPACK”i pazara sundu

Isıtma sektöründe 38 yılı aşkın deneyimiyle faaliyetlerine devam eden Mimsan, ileri teknolojileri üretim süreçlerine entegre ederek, yeni model ve kapasite alternatifleriyle sürdürülebilir bir gelecek için çalışmalarını sürdürüyor. Şirket son olarak kullanıcı ihtiyaçları doğrultusunda fonksiyonel çözümlerle modernize ederek, geliştirdiği “Paket Tip Buhar Santrali STEAMPACK”i pazara sundu. 

Petrokimya, gıda, kağıt, ilaç, plastik gibi çok sayıda sektörün proses buhar ihtiyacını sağlamak amacıyla Mimsan Ar-Ge mühendisleri tarafından geliştirilen “STEAMPACK Buhar Santrali”, yüksek donanım özellikleriyle üst segment bir ürün olarak göze çarpıyor.

Çevresel sürdürülebilirlik konusuna öncülük ediyor

İlk yatırım maliyeti, bakım ve işletme giderleri açısından ideal bir çözüm sunan yeni ürün ile düşük atık gaz emisyonu ve yüksek enerji verimliliği sağlamayı hedefleyen şirket, çevresel sürdürülebilirlik konusuna öncülük etmeye devam ediyor.

4-10 bar arası işletme basıncında 500kg/h-5.000kg/h kapasite aralığında ve Tak-Çalıştır mantığı ile dizayn edilen STEAMPACK, şase üzerine monte ediliyor. Bu özelliği ile kolay taşıma ve kolay kurulum imkânı sunuyor. 

Uzaktan erişim özelliği sayesinde mobil cihazlardan anlık olarak; sistem baca sıcaklığı, brülör çalışma durumu, pompa çalışma durumu, sistem basıncı ve buhar sıcaklık değerleri kontrol edilip, müdahale edilebiliyor.  

Alev-duman borulu, gaz yakıtlı ve kendinden ekonomizörlü olan yeni model, monoblok paket içerisinde; degazör, kondens ve ekonomizörü standart olarak sunuyor. Özel tasarımı sayesinde baca gazından maksimum ısı transferi sağlayıp, kazan çıkış sıcaklığını 150 °C seviyelerin altına düşürüyor, bu sayede sistem verimini de yüzde 93 mertebesinde tutuyor.

MİMSAN

Hibrit çalışma ile iş birliğine dayalı üretim çağı başlıyor

Schunk, dijital ve konvansiyonel yöntemleri bir araya getirdiği iş birlikçi sistemleriyle sanayiye yüksek katma değer sağlamayı hedefliyor.

Süreçleri dijitalleştiren uygulamalar ve sektör zincirinin en önemli halkasını oluşturan paydaşların işini kolaylaştıran çözümler, endüstri çağının itici gücünü oluşturuyor. İş birliğine ve ortak paylaşıma dayalı hibrit çalışma düzeninde dijital ve robotik teknolojilerin hakimiyeti şirketlerin rekabet gücünü artırması ve sürdürülebilir kılması için temel bir argümana dönüşüyor. Bu noktada esnek, akıllı ve hissedebilen ürünleriyle robot uygulamaları için kapsamlı çözümler sunan Schunk, müşterilerine mobilite çağında üretim ve hizmette özgürlük alanı sağlıyor.

İnsan iş gücünün kalitesi ve verimliliği artacak

İş birliğine dayalı hibrit anlayışın Endüstri 4.0’a cevap verebilen etkili bir sistem olduğuna dikkat çeken Schunk Türkiye ve Orta Doğu Ülke Müdürü Emre Sönmez; ‘‘Mevcut koşullara entegre edilen ve insan iş gücünün niteliğini artıran sistemler, tüm proseslerdeki hata oranını minimize ederek verimliliği artırmada belirleyici oluyor. Üretim bandında yaşanabilecek olası aksamaların önüne geçerek maliyet ve zaman avantajı sağlıyor. Aynı zamanda ürün ve hizmetleri sunma süreçlerindeki esnekliği artırıyor ve tekrarlanabilirlikleri sayesinde ürün/hizmet kalitesinde standartları yükseltiyor. Schunk olarak hibrit anlayışın Türk ve dünya sanayisini yönlendirecek ve geleceğin iş modelinde öne çıkacak bir uygulama olacağını düşünüyor, sistemlerimizi buna göre inşa ediyoruz. Bugün birçok hizmetimizi dijital uygulamalar üzerinden gerçekleştiriyor, ürettiğimiz robotik ve otonom çözümlerle insan ve teknoloji birlikteliğini artırıyoruz” dedi.

Gıda sektörü otomasyonla vites büyütüyor

Bilgisayarlı sayısal kontrol ekipmanı geliştirmede dünyanın önde gelen fabrika otomasyonu üreticilerinden FANUC, pandemiyle birlikte büyük değişimler geçiren gıda sektörünün ihtiyaçlarını robotik çözümlerle karşılıyor.

Dünya çapında kurulu 27,5 milyon ürüne teknoloji ve sürdürülebilirlik odaklı çözümler yaratan FANUC, üretim alanıyla çok çeşit yelpazede etkinlik gösteren gıda sektöründe de etkin rol oynuyor. Pandemiyle birlikte yeni teknolojilerin kullanımının hızla artması sonucu tüm adımlarda süreçleri iyileştirmeye ve üretimi daha verimli hale getiren FANUC ürünleri, kaynak verimliliği ve ihtiyaç odaklı üretime yüksek verimlilikle çözümler üretiyor.

“Pandemi, otomasyona olan ihtiyacı iki kat artırdı”

Özellikle pandeminin ilk döneminde insanların eve kapanmasıyla birlikte artan gıda satışlarının birçok üreticiyi çeşitli çözümler bulmaya ittiğini ifade eden FANUC Robot Satış Takım Müdürü Onur Kazancı, “Pandemi sürecinde gıda sektöründe satış hacmi iki kat arttı ve buna paralel olarak da otomasyon yatırımları önemli ölçüde hız kazandı. Otomasyona olan ihtiyacın artmasının sebepleri arasında da iş gücü sorunu ve mevcut çalışanların sağlık problemleri nedeniyle işlerine gidememesi gibi sorunlar yer aldı. Özellikle hat sonu paketleme süreçlerinde operatörlerle aynı alanda çalışması gereken robotik hücreler için cobot uygulamalarına ağırlık verildi. İş güvenliğini ön planda tutarak üretim adetlerine destek olabilmek için cobot gibi alternatif sistemler üzerine çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.

Plastik granül atıklarıyla mücadele

Sesotec’in yeni RE-SORT metal ayırma ünitesi, döngüsel ekonomide verimliliği artırmaya yardımcı oluyor.

Plastik endüstrisi, ürünlerini döngüsel ve aynı zamanda yüksek verimli bir şekilde üretme zorunluluğuyla karşı karşıya. Bu hedefe ulaşmak için malzeme verimliliğini artırmak çok önemli bir adım. İyi malzeme kaybı, çevre üzerindeki olumsuz etkisinin yanı sıra plastik üreticileri ve işleyicileri için de verimlilik kayıpları anlamına geliyor.

“Sıfır Granül Kaybı” gibi girişimler, plastik granül israfını önlemeyi amaçlıyor. Proje, granül kaybının çoğunluğunun meydana geldiği üç işleme aşaması tanımlıyor: silo alanındaki boşaltma, torba ve granül konteyner elleçleme ve konveyör hatları ve ekipmanları yoluyla.

Ancak birçok plastik granül de doğrudan üretimin içinde kaybolur. Örneğin, işleme ekipmanını korumak için kullanılan metal ayırıcılar kirlenmiş malzemeyi algılar ve tahliye eder. Bu malzemenin atılması gerekir, bu da ek maliyetler ve değer kaybı anlamına gelir. Tüm bu süre boyunca yapılan analizler, reddedilen malzemenin genellikle yabancı metal cisimlere ek olarak önemli oranda iyi malzeme içerdiğini göstermiştir.

Sesotec’in yeni metal ayırma ünitesi RESORT, kontaminasyon kaynağından bağımsız olarak kontamine plastik granülü temizlemeyi mümkün kılıyor. Manyetik ve manyetik olmayan metal kirleticiler güvenilir bir şekilde çıkarıldığında, bu plastik malzemeler daha sonra üretimde yeniden kullanım için geri kazanılabiliyor.

Malzeme bir huni vasıtasıyla ayırma ünitesine besleniyor. Titreşimli bir kanal malzemeyi ayırıyor ve malzeme daha sonra EXTRACTOR mıknatıs sistemi ve RAPID-VARIO FS metal ayırıcıdan geçiyor. Kalibre edilmiş bir dozlama, mıknatıslar ve metal ayırma kombinasyonu sayesinde, iyi malzemenin %98’ini geri kazanmak mümkün olabiliyor. Saflaştırılmış granül daha sonra tekrar işlenebiliyor.

Sesotec

Türkiye Temsilcisi:

Somplast Plastik

Wittmann Battenfeld Moskova’daki Interplastica’da

Wittmann Battenfeld, 25-28 Ocak 2022 tarihleri arasında Moskova düzenlenecek olan Interplastica fuarında Endüstri 4.0 çözümünü Wittmann 4.0 üzerinden ağ bağlantılı bir üretim hücresi biçiminde ziyaretçilere sunacak.

Şirket, fuarda dijitalleştirme uzmanlığını medikal bir parça üretimi ile gösterecek. Uygulamada kullanılacak makine, viskozite dalgalanmalarını dengelemek için HiQ Flow®, malzeme kalitesi izleme için HiQ Melt ve çek valfin aktif kapanması için HiQ Metering yazılım paketleri ile donatılmış tamamen elektrikli bir Eco- Power 55/350 modeli olacak.

Wittmann 4.0 aracılığıyla makinenin Unilog B8 kontrol sistemine entegre edilen ekipman, bir W918 robotu, bir gravimetrik dozlama ünitesi Gravimax G14, bir Aton plus H70 segmentli döner petekli kurutucu ve Tempro plus D serisinden üç kalıp şartlandırıcının yanı sıra TEMI+ MES sistemini içerecek. Elektronik kalıp veri sayfası Unilog B8 tarafından da kullanılacak. Bir Wittmann 4.0 yönlendirici aracılığıyla entegre edilen üretim hücresi, bağlı yardımcı ekipmanların seçilen ürün veri seti için yeterli olup olmadığını veya ek ekipman gerekip gerekmediğini kontrol etmesini sağlıyor.

Otomasyon sistemi, Nürnberg’de Wittmann Battenfeld Almanya tarafından geliştirilen ve üretilen bir Easy Cell aracılığıyla uygulanıyor. Easy Cell güvenlik kapısı gerektirmiyor ve bu nedenle enjeksiyon kalıplama makinesinin yanında çok az yer kaplıyor. Kompakt tasarımına rağmen, müşteriler eksiksiz bir CE uyumlu güvenlik özellikleri yelpazesine sahip oluyor.

Ayrıca, diğer Wittmann yardımcı ekipmanları da Moskova’daki Interplastica’da tek başına çözümler olarak fuarda sergilenecek.

Wittmann Battenfeld

BAŞATLI, PET Geri Dönüşüm Tesisi’ni yeniden yapılandırıyor

Şirket, yeni tesis yapılandırmasında yine TOMRA optik ayıklama makineleriyle yaptığı teknoloji yatırımı sayesinde hem PET çapak ürün kalitesini hem de üretim kapasitesini arttırmayı hedefliyor. 

1953 yılında Kayseri’de kurulan Başatlı, Kocaeli’nde kurulu 14.000 m2 açık ve 10.000 m2 kapalı alana sahip tesisinde “Sıfır Atık Politikası” ilkesi ile PET ve plastik ambalaj malzemeleri son teknolojiyi kullanılarak geri dönüştürüyor. Şeffaf, yeşil ve mix PET çapakları üreten Başatlı, 2019 yılından bu yana toplam beş TOMRA optik ayıklama makinesi ile faaliyetlerine devam ediyordu. PET geri dönüşüm alanında yatırımlarını arttıran şirket, yeniden yapılandırdığı tesisi için ek olarak bir adet TOMRA Autosort® şişe ayıklama ve iki adet Innosort Flake çapak ayıklama makinesinin alımını gerçekleştirdi. Yeni makinelerin kurulumunun ardından 2022 yılının başında aktif olarak çalışmaya başlayacak tesiste, PET çapak üretim kapasitesinin ve ürün kalitesinin arttırılması hedefleniyor. 

Yeni tesis yatırımları ile ilgili açıklamada bulunan Başatlı Fabrika Müdürü Ömer Faruk İbrahimağaoğlu; “TOMRA makinelerimizin performans ve verimliliğinden oldukça memnunuz. İlk defa alımını gerçekleştirdiğimiz TOMRA Innosort Flake makinelerimizi ve mevcut TOMRA Autosort Flake ayıklama ünitelerimizi kapasite olarak desteklemek, özellikle renkli ve opak malzemelere odaklanmak üzere tercih ettik. Başatlı olarak metal profil ve PET geri dönüşüm operasyonlarımızı aynı tesis içinde sürdürüyorduk. Yeni yatırımlarımız ve yapılandırmamız doğrultusunda aynı kompleks içinde yeni bir ek tesis ile PET geri dönüşüm faaliyetlerimizi geliştiriyoruz. Böylece sektörün en önemli konularından olan şişeden şişeye uygun PET granül üretimi için altyapımızı da hazırlamış olduk. Mevcut 5 adet TOMRA optik ayıklama makinemiz ile yeni alımını gerçekleştirdiğimiz 3 TOMRA ünitemizi, yeni PET geri dönüşüm tesisimizde konumlandıracağız. 2022 yılı başından itibaren bu tesisimiz, aktif olarak üretime başlayacak” diye belirtti. 

IMC Makine-2K Çift Bileşen Plastik Enjeksiyon Teknolojisi

Günümüzde tüketici ürün stilleri sık sık değişiyor, çekici bir görünüm ve zarif tasarımın yanı sıra pazar talebini de hızlı bir şekilde karşılamayı gerektiriyor. Tasarımcılar, belirli ortamların ihtiyaçlarını karşılamak, ürün ömrünü uzatmak, estetik ve pratikliği artırmak amacına ulaşmak için tüketici ürünlerinin farklı kullanımlarına göre farklı parçalarda farklı malzemeler kullanıyor. Pratik tasarım gereksinimi şüphesiz karmaşık üretim teknolojisine yol açacaktır. Çok renkli (çok bileşenli) enjeksiyon kalıplama işlemi de bu trendden doğuyor.

Çok renkli (çok bileşenli) uygulama alanları otomobil, ev, elektronik, beyaz eşya, inşaat, ambalaj ve tıbbi malzeme gibi birçok sektörü kapsıyor. Teknolojinin ilerlemesi ile çok renkli (çok bileşenli) enjeksiyon kalıplama teknolojisinin uygulanması da giderek yaygınlaşıyor.

Plastik enjeksiyon makinesi tarihi 1990'ların başına kadar uzanan Taiwan Union Plastic, orijinal teknoloji liderliği temelinde çok renkli (çok bileşenli) modellerini optimize etti ve büyük boyutta çok renkli (çok bileşenli) çözüm sağlamak için tam seri iki plakalı makinelerinin araştırma ve geliştirmesini tamamladı.

HERBOLD Sıcak Yıkama Sistemleri

Yüksek kapasite ve kalitede plastik geri dönüşüm çözümleri

Plastikler, günlük yaşamın birçok alanında yeri doldurulamaz ve vazgeçilemez birer ürün olarak görü-lüyor. Akla ilk gelen soru, bu denli yaygın kullanımları olan plastik malzemeler acaba kullanımları sonrası tekrar değerlendirilebilirler mi? Tüketiciler, imalatçılar ve politikacılar geri dönüşüm konu-sunda hemfikirler. Plastiklerin ilk kullanımları sonrası bertaraf edilmesine yönelik sunulmuş eski çö-zümler - atık depolama alanına göndermek, yakmak veya uzak ve gelişmemiş ülkelere ihraç etmek - artık hiç bir geçerliliği olmayan ve eskide kalmış pratiklerden ibaret.

Geri dönüştürülmüş plastikler günümüzde petrol ve madenlerin yer altı zenginliği olarak nitelendiril-diği gibi, yer üstü zenginlikleri olarak da nitelendiriliyor. Geri dönüştürülmüş plastiklere olan talep arttıkça, kalite talepleri de paralelinde artıyor. Geri dönüşümün mümkün olduğu kadar çok sayıda sektörde kullanılabilmesi için miktar ve kalite özelliklerinin tamamı ile doğru tespiti gerekiyor. Bu sebeple Herbold da, geri dönüşüm sistemlerini planlarken ve inşa ederken malzemelerin temizliğini optimize etmek için güncel olan önemli araştırma bulgularını tutarlı bir şekilde kullanmaya çalışıyor. Geri dönüşüm sistemleri içinde ciddi gelişme gösteren sıcak yıkama üniteleri diğer aşamalarla bera-ber, kullanıma yönelik önemli bir adımı temsil eden, son derece iyileştirilmiş geri dönüşüm sonuçları sağlayabiliyor.

BOLE plastik enjeksiyon makineleri yenilendi

BOLE, Alman tasarımcılar tarafından geliştirilmiş plastik enjeksiyon makinelerini sektöre yön veren makineler olarak yenilemeye devam ediyor. Markanın sektörde en çok kullanılan modelleri EKH, EKS ve DK serileri olarak sıralanıyor. Her bir serisi farklı özelliklerde, farklı prosesler için çözüm üretebilecek kabiliyette olan bu makineler yeni özellikleri ile dikkat çekiyor. 

EKH Serisi Servo Plastik Enjeksiyon Makinesi

Patentli makas sistemi ile çok daha verimli çalışabilen BOLE markasının EKH Serisi makineleri, kalıplar ve plakalar için daha iyi koruma sağlayan mengene tasarımı, merkezden kilitleme yapısı ile hareketli plakanın aşınmasının önüne geçerek kalıp ömrünü uzatıyor. Bu merkezi kilitleme dizaynı ile kilitleme verimliliği %100’e ulaşabiliyor. Geleneksel kilitleme sistemlerinde bu oran %80-85 civarında gerçekleşiyor. Bu yeni tasarım ayrıca hammadde tasarrufu sağlayarak, geleneksel kilitleme tasarımına oranla %2-5 oranında daha az hammadde sarfiyatı yapılmasına da yardımcı oluyor. Aynı zamanda daha uzun açma stroğu da sağladığı için rakiplerine kıyasla daha büyük kalıpları makinenize bağlamanıza olanak tanıyor.

Cobot’lar firmaların klasik üretim yöntemlerini değiştiriyor

İnsanlarla yan yana çalışabilen cobot’lar tüm sektörlerde olduğu gibi plastik ve polimerler sektöründe de esnek üretim imkanı ile fark yaratıyor.

Üretimde maliyetleri düşüren, kalitede ise süreklilik ve verimlilik sağlayan cobot’lar, dijital dönüşümü başlatmak isteyen firmalar için en kolay yol olarak öne çıkıyor. Universal Robots’un insan-robot iş birliğine dayalı cobot’ları plastik ve polimerler sektöründe; yolluk kesme, PCB yükleme ve boşaltma ile alma bırakma uygulamaları başta olmak üzere etiketleme, paketleme ve paletleme, kalite kontrol süreçleri gibi plastik ve polimerler üretiminin her alanında kullanılabiliyor.

Cobot’ların avantajları saymakla bitmiyor

Cobot’ların; hızlı kurulum, çabuk devreye alma, kolay programlama olanaklarının yanı sıra hafif ve kompakt yapısıyla da dar alanlarda güvenli ve verimli şekilde çalışabildiğini belirten Universal Robots Türkiye & MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök, “Özellikle esnek üretim konsepti, cobot’lu üretimin en büyük avantajlarından biri. Esnek üretimden kastımız; cobot’ların istenildiği durumlarda birden fazla görevi yerine getirecek şekilde gerek otonom gerekse manuel taşınabilmesi ve uç elemanlarının “Tak - Çalıştır ve Üretime Başla!” konseptiyle değiştirilerek beklenmedik ihtiyaçlara bile hızla cevap verebilmesidir. Tüm bunların yanı sıra, cobot teknolojisi düşük enerji tüketimine sahip. Yani yeni bir enerji alt yapısına yatırım yapma ihtiyacı olamayacak şekilde üretime entegre edilebiliyor. Üstelik mevcut hattın düzenini değiştirmek bile gerekmiyor. Cobot’lar tavana, zemine veya duvara istediğiniz şekilde konumlandırılabilir. Cobot’lar her zaman ve her koşulda aynı hassasiyet ve doğrulukla çalışıyor” diye konuştu.

Bandera’nın yenilikçi ekstrüzyon teknolojileri

Bandera üretimini gerçekleştirdiği şişirme film ekstrüzyon ve yatay film ekstrüzyon makineleri ile dünya genelinde faaliyet gösteriyor. Şirket makine üzerindeki kritik mekanik parçaların tamamını (ekstruderler, ekstruder kafa grubu vb.) kendi bünyesinde üreterek müşterilerine en yüksek kaliteyi taahhüt ediyor. Bandera şişirme film ekstrüzyon makineleri ağırlıklı olarak hassas laminasyonluk film, baskılık film gibi alanlarda tercih edilirken levha makineleri özellikle gıda ambalajı üretiminde tercih ediliyor.

Tüm dünyaca bilinen bir marka olarak Bandera, ekstrüzyonda teknolojik yeniliğin, güvenilirliğin ve donanımlı olmanın yanı sıra, finansal çözümlere önem veren yapısı, güçlü teknik servis ağı ve anahtar teslimi çözümleriyle sektördeki önemli firmalar arasında yer alıyor.

Şişirme Film Teknolojileri

Bandera, gıda ve tıbbi-farmakolojik alanlarında kullanılan teknik ambalaj filmi üretimine yönelik tek katmanlı ve çok katlı makine çözümleri sunuyor. Aynı zamanda film kalınlığının daha fazla olduğu teknik filmlerden tarıma yönelik sera filmi ve sanayiye yönelik su sızdırmazlık özellikli geomembranlar için çok katmanlı film makineleri de şirketin portföyünde yer alıyor.

Bandera’nın yenilikçi teknolojileri, termoplastik ürünlerinden farklı şekil ve boyutlarda HDB’ler, torbalar, shrink filmler ve stretch hood üretimine yönelik de uygulanabiliyor.

Yüksek hassasiyetli plastik parça üreticilerine yeni çözüm: ROBOSHOT α-SiB

FANUC, plastik endüstrisi alanındaki en önemli fuarlarından biri olan Plast Eurasia İstanbul’da yer alacak. Ziyaretçilerine fabrika otomasyonuna dair yenilikçi çözümlerini sunacak FANUC, ROBOSHOT ürününün yeni serisi ROBOSHOT α-SiB’i de ilk kez fuarda tanıtacak.

İmalat sürecine entegre ettiği çok yönlü teknolojilerle fabrika otomasyonuna çözümler getiren Japonya merkezli CNC, robot ve makine üreticisi FANUC, 1-4 Aralık 2021 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan Plast Eurasia İstanbul Fuarı’nda yer alacak. Plastik makinelerinden makine yan ve ara sanayi ürünlerine, hammadde ve kimyasallardan ısı kontrol cihazlarına kadar plastiğin alanına giren en yeni ürün ve teknolojilerin sergileneceği fuarda ziyaretçilerini ağırlayacak olan şirket, % 100 elektrikli plastik enjeksiyon makinesi ROBOSHOT’ı sergilerken, ürünün yeni serisi ROBOSHOT α-SiB’in de lansmanını gerçekleştirecek. Türk plastik sektörü için büyük öneme sahip fuarda robot entegre edeceği iki projeyi de sunacak olan FANUC, ileri teknolojisini fuar ziyaretçilerine gösterme fırsatı bulacak.

Plast Eurasia İstanbul’a bu yıl ilk kez ROBOSHOT ve onun yeni serisi ROBOSHOT α-SiB ile katılım göstereceklerini söyleyen FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, “ROBOSHOT ürünümüz ile ilk defa bir fuarda yer alacağız. % 100 elektrikli plastik enjeksiyon makinemiz ROBOSHOT sayesinde üretim alanında oldukça temiz bir çalışma ortamı ve ciddi oranda enerji tasarrufu sunuyoruz. Ayrıca bu ürünümüzün yeni serisi α-SiB modelini de fuarda ilk kez tanıtacağımız için oldukça heyecanlıyız. Bir önceki nesil ROBOSHOT modellerine göre hızı ve esnekliğiyle öne çıkan α-SiB modeli, tamamen elektrikli olması sayesinde karbon dengesini iyileştirmek isteyen işletmelere ideal çözüm sunuyor. Yeni seri; kalıp üreticileri, tıbbi teknoloji ve otomotiv mühendisliği gibi önemli sektörlerdeki yüksek hassasiyetli plastik parça üreticilerine hitap ediyor. α-SiB makinelerinin öne çıkan birçok özelliği arasında kullanıcıların ister klasik yöntem olan butonlarla isterlerse akıllı telefon benzeri dokunmatik ekran ve kaydırma fonksiyonlarıyla kullanabilecekleri 21.5” HD FANUC PANEL iH Pro ekran da yer alıyor. Ayrıca birden fazla vida çapı, yeni enjeksiyon ünitesi boyutları ve daha yüksek enjeksiyon basınçları standart olarak sunuluyor. Seride dört eksenli servo ana kontrol seçeneği de bulunuyor” dedi.

arburgGREENworld: Daha fazla sürdürülebilirlik için yenilikçi çözümler

ARBURG, Fakuma 2021’deki büyük standı ve sunduğu birçok yeni ürünü ile Fakuma’ya ne kadar önem verdiğini çok net bir şekilde gösterdi. Fuar sloganı olan “Her iki dünyadan en iyisi” ile dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve kaynakların korunması gibi geleceğin temel konularını tek bir çatı altında birleştirdi. Fuar ziyaretçileri, yeni “yeşil” uygulamalar kullanarak sürdürülebilir plastik parça üretiminin sunduğu potansiyeli görme fırsatını yakaladı.

Geleceğe yönelik konular, canlı sergilenen heyecan verici ürünler Fakuma’daki standında ARBURG, arburg- GREENworld ve arburgXworld sistemleri kapsamında müşterilerininin üretim verimliliğini artırma ve bunu gelecekte de sürdürülebilir kılma adına, sürdürülebilirlik ve dijitalleşmenin nasıl etkileşime girdiğini, plastik malzemelerin türdeş ayrıştırılmasına ve geri dönüştürülmesine yönelik inovatif çözümler olarak “CurveCode” ve “HolyGrail” markalama teknolojilerini uygulamalı olarak gösterdi.

Öne çıkan diğer etkinlikler arasında, yeni Allrounder More makine serisinin prömiyeri, tıbbi ürünlerin seri üretimi, elektrikli Allrounder 570 A’yı baz alan bir “akıllı” anahtar teslim sistem ve sıvı silikondan maske üretimi vardı.

Atıktan Türetilmiş Yakıt Tesisi, evsel atıkları işleyerek yakıta dönüştürüyor

Atıktan türetilen yakıtta yüksek kalite hedefleyen tesiste Türkiye’de ilk defa TOMRA’nın online analiz sağlayan AUTOSORT® RDF makinesi kullanılıyor

Afyon Yenilenebilir Enerji Elektrik Üretim A.Ş. tarafından işletilen Afyonkarahisar Çevre Hizmetleri Birliği’nin (AFÇEBİR) Entegre Katı Atık Bertaraf Tesisi, tüm il genelindeki katı atıkların bertarafı ve geri kazanımını sağlıyor. Bu tesise, Sıfır Atık anlayışına uygun olarak yapılan yeni yatırımlar ile Türkiye’deki ilk defa evsel atıklardan türetilen Atıktan Türetilmiş Yakıt Tesisleri entegre edildi. Yine bir ilk olarak TOMRA’nın AUTOSORT® RDF Online Analiz makinesinin kullanıldığı tesiste yakıt malzemesinin kalorifik değer, nem ve klor içeriği açısından tespit ve analiz edilmesi sağlanıyor. Analiz, klor değerinin düşük olduğunu ortaya çıkarırsa, RDF'nin daha fazla işlenmesi gerekebiliyor. Böylece evsel atıklar, tamamıyla ekonomiye kazandırılırken Atıktan Türetilmiş Yakıt, yüksek ve tutarlı bir kalitede sunuluyor. 

Afyon Atıktan Türetilmiş Yakıt Tesisi, Türkiye’de bir ilk ve örnek bir tesis 

Tesisin kurulumunu üstlenen Benli Geri Dönüşüm A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Benli, açıklamasında; “Evsel atıklardan PET, plastik, metal, cam gibi değerli malzemelerin ayrıştırılarak geri kazandırıldığı tesise yeni bir ATY tesisini entegre ettik.  İlk olarak tüm değerli ve geri dönüştürülebilir atıklar ayıklanıyor ve PVC fraksiyonları çıkarılıyor. İkinci aşamada ise doğal olarak yüksek klor içeriğine sahip ve yandığında daha fazla işlem yapılmasını engelleyen PVC içeriğinin minimuma indirilmesi önemli oluyor. Daha sonra geri kalanlar içerisinde ısıl değeri yüksek olan atıklar yakıta dönüştürülerek çimento fabrikaları ve çeşitli yakma tesislerine alternatif yakıt olarak gönderiliyor. Böylelikle atıklar depolama alanlarına gömülmek yerine ısı enerjisine dönüştürülüyor. Tesiste kullanılan TOMRA teknolojisi ile online olarak atığın kalorifik değeri takip edilebiliyor ve böylece çimento tesisinde verimlilik hep en yüksek seviyede tutuluyor. Yeni RDF sistemi ile yakma tesisleri için ithal kömür kullanımına eşdeğerde bir yakıt sağlanarak birçok yönden avantajlı bir kazanım elde ediliyor” diye belirtti. 

FlexBuffer™ modüler uygulama hücresi çok çeşitli ürünleri depolar, stoğa yerleştirir ve sıralar

ABB, FlexBuffer™ uygulama hücresi ile tüketicilerin artan seçim ve hızlı teslimat talebine yanıt vermeyi hedefliyor. FlexBuffer’in lojistik, yiyecek ve içecek, sağlık, ambalajlı tüketici ürünleri, restoranlar ve perakendeciler için yeni esneklik seviyeleri getirerek sıralama, ara stoğa alma, depolama ve sipariş birleştirme gibi çeşitli görevlerin üstesinden gelmek için son derece uyarlanabilir çok işlevli bir çözüm sunacağı belirtiliyor.

ABB Tüketici Segmentleri ve Servis Robotları Genel Müdürü ve Grup Kıdemli Başkan Yardımcısı Marc Segura, "Günümüzün tüketici ortamının sürekli değişen doğası ve e-ticaretin patlaması, siparişleri işlemek ve iletmek için kullanılan geleneksel sistemlere meydan okuyor. FlexBuffer, tüm tesislere otomatik depolama ve alma ile mal sıralamayı getirerek müşterilerimizin bu zorlukların üstesinden gelmesine yardımcı oluyor. Artık, büyük mağazalardan küçük eczanelere kadar her büyüklükteki operasyon, çok çeşitli ürünlerin işlenmesinde maksimum verimlilik sağlayabilir. FlexBuffer ile müşterilerimiz, operasyonlarına ve müşterilerin ihtiyaçlarına göre malları istedikleri sırayla depolama ve geri alma esnekliğine, gerektiğinde ise operasyonlarını hızla büyütme yeteneğine sahip olacaklar” diyor. 

Birden fazla sektördeki operatörlerin, işgücü sıkıntısı, esnek ve hızlı bir şekilde doğrudan tüketiciye (D2C) teslimat hizmetleri sağlama ihtiyacı da dahil olmak üzere, genişleyen bir ürün yelpazesinin daha hızlı teslimatına yönelik tüketici beklentilerini karşılamada bir dizi zorlukla karşı karşıya olduğunu belirten Marc Segura, “Malzeme elleçleme bu zorlukları çözmenin anahtarıdır, ancak günümüzde mevcut olan çoğu sistem büyük, kurulumu pahalı ve şirketlerin ihtiyaç duyduğu ara stoğa alma ve sipariş sıralama yeteneklerini sağlama esnekliğinden yoksundur” ifadeleri ile açıklıyor.

VERVO, paketleme süreçlerinde Schneider Electric çözümlerini tercih etti

Enerji yönetiminde yüzde 40'a varan verimlilik elde edilirken, bakım ve kesinti süreleri en aza indirildi

Enerji yönetimi ve otomasyon alanında dünya genelinde uzman şirketler arasında yer alan Schneider Electric, başta gıda olmak üzere kişisel bakım, kozmetik ve hızlı tüketim sektörlerine gelişmiş paketleme teknolojileri sunan VERVO’nun çözüm ortaklığını üstlendiğini duyurdu. İkincil paketleme ve hat sonu otomasyon sistemleri konusunda hizmet veren VERVO, dünyadaki en son trendleri ve teknolojik gelişmeleri takip ederek müşterilerine en uygun ve yenilikçi çözümleri sunma hedefiyle faaliyet gösteriyor.

Bu doğrultuda Schneider Electric’in EcoStruxure Machine çözümlerinde yer alan en üst düzey ürünleri makine ve sistemlerine entegre eden VERVO’nun, operasyonlarını 2 kat daha verimli hale getirdiği belirtiliyor. Enerjiyi yüzde 40’a varan oranda daha verimli kullanmanın yanı sıra bakım ve kesinti sürelerini de en aza indirdiği verilen bilgiler arasında yer alıyor.

Gamma Meccanica’nın geri dönüşüm hatları için yeni nesil AFT kesici kompaktörleri

Plastik geri dönüşümüne adanmış kâr amacı gütmeyen özel bir konsorsiyum olan CONAI tarafından yayınlanan en son rapora göre İtalya, 2020'de piyasaya sürülen ambalajlar için %73 geri dönüşüm oranıyla tahminleri aştı. Bununla birlikte, diğer yenilenebilir malzemelerle (çelik, alüminyum, kâğıt, ahşap ve cam) karşılaştırıldığında, plastik geri kazanılması en zor malzeme olmaya devam ediyor. Geçen yıl, %48,7 oranında geri dönüştürülmüş plastik ile AB'nin 2025 yılı için belirlediği %50 hedefine neredeyse ulaşıldı ancak bu hedef aynı zamanda plastiğin yakıt biçiminde yeniden değerlendirilmesini de içeriyor. Plastik sektöründe çalışanlar için, atıktan enerjiye dönüşüm aslında istenilen bir çözüm değildir, ekonomik bir kaynak "küllere" dönüşmektedir. Bununla birlikte, plastik geri dönüşüm, atıktan enerjiye göre daha önemli ölçüde büyümeye devam ediyor; kısmen tüketici sonrası atıkların ayrı toplanmasından, aynı zamanda daha geniş bir plastik atık yelpazesinin geri dönüştürülmesine izin veren geri dönüşüm ekipmanlarının sürekli olarak teknolojik evriminden kaynaklanıyor. 

Plastik malzemelerin geri dönüştürülmesine yönelik hatların tasarımı ve üretiminde uzmanlaşmış bir İtalyan şirketi olan Gamma Meccanica SpA, müşterilerin isteklerine bir kez daha yanıt verdi ve yeni nesil kesici-kompaktörleri yarattı. Amaç, bu makinelerin performansını ve geri dönüşümü daha zor olan malzemeler üzerindeki uygulamalarını iyileştirmekti. Teknik ekip, bu amaca ulaşmak için laboratuvar hatlarında çeşitli testler ve tedarikçilerin de dâhil olduğu çalışmalar yaptı. Sonunda müşterilerden gelen bilgilerle birlikte Gamma Meccanica bu ekipmanlarını geliştirdi.

Cobot’lar; ambalaj, paketleme ve paletlemede verimliliği artırıyor

Bir ürünün son kullanıcıya sorunsuz ulaşması, işletmeler ve üreticiler için büyük önem taşıyor. Cobot’lar üretimin sınırlı alanlarında değil, baştan sona yani hammaddeden sevkiyata kadar geçen tüm süreçlerde başarıyla yer alabiliyor. Kârlılık ve verimlilik artışı sağlayan cobot’lar, paketleme ve ambalaj bölümlerinde de işletmelere yüzde 500’e varan verimlilik artışı sunuyor.  

Cobot'lar; esnek üretim imkânları, kullanım kolaylıkları ile ambalaj, paketleme ve paletleme gibi rutin işlerde kolayca programlanarak birçok süreçte insanlarla birlikte ya da bağımsız şekilde görev alabiliyor. 50’den fazla ülkede 55 binden fazla cobotu ile otomotivden ilaç sanayisine, kozmetikten gıda ve tarım gibi en kritik alanlarda hizmet veren Universal Robots’un cobotları ambalajlama ve paketleme uyulmalarına başarıyla entegre edilebiliyor.

Elle yapılan paketleme maliyeti artırıyor

Satılan ürünün doğru paketlenmesi, kullanıcıya sorunsuz ve zarar görmeden ulaşması markanın imajına da büyük katkı sağlıyor. Düzgün paketlenmeyen ürünlerde yaşanacak sorunlar ürünün iade edilmesine bağlı olarak işletmelerin hem maliyetini artırıyor hem de zaman kaybına yol açıyor. Prestij kayıplarına dahi yol açabilecek bu aksaklıkların önüne geçebilmek, her zaman aynı standart ve yüksek kalitede paketleme yapabilen cobot’larla mümkün olabiliyor. Elle yapılan paketlemeye kıyasla cobot’lu paletleme uygulamaları maliyetleri düşürürken pazarda fiyat rekabetini artırıyor. 2016 yılında danışmanlık şirketi Roland Berger’in yaptığı bir araştırma, ürünlerin işlenmesi alanında robot kullanımı ile maliyetlerin yüzde 40'a varan oranlarda azalabileceğine dikkat çekiyor. Cobot’lar genel olarak daha az karton ve plastik atığıyla sonuçlandığı için cobot destekli üretimin çevre dostu bir yaklaşımı da bulunuyor.

FANUC hızlı ve esnek ürünleriyle FAKUMA Fuarı’nda

Daha yüksek enjeksiyon hızlarında esneklik sağlayan ROBOSHOT α-SiB, 50-220 ton arası sıkma kuvveti ve farklı enjeksiyon özelliklerine sahip toplam 5 makineyle lanse edilecek.

FANUC, plastik işleme endüstrisinin en önemli fuarlarından biri olarak görülen FAKUMA Fuarı’nda yeni ROBOSHOT α-SiB %100 elektrikli plastik enjeksiyon makinesini tanıtacak. Fabrika otomasyonu alanındaki 360 derece çözümleriyle gelişmiş müşteri deneyimi sağlayan şirket, fuarda öne çıkaracağı tüm yeni nesil ürünleriyle boy gösterecek.

Yüksek hassasiyetli plastik parça üreticilerine hitap ediyor

FAKUMA Fuarı’nda FANUC’un tanıtacağı ürünlerin başında yeni ROBOSHOT α-SiB %100 elektrikli plastik enjeksiyon makinesi geliyor. Bir önceki nesil ROBOSHOT modellerine göre hızı ve esnekliğiyle öne çıkan α-SiB modeli, tamamen elektrikli olması sayesinde karbon dengesini iyileştirmek isteyen işletmelere ideal çözüm sunuyor. Fuarda 50-220 ton arası sıkma kuvveti ve farklı enjeksiyon özelliklerine sahip toplam 5 makineyle lanse edilecek yeni seri; kalıp üreticileri, tıbbi teknoloji ve otomotiv mühendisliği gibi önemli sektörlerdeki yüksek hassasiyetli plastik parça üreticilerine hitap ediyor. 

α-SiB makinelerinin öne çıkan birçok özelliği arasında kullanıcıların ister klasik yöntem olan butonlarla veya isterlerse akıllı telefon benzeri dokunmatik ekran ve kaydırma fonksiyonlarıyla kullanabilecekleri 21.5” HD FANUC PANEL iH Pro ekran da yer alıyor. Ayrıca birden fazla vida çapı, yeni enjeksiyon ünitesi boyutları ve daha yüksek enjeksiyon basınçları standart olarak sunuluyor. Seride dört eksenli servo ana kontrol seçeneği de bulunuyor.

Yeni ROBOCUT α-CiC dayanıklılığıyla ilgi odağı olmaya hazırlanıyor

FANUC’un FAKUMA Fuarı’nda öne çıkaracağı diğer bir ürünü ise tüm kalıp ve takım üretim gereksinimlerine yönelik yeni ROBOCUT α-CiC tel erozyon makinesi olacak. ROBOCUT α-CiC modelinin yeniden düzenlenmiş tasarımı, eski modellere göre önemli ölçüde daha dayanıklı yapıya sahip olmasıyla dikkat çekiyor. 

FANUC, fuarda lansmanı yapılacak yeni ürünlerin yanı sıra müşterilerine sunduğu çözümlere de odaklanacak. QSSR (Robotizasyonun Hızlı ve Basit Başlatılması) konseptiyle FANUC makine ve robotlarının kolayca birbirine bağlanabildiğini gösteren uygulamalar sergilenecek. 

Yenilikçi ROBOSHOT LINKi2 vasıtasıyla ürünlerin birbiriyle etkileşimi tanıtılacak

FANUC standının Endüstriyel IoT (Nesnelerin İnterneti) bölümündeyse ROBOSHOT LINKi2 yazılımı kullanılarak ürünlerin birbiriyle olan etkileşimi tanıtılacak. Kalıplama prosesinde tam izlemeye imkan tanıyan RS-LINKi2; aynı zamanda sıradaki işleri programlayarak, geçmiş verileri analiz ederek ve değerlendirerek iyileştirmelerin yapılmasını destekliyor, özel raporlar hazırlayabiliyor ve arıza süresi bildirim e-postaları oluşturabiliyor.

FANUC

Reklam Alanı

Reklam Alanı

Reklam Alanı

Reklam Alanı