“Dünya Klasmanında Mükemmellik Ödülü”ne layık görülen Tetra Pak İzmir Fabrikası; geniş ürün portföyü, yılda 10 milyarın üzerinde paket üretim kapasitesi ve 4 kıtada 36 ülkeye gerçekleştirdiği ihracat ile Türkiye ekonomisine ve Türkiye gıda işleme - paketleme sektörüne büyük katkı sağlıyor. Tetra Pak olarak sadece son beş yılda Türkiye’de 60 milyon Euro’nun üzerinde yatırım gerçekleştirdiklerini belirten Tetra Pak Türkiye Pazarlama Direktörü Verda Telyaz Tetra Pak’ın yeni ürünleri, hedefleri, üretim ve iş süreçlerinde sürdürülebilirlik kapsamındaki çalışmaları ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
Öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
1976 yılında İzmir'de doğdum. İzmir Amerikan Lisesi'ni bitirdikten sonra yüksek öğrenimimi Boğaziçi Üniversitesi'nde sürdürmek üzere İstanbul'a geldim. Üniversite eğitimimi matematik alanında aldım, sonrasında Koç Üniversitesi'nde MBA eğitimimi tamamladım. Eğitimimin ardından pazarlama sektöründe çalışmaya karar verdim. 2009-2011 yılları arasında Tetra Pak'ta Süt Kategori Müdürü olarak çalıştım. 2012 yılından itibaren de Tetra Pak Türkiye Pazarlama Direktörü olarak görev yapıyorum.
Tetra Pak’ın gıda işleme ve paketleme çözümlerinde dünya lideri bir firma olduğunu biliyoruz. Yeni okuyucularımız için Tetra Pak’ın Türkiye’deki faaliyetleri ve ürün portföyü hakkında bilgi verir misiniz?
Tetra Pak, Dr. Ruben Rausing tarafından 1951 yılında İsveç’in Lund kentinde kuruldu. Dünyanın lider gıda işleme ve ambalajlama çözümleri sunan firmasıyız. Dünyanın ilk aseptik dolum makinesi Tetra Pak tarafından 1961 yılında tanıtılmıştı. Bu aseptik teknoloji ile süt gibi gıda ürünlerinin soğutma veya koruyucu maddeye ihtiyaç olmadan aylarca saklanabilmesini mümkün kıldık. O günden bugüne, müşterilerimiz ve tedarikçilerimizle yakın çalışarak tüm dünyada yüz milyonlarca insanın günlük gereksinimlerini karşılayan güvenli, yenilikçi ve çevreci ürünler sağlıyoruz. 160'ın üzerinde ülkede 24 binden fazla çalışanımız ile faaliyet gösteriyoruz.
2017 yılında tüm dünyada süt, meyve suyu, nektar ve diğer ürünlerin tüketicilere ulaşması için yaklaşık 188 milyar paket tedarik ettik. 2017 yılı içinde 368 paketleme makinesi ve 2,266 işleme ünitesi teslim ettik. Şu anda ürün tedariği, inovasyon ve müşteri hizmetinde mükemmeliyetin devamlılığını sağlamak üzere dünya çapında 55 fabrika, 11 teknik eğitim merkezi ve 5 Ar-Ge tesisi ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Tetra Pak’ın 67 yıl önce inovatif bir fikir olarak dünyaya sunduğu karton ambalaj, Türkiye’de ilk defa 1972 yılında kullanılmaya başlandı. Aynı yıl Kayseri’de bulunan Meysu meyve suyu fabrikasına kurulan ilk makinemizle Türkiye’deki faaliyetlerimize başladık. Gıda ürünlerini her yerde güvenilir ve kolay ulaşılır kılma vizyonu ile, Türkiye’de 400’ün üzerinde çalışanımız, İzmir’deki fabrikamız, Bursa ve İstanbul ofislerimiz ile 45. yılımızı geride bıraktık.
Tetra Pak’ın perspektifinden, gıda işleme ve ambalaj sektöründe üretim ve kullanım açısından son dönemde trendler nelerdir? Sizin bu konudaki çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Değişen dünyada hayat hepimiz için çok daha hızlı akıyor. İnsanların artık çok az zamanı var. Çoğumuz sabah ailemizle birlikte kahvaltı yapamıyoruz. Bu nedenle işe ya da okula giderken yanımızda pratik şekilde taşıyıp kullanabileceğimiz ambalajlarda gıdalara ve hatta gıda şeklinde içeceklere ihtiyaç her gün daha da artıyor.
Kentleşme ve kadınların iş yaşamında daha sık bulunması gibi yaşam tarzı değişimleri ile, tüketicilerin kolaylık arayışının ön plana çıktığını görüyoruz. Tüketiciler artık ürün ambalajlarının da kolay açma, kapama, kavrama, dökme ve saklama olanağı verecek, kullanım kolaylığı sunacak şekilde tasarlanmasını istiyor. Ambalajın raf ömrüne ve gıdanın sağlıklı şekilde korunmasına sağladığı katkı da tüketicinin satın alma kararında önemli bir rol oynuyor.
Öte yandan çevreyle ilgili endişeler de artış gösteriyor. İnsanlar artık iyi ve doğru kaynaklardan gelen ürünleri kullanmak istiyorlar. Sadece kendilerinin değil, yerkürenin sağlığını da dikkate alıyor, tükettikleri içeceğin ambalajının da çevreye ve sürdürülebilir geleceğe katkı sağlamasını bekliyorlar. Çevresel kaygıların arttığı ve çoğu sektörde sürdürülebilirlik arayışının ön plana çıktığı son dönemde ambalaj malzemelerinin yenilenebilir ve sürdürülebilir kaynaklardan elde edilmesi tüketicinin önem verdiği konular arasında yer alıyor.
Gördüğümüz başka bir trend de online alışveriş. İnsanlar artık ürünleri daha fazla online almak istiyor. Örneğin Kore'de gıda ürünlerinin yüzde 15'i internet üzerinden satılır hale geldi. İnternetten satış, ambalajlarda değişimi de beraberinde getiriyor.
Modern tüketiciler; ferahlama, susuzluğunu giderme, enerji alma, beslenme gibi farklı ihtiyaçlarını karşılamak için yeni ürünler arıyorlar. Buna bağlı olarak son yıllarda katma değerli içeceklerde örneğin ekstra vitaminli, mineralli, lifli, düşük şekerli, sebze içeren yeni içecek kategorilerinde yükseliş görüyoruz. Yoğun günlük tempoda, dışarıda tüketime elverişli, taşıması ve içmesi kolay, doyurucu, atıştırmalık ürünler ve yeni tatlar pek çok marka için yeni fırsatlar sunuyor. Tetra Pak olarak Türkiye ve dünyada içecek kategorisi içinde süt, %100 meyve suyu, meyve nektarı, meyveli içecekler, su, soğuk çay, soğuk kahve, yoğurtlu içecekler ve fermente içecekler gibi pek çok sıvı ve yarı sıvı gıda ürünlerini paketleme ve işleme çözümlerine sahibiz. Ar-Ge çalışmalarımızda ve yeniliklerimizde, özellikle tüketicilere dışarıda tüketim kolaylığı sağlayan yeni porsiyon paket boylarına, içme ve dökme kolaylığı sağlayan yeni kapaklara odaklanıyoruz. Bu tip katma değer yaratan inovasyonlar, geleneksel içeceklere yenilik katarak tüm içecek kategorisini büyütüyor. Özellikle TPA ailesinin TPA 330sq Dream Cap ve TPA 500 Edge Dream Cap boyları bu kolaylıkları sağladıkları için yüksek talep görüyor.
Öte yandan günümüzde artık neredeyse her şeyin ‘kişiselleştirilebilir’ olduğu ya da olmasının beklendiği bir dünyada yaşıyoruz. Biz de Tetra Pak olarak müşterilerimize, markalarının kalabalığın arasından sıyrılıp tüketicilere ulaşmasına yardımcı olacak benzersiz uygulamalar sunmak istiyoruz. Bu hedefle kısa süre önce yiyecek ve içecek üreticilerinin ürünlerine daha canlı bir görünüm ve his katmalarına yardımcı olmak amacıyla Tetra Pak® Artistry efektli ambalaj serimizi pazara sunduk. Tetra Pak® Artistry adıyla geliştirdiğimiz, çeşitli efektlerle zenginleştirilmiş ambalaj malzemeleri ile gıda ve içecek üreticilerinin ürünlerinin görünümünü canlandırmayı hedefliyoruz. Tetra Pak Artistry serisi; ambalaja holografik efekt katan Tetra Pak® Reflect, metalik efekt yaratan Tetra Pak® Metallized ve ambalaja ağaç lifli yalın kartonun doğal görünümünü veren Tetra Pak® Craft efektlerini içeriyor. Müşterilerimizin herhangi bir ek yatırım yapmadan markalarını zenginleştirmelerine yardımcı olan yeni efekt ve anlatımlar; ihtiyaçları için onlara uygun maliyetli çözümler sunuyor. Bu yeni holografik, metalik ve doğal görünümlü ambalaj efektleri sayesinde üreticiler, yeni bir ambalaj formatına geçmek veya yeni ekipmanlara yatırım yapmak zorunda kalmadan, ürünlerini farklılaştırabilecek ve raflarda tüketicilerin dikkatini çekecek.
Tetra Pak Ar-Ge laboratuarlarımızda ekiplerimiz, bu yeni trendleri karşılayan ürünler geliştirmek için yoğun bir şekilde çalışıyor. Yeni nesil paket inovasyonları üzerine çalışırken ergonomik tasarım ve işlevsellik, geri dönüştürülebilir ve çevre dostu özellikler ve her adımda üretici ve tüketiciye değer katmayı hedefleyen çözümler yaratmayı hedefliyoruz.
İşlevsellik: Ambalaj kullanımında tüketiciler özellikle kolay tutma, kolay ve sıçramasız dökme ve kullanışlı kolay açılır kapak gibi özellikleri talep ediyor. Bu bağlamda, kolaylıkla açılabilen ve sıçrama olmadan boşaltmayı sağlayan yeni ve daha geniş kapakların geliştirilmesi ve paketlerimizin ergonomik özelliklerinin iyileştirilmesi önceliklerimiz arasında yer alıyor.
Çevre dostu özellikler: Tetra Pak olarak üretim ve dağıtım faaliyetlerimizde kaynak tüketimini de paketlerimizin toplam çevresel etkisini de en aza indirmeyi hedefliyoruz. Paketlerimizin sürdürülebilir kaynaklardan üretilmesini ve doğal yöntemlerle gıda ürünlerini korumasını sağlamak üzere her türlü çabayı gösteriyoruz. Örneğin, Tetra Evero® Aseptic paketimizde ayrılabilir üst kısımlar ve bitki bazlı kaynaklar kullanıyoruz. Bu, tüketicilerin üst kısımları ve karton kısımları birbirlerinden ayırarak ayrı bir şekilde geri dönüşüme vermesini sağlıyor. Brezilya’nın en büyük petrokimya şirketi olan Braskem ile olan iş birliğimiz de ikinci bir örnek. Tetra Pak, global karton paket sektöründe çevre dostu polietilen kapak kullanan ilk şirket. Şeker kamışı türevlerinden üretilen bu yeni kapaklar, Tetra Pak’ın tamamen yenilenebilir malzemelerden üretilen paketleme malzemeleri sunma hedefinde yeni bir adım teşkil ediyor.
Perakende sektöründe lojistik avantaj sağlayacak paketler: Taşıma, depolama ve satış faaliyetlerinde lojistik verimi artıran çözümler sunmak önceliklerimiz arasında yer alıyor. Örneğin; Tetra Pak’ın gıda kategorisinde sunduğu inovatif ürün Tetra Recart® dikdörtgen şekli ve düşük ağırlığı ile taşıma ve depolama faaliyetleri sırasında ve raflarda kapladığı alan açısından bir avantaj sağlıyor.
Geçtiğimiz aylarda Tetra Pak İzmir Fabrikası “Dünya Klasmanında Mükemmellik Ödülü”nün sahibi oldu. Ödül hakkındaki düşüncelerinizi ve Tetra Pak İzmir Fabrikası’nın kapasitesi ile ilgili bilgileri bizimle paylaşabilir misiniz?
Tetra Pak İzmir Fabrikası, geçtiğimiz aylarda “Dünya Standartlarında Üretim” (WCM) programını yürürlüğe koyduğu 1999’dan bu yana Japonya Fabrika Bakım Enstitüsü’nden (JIPM) aldığı ödüllere bir yenisini ekledi. Fabrika, 2015’te aldığı ‘İleri Seviye Özel Ödülü’nün ardından son olarak ‘Toplam Üretken Bakım (TPM) Programı’ kapsamında üretim mükemmelliği alanında dünyanın en önemli ödülü olarak kabul edilen “Dünya Klasmanında Mükemmellik Ödülü”ne layık görüldü. Japonya Fabrika Bakım Enstitüsü (JIPM) tarafından 1971 yılından bu yana verilen “Toplam Üretken Bakım” (TPM) Ödülleri, üretim yönetimi mükemmellik arayışında en iyi yöntem olarak geniş çevrelerce kabul görüyor. Tetra Pak İzmir Fabrikası, Tetra Pak'ın tüm dünyadaki fabrikaları arasında bu ödülü alan ikinci, dünya genelinde ise kazanan 22. fabrika oldu. İzmir Fabrikası daha önce de JIPM Mükemmellik Ödülü (2003), Süreklilik Ödülü (2007), Özel Ödül (2011) ve İleri Seviye Özel Ödülü (2015) almaya hak kazanmıştı.
Tetra Pak Türkiye olarak Dünya Klasmanı Mükemmellik Ödülü yolunda son adımı 2015 yılında aldığımız ‘İleri Seviye Özel Ödülü’ ile atmıştık. İzmir fabrikamız 2016 yılında da dünyanın farklı yerlerindeki 32 Tetra Pak fabrikası arasından ‘Yılın Fabrikası’ seçildi. Japonya Fabrika Bakım Enstitüsü’nün son olarak bizi layık gördüğü ‘Dünya Klasmanında Mükemmellik Ödülü’ ile ödüllerimize bu yıl bir yenisini eklemekten gurur duyuyoruz. Ekibin hem en yüksek standartlarda operasyonel performans ve sürdürülebilirliği korumak hem de Tetra Pak müşterilerinin olağanüstü kalitede ürünler almalarını sağlamak için gösterdiği yoğun çabanın bu ödülde büyük rolü var. İzmir Tetra Pak’ın global tedarik zinciri ağı için stratejik bir yer. Tetra Pak olarak sadece son 5 yılda Türkiye’de 60 milyon Euro'nun üzerinde yatırım gerçekleştirdik. İzmir fabrikamızın üretim kapasitesini 2012 yılında yaptığımız 25 milyon Euro’luk yatırımla yüzde 20 artırdık. Bu yatırımın ardından yine üretim kapasitesini artırmak için 2014 yılında 36 milyon Euro’luk yatırımımız Türkiye’deki ürün yelpazemizi genişletmemize ve daha önceden ithal edilen farklı paketlerin Türkiye’de üretebilmesine olanak verdi. Bu da ürünlerin müşterilerimize teslim süresini 1 aydan 1 haftaya indirmemizi, üretim kapasitemizi de yıllık 10 milyar paketin üzerine çıkarmamızı sağladı.
Bu yatırımlar müşterilerimiz için de daha kısa tedarik süresi, daha düşük üretim ve lojistik maliyetleri ile daha yüksek rekabet gücü anlamına geliyor. Bu sayede Türkiye gıda işleme ve paketleme endüstrisine ve Türk ekonomisine önemli katkı sağlıyoruz. Gelecekte de özellikle dijitalleşme ve yeni teknolojiler başta olmak üzere Türkiye’deki yatırımlarımıza devam edeceğiz.
Tetra Pak ekolojik ayak izini azaltma ve geri dönüşümü artırma konularına odaklanan uluslararası ölçekte bir firma. Tetra Pak olarak üretim ve iş süreçlerinde sürdürülebilirlik kapsamında neler yapıyorsunuz? Bu konudaki başarılarınız ve yeni hedefleriniz hakkında neler söylemek istersiniz?
Çevreyi tehdit eden unsurlardan biri de gıda atıkları ve gıda atıklarında içecek ambalajları da önemli yer tutuyor. Bu nedenle çevre ve sürdürülebilirlik de kuşkusuz ambalaj sektörünün en önemli gündem maddelerinden biri. Biz de Tetra Pak olarak kullanılan ürünün sağlıklı malzemeden üretilmesinin ötesine geçip yeni sağlıklı materyaller üzerinde Ar-Ge çalışmaları yapıyoruz. Örneğin şeker kamışından kapak üretimi yapıyoruz.
Sürdürülebilir iş yaklaşımına inanıyoruz ve “İYİ OLANI KORUR” sloganımız, gıda ürünlerini her yerde güvenli ve kolay ulaşılır kılma vizyonumuzu yansıtıyor. Tüm dünyada her gün yüz milyonlarca insana güvenli, yenilikçi ve çevreci ürünler sağlıyoruz. Bu doğrultuda küresel çevre politikamız, üretim ve tüketimin her evresinde çevre korumayı esas alacak şekilde düzenlenmiş durumda. Tetra Pak’ın karton ambalajlarında kullanılan malzemeler çoğunlukla sürdürülebilir kaynaklardan geliyor. Ambalaj malzemelerinin yaklaşık yüzde 75’i kartondan oluşuyor. Ormanların ve çevrenin korunması yönündeki çabaların tüketicilerimiz tarafından da desteklenmesi için tüketicilerimizi FSC® (Orman Yönetim Konseyi) etiketli karton ambalajlar ile buluşturuyoruz.
Üretimini yaptığımız içecek kartonlarının kaynağında ayrı toplanmasına ve uygun yöntemlerle geri dönüştürülmesine katkılarımız da her yıl artarak devam ediyor. Ülkemizin ambalaj atığı geri kazanım hedeflerine ulaşabilmesi için sistem paydaşları ile iş birlikleri geliştiriyor; toplama altyapısının yaygınlaştırılmasını, geri dönüşüm kapasitesinin oluşturulmasını ve halkımızın bilinç seviyesinin artırılmasını destekliyoruz. Son olarak iş birliği halinde olduğumuz Kahramanmaraş Kâğıt Sanayi’nin fabrikasında geçen yıl faaliyete giren geri dönüşüm tesisi, 2017 yılında 3 bin tonun üzerinde karton içecek ambalajının geri dönüşümünü ve kâğıt üretiminde kullanımını sağladı. Başta Kahramanmaraş Kâğıt olmak üzere, ambalaj atığı geri kazanım sisteminin paydaşları olan ilçe belediyeleri, İl Çevre ve Şehircilik Müdürlükleri, yetkilendirilmiş kuruluşlar ve toplama-ayırma tesisleri ile altyapı ve bilinç oluşturma çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Atık önleme çalışmaları kapsamında, fabrikamızda kullanılan sürekli iyileştirme temelli WCM (World Class Manufacturing) programı altında kayıpları sınıflandırarak sıfırlamak da hedeflerimizden biri. İzmir fabrikamızda üretim firelerini azaltıp karbon ayak izini düşürmek amacıyla 2016 ve 2017 yıllarında üretim firesi yüzde 18 azaltıldı. Çevre konusunda çalışmalarını elektrik tüketimi, doğalgaz tüketimi, geri dönüşüm oranı, gömüye giden atık, su tüketimi ve uçucu organik bileşen (UOB) salınımları olmak üzere altı performans kriteri ışığında sürdüren Tetra Pak İzmir Fabrikası, 1999-2017 yılları arasında karbon salınımını yüzde 56, milyon standart paket başına enerji tüketimini yüzde 34 ve yine milyon standart paket başına su tüketimini yüzde 41 oranında azalttı. Geçen yıl fabrikada oluşan 6 bin 500 ton atığın geri dönüşümü sağladık. Ayrıca piyasaya sürdüğümüz 330 ton ambalaj atığı, üyesi olduğumuz ÇEVKO Vakfı tarafından toplatıldı ve geri kazandırıldı
Ülke çapında başlatılan “Sıfır Atık” projesi kapsamında İzmir İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından pilot fabrika seçilen üretim tesisimiz, yağmur suyunu fabrika çatı oluklarından toplayarak yeşil alan sulama suyu olarak kullanıyor, böylece doğal kaynak tüketimini azaltılıyor. Yemekhane artıklarını bulunduğu ilçe belediyesinin hayvan barınağına gönderiyor. Böylece hem geri dönüştürülemeyen atık miktarını azaltıyor, hem de büyük önem verdiğimiz gıda israfının önüne geçilmesine katkıda bulunuyoruz.
Ambalajlarımızın bileşenlerinden olan polietilen ve alüminyumun bileşimi olan ve “PolyAl” olarak adlandırılan malzemenin ayrı olarak geri dönüşümünü ve çeşitli sanayi kollarına hammadde olarak yönlendirilmesini sağlamak üzere Ar-Ge çalışmalarımız bulunuyor.
Diğer yandan, çevre ile ilgili çalışmaların yaygınlaşmasını, toplumda çevre bilincinin artmasını ve gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak için sosyal sorumluluk projelerine de imza atıyoruz. Çevre, sürdürülebilirlik ve özellikle geri dönüşüm ile ilgili bilinç düzeyini yükseltmek amacıyla 2004’ten beri ilkokullarda “Küçük Şeyler Doğayı Yeniler” eğitimleri düzenliyoruz. Millî Eğitim Bakanlığı himayesinde yürüttüğümüz bu proje ile, özellikle ilköğretim öğrencilerine doğal kaynakların tasarruflu kullanımının, yenilenebilir kaynakların önemini anlatıyor, onlara ambalaj atıklarını diğer atıklardan ayrı biriktirme alışkanlığını kazandırmaya çalışıyor, küçük çaba ve dokunuşlarla doğayı koruma yolları konularında eğitim veriyoruz. Bu eğitimlerimizle bugüne kadar 1 milyon 250 bin öğrenciye ulaştık. Sadece 2017 yılında 48 bin ilköğretim öğrencisine çevre ve geri dönüşüm konulu eğitimler verildi.
Biraz da sektör hakkında değerli görüşlerinizi almak isteriz. Gelecekte ambalajlar nasıl görünecek? Geleceğin ambalajları hangi özelliklere/fonksiyonlara sahip olmalı?
Bugünün bilinçli tüketicisi eline aldığı ürünün kalorisini de sürdürülebilirlik anlamında karnesini de ambalajın üzerinde görmek istiyor. Bu yüzden artık tüketici bir ambalajı eline aldığında ve üzerindeki barkodu elindeki akıllı cihaz ile taradığında ürünün kaynağını, nasıl üretildiğini, hangi çiftlikten geldiğine kadar görebilmeli, o ürüne özel, o ürünün kimlik kartı diyebileceğimiz bu barkod sayesinde tarladan itibaren ürünle ilgili tüm bilgilere ulaşabilmeli. Tetra Pak olarak biz ambalaj dünyasında fark yaratacak böyle bir teknoloji üzerinde çalışıyoruz. Bu teknoloji ürün güvenliğinde ve güvenilirliğinde yeni bir dönem başlatacak. Müşteri bu sayede ürünün izini çok kolay ve hızlı biçimde sürebilecek.
Verda Telyaz
Tetra Pak Türkiye Pazarlama Direktörü