Thursday, Mar 28th

Last updateThu, 28 Mar 2024 9am

Buradasınız: Home Röportaj Polimer Teknik Satış ve Pazarlama Direktörü Reha Yelken

Polimer Teknik Satış ve Pazarlama Direktörü Reha Yelken

“Alman, İtalyan ve Amerika menşeili ekstrüder üreticilerinin kalitesinde makine üretiyoruz”

Polimer Teknik, poex markası ile aynı yöne dönen çift vidalı ekstrüder hatlarını ve ekipmanlarını Türkiye’de ilk üreten firma olarak uluslararası deneyime sahip bir firma. Güvenilirliği prensip edinmiş olan, ürünlerini hem iç hem dış pazarda müşterilerine profesyonel olarak sunan Polimer Teknik Satış ve Pazarlama Direktörü Sayın Reha Yelken ile firmanın kuruluşu, ürün grupları, çözümleri, yenilikleri ve hedefleri hakkında gerçekleştirdiğimiz röportajımızla sizleri baş başa bırakıyoruz.

Öncelikle sizi ve firmanızı kısaca tanıyabilir miyiz? Firmanızın kuruluş aşamaları, yapılanması ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?

2007 yılında resmi kuruluşu tamamlanan Polimer Teknik, poex markası ile aynı yöne dönen çift vidalı ekstrüder hatlarını ve ekipmanlarını Türkiye’de ilk üreten firmadır. 2006 senesinde ilgili alanda yedek parça üretme gayesi ile çalışmalarını başlatan ve çıkılan yolda kısa sürede ekstrüderleri de üretme hedefi konuldu. İlk makine 2008 yılında 25 mm vida çapında bir ekstrüder üreterek makine hatları üretimi başlamış oldu. Bugün yaklaşık 50 kişiye ulaşan her biri kendi alanında uzman kadromuzla, mühendislik plastikleri, masterbatch, toz boya, sıcak tutkal, ileri geri dönüşüm uygulamaları gibi pek çok alanda sektörde uzun yıllardır üretim yapan küresel rakiplerine eş değer ve onlardan daha iyi ürünler üretebilme kabiliyetindedir. Bugün Dünya üzerinde 200 dolayında poex ekstrüder hattı çalışıyor. Genç bir şirket olmamıza karşın hem iç piyasada sunduğumuz çözümlerle döviz çıkışına engel olmanın yanı sıra hem de poex markalı çift vidalı ekstrüderlerin ihracatıyla önemli miktarda döviz girdisi sağlamaktayız.

Ben de şirketin profesyonel kadrosu içerisinde Satış ve Pazarlama Direktörlüğünü üstlenmemin yanı sıra vekâleten Genel Müdürlük görevini sürdürmekteyim.

Ürün yelpazeniz ve plastik sektörüne yönelik sunduğunuz çözümleriniz nelerdir?

Kompaund sektörüne üretim kapasitelerine göre 100 gr/saat ile 4 ton/saat aralığı kadar farklı kapasitelerde standart modeller üretip pazara sunuyoruz. Bunun yanı sıra granülatörler, dozajlamalar, dişli pompalar, soğutma havuzları gibi kompaund hatlarının tamamlayıcı ekipmanlarını da üreterek müşterilerimize komple çözümler de üretiyoruz.

Üretimini yapmış olduğumuz ve pazara sunmuş olduğumuz hatlarımızın müşteri sektörlerini başta plastik sektörü altında değerlendirebileceğimiz mühendislik plastiklerinden masterbatch üreticilerine, yüksek dolgulu polimer üreticilerinden termoplastik elastomer üreticilerine, biyopolimerlerden, halojensiz alev geciktiricili kompaund üretimi yapan işletmelere kadar müşteri portföyüne sahibiz. Öte yandan ağırlıklı olarak otomotiv yan sanayisine ürün tedariki sağlayan heavy layer üreticileri kompaund ve levha hattını tek hat üzerinde toplarken, kimi geri dönüşüm firmaları ise çapak malzemeyi geri dönüşüm makinasından geçirmek yerine doğrudan recompounding adını verdiğimiz teknolojimiz sayesinde aynı proses üzerinde hem geri dönüşüm yapabilmekte hem de katkı ve dolgular ile nitelikli polimerler üretebilmektedirler.

Müşteri portföyümüzün plastik sektörü içerisinde olduğunu belirtmekle birlikte kimya alanında toz boya üreticileri, sıcak tutkal üretimi yapan işletmeler, gıda ve gıda katkıları üretimi yapan firmalara da makine ekipman ve yedek parça ihtiyaçları doğrultusunda çözüm sunuyoruz.

Makine ve ekipmanlarınızın teknik özellikleri, avantajları ve farklılıkları hakkında neler söylersiniz? 

Ürettiğimiz hatların birçok ekipmanının ülkemizde üretimi olmadığı için ya da hedeflediğimiz kalite standartlarını yakalayamadığı için ne yazık ki bizler de Avrupalı makine üreticilerinin makinelerinde kullandığı bileşenleri hatlarımızda kullanmak durumunda kalıyoruz. Yüksek tork gerektiren redüktörlerimiz, yüksek motor kW ihtiyacı isteyen- enerji verimli motorlarımız, vida ve kovan çeliklerimiz başta Almanya ve İtalya olmak üzere bu alanda kendini ispatlamış tedarik kanallarından geliyor. Bunlar dünyada önde gelen markalar. Alman, İtalyan, Amerika menşeili ekstrüder üreticilerinin kalitesinde makine üretiyoruz. Müşteri kazanmak için kaliteden feragat etmiyoruz. Batı Avrupalı makine üreticileri ile eş kalitede ürünler ortaya koyunca ürünlerimiz ile arasında tek fark kalıyor. Maliyet. Biz ülkemizin getirdiği avantajlar ve maliyetlerimiz ile çok daha makul fiyatlarla ürünlerimizi pazara sunabiliyoruz. Şunu da vurgulamakta fayda var; bazı yabancı çok deneyimli firmalar kadar mekanik anlamda üretim yeterliliğimiz olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. 

Diğer yandan kullandığımız çeliklerimiz dahi ithal edilmek zorunda kalınıyor. Gerek çelik hammaddesi gerekse dozajlama sistemleri gibi, kesim sistemleri gibi makine ekipmanlarında Türkiye’nin üretim kabiliyetleri istenilen düzeyde değil. Özellikle üretimlerimizi desteklemek üzere yan sanayide gerekli kalifikasyonda ve güvenilir tedarikçi bulmakta zorlanıyoruz. Makinemize ait bir parçanın belli aşamalarını out-source ettiğinizde bir süre sonrasında, tedarikçiniz son ürünü üretmeye başladığına şahit olabiliyorsunuz. Sizin uzun yıllar üzerinde çalıştığınız Ar-Ge yaptığınız, emek harcadığınız ürünlerin bu şekilde üretilmesi, daha vahimi teknik yeterliliği ve bilgisi olmayan, kalite standartlarına uygun olmayan ve sürekliliği bulunmayacak şekilde üretilmesi maalesef üzücü, daha vahimi bizim gibi OEM (Orijinal Ekipman üreticilerini) koruyan herhangi bir düzenleme olmaması.

Makinelerimizi tasarlarken, çalışma dönemindeki amortismanları düşürecek şekilde tasarlıyoruz, bunun sonucu olarak müşterilerimize ilk yatırım maliyetleri yüksek ancak kalite anlamında da tüm standartları ve gereklilikleri fazlasıyla tamamlamış ve orta ve uzun vadede daha avantajlı olacak ürünler sunuyoruz.

Bunun yansıra birçok uygulama için hedeflenen üretim prosesine göre birtakım yenilikler yapmak durumundayız, bu da bizleri terzi işi çözümler sunan bir firma yapıyor. Makinelerimizin işleyeceği eriyiğin akışkanlık değerleri, polimer katkıları ve dolguları bu dizaynın belirlenmesinde rol oynuyor. 

Özetlemek gerekirse, karbon elyaf takviyeli, cam elyaf takviyeli, metal muadili polimerler, mineral dolgulu hava geçirgenliği olan polimerler, elektromanyetik polimerler gibi polimerlerin belli özellikler katılarak geliştirilmesi gereken noktalarda çok iyi bir karışım, iyi bir dispersiyon gerektiğinden bu alanda aynı yöne dönen çift vidalı ekstrüderlere ihtiyaç duyuluyor. Bizi diğer ekstrüder üreticilerinden ayıran ana unsur da bu nokta.

Müşterilerinizle iş süreçleriniz nasıl işliyor? Satış öncesi ve sonrası hizmetleriniz hakkında bizleri bilgilendirir misiniz? 

Bir yatırım malı satıyoruz. Satış öncesi yatırımcı firmadan esas itibariyle üretmek istediği ürünü ve aylık veya yıllık kapasite ihtiyacını sormakta ardından ihtiyacı olabilecek optimum makine hattı ve ekipmanları karşılıklı varsa opsiyonları ile değerlendiriyoruz, teklif oluşturma, ihtiyaç duymaları halinde fabrika sahası içerisinde makine yerleşimine kadar senaryoları kendileri ile paylaşmaktayız.

Makine sektöründe öne çıkmanın önemli noktalarından biri ise şüphesiz servis hizmeti. Gerekirse satış öncesi fizibilite aşamasında fabrika sahası ziyaretleri yapıyoruz. Müşterilerimize ortam, makine yerleşimi, dış etkenlerden etkileşim oranı gibi konularda önerilerde bulunmaktayız.

Satış operasyonumuz ise makine üretimi ardından kendi fabrika sahamızda sevk öncesi deneme üretimi, başarılı deneme üretimi ardından dünyanın neresinde olursa olsun müşterinin fabrika sahasına makine hattının kurulumu, devreye alma ve üretime alma operasyonun ardından tamamlanmaktadır.

Satış sonrası hizmetler tarafında ise makine sektörümüz arasındaki oyuncular arasında kıyas yaptığımızda hızlı aksiyon alarak müşterilerimize çözüm haritası sunduğumuzu söyleyebilirim. Bunu gerek mekanik gerekse elektronik tarafında yetkili ve tecrübeli, üretimden bağımsız servis birimleri ile yapmamıza borçluyuz. Üretime değil, satış departmanına bağlı, servis birimleri ile satış sonrası destek sağlayarak bu bölümü bağımsız bir disiplin haline getirdik. Organizasyon şemamızı da buna göre düzenledik. Müşterilerimizden gelen her geri bildirimi değerlendiriyor ve buna göre aksiyon alıyoruz. Bizimle çalışanlar iyi bilir, özel servis yazılımımızla ve remote servislerimizle müşterimize gerek yerinde gerek uzaktan servis vererek, üretimlerinin sürekli çalışmasını sağlama üzerine kurulu bir sistemimiz var.

Teknolojik gelişmelerin takipçisi misiniz? Ar-Ge çalışmalarınız hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Standartlaşma müşteri memnuniyeti ve katma değeri artırmada öncelikli unsur olsa da biz Polimer Teknik olarak sürekli olarak çelikler başta olmak üzere yeni ve alternatif malzeme türlerini, makinalarımızı üretirken meydana getirdiğimiz her bir parçada alternatifler arasında müşterimize uzun ömrü sunacak, onların memnuniyetle kullanacağı ekipmanlar seçmeye gayret ediyoruz. Dünyadaki rekabetçi yapımızı da bu sayede sağlıyor ve Avrupalı rakiplerimizin kalitesinde, pazarda daha rekabetçi imkânlar sunuyoruz.

Henüz üretimi üzerinde çalıştığımız yeni bir modelimizi pazara sunmak üzereyiz. poex T16 Scientific adını verdiğimiz 16 mm vida çapındaki ekstrüder hattımız müşterilerinize yeni ürün formülasyonlarını optimize etmelerinin yanı sıra Ar-Ge çalışmaları için bir laboratuvar hattı olarak tasarlandı. Vidaların ve şaftların çok hızlı bir şekilde değiştirilmesine izin veren modüler yapısı sayesinde kolay kullanım ve yüksek çalışma esnekliğini sunmaktadır. Bu ölçekte hatlar bugüne kadar Almanya, Tayvan, Amerika’dan ithal edilmekteydi ancak artık Türkiye kompaund sektörümüzün yerli bir çözüm ortağı var ve bu alana cevap oluşturmaktan memnuniyet duyuyoruz.

Ürün geliştirme faaliyetleri tarafına bakarsak, bir annenin evladını dinlemesi gibi bizler de müşterilerimizi dinleyerek onlardan aldığımız geri bildirimler neticesinde sürekli olarak iyileştirmelerde bulunuyoruz. Makinelerimizle ilgili üç unsur var. Birincisi işin metalürji kısmı. Burası makine ömrü ve bakım zamanları ile müşterilerimize avantaj sağlayan bir nokta. Sadece kendi imalatımız içerisinde değil müşteri geri bildirimleri ve gelişen ihtiyaçlar doğrultusunda tedarik kanallarından temin ettiğimiz çelik malzemeler gibi, otomasyon sistemleri gibi alanlarda taleplerimiz doğrultusunda tedarikçilerimizin de yeni Ar-Ge çalışmaları yapmalarına ve bize daha işlevsel ürünler sunmalarına öncülük ediyoruz. 

Bunun yanında makinelerle ilgili mekanik Ar-Ge çalışmaları var. Makinelerimizin yüksek tork gerekliliğinden bahsetmiştik. Zaman içerisinde 10 nM/cm3’ler bugün 18 nM/cm3’lere çıktığını görüyoruz. Bizde bu alanda makineler üretebilir hale geldik. Projelerin gerektirdiği farklı modifikasyonları da makine vida kovan tasarımlarında uyguluyoruz. 

Son olarak da otomasyon tarafından yaptığımız Ar-Ge çalışmaları var. Bizim 1,5 yıl önce başlattığımız bir çalışma var. IoT dediğimiz, nesnelerin interneti olarak bilinen nesnelerin internete bağlanıp veri alışverişi yapmalarına olanak sağlayan bir konu. Makinelerimiz belli bir otomasyon ile çalışıyor. Hem operatör rahatlığı hem de bizim doğru bilgi ve yorum sunabilmesi için bunlara ihtiyaç var. Bu geliştirdiğimiz otomasyon sistemi ile buluttan aldığımız veriler neticesinde hem daha iyi makineleri üretebilmek hem de müşterilerimizin proseslerini iyileştirmek üzere veri toplama işlemi yapıyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımız 1,5 yıl önce başladı ve hala devam ediyor. Hedefimiz toplam hat içerisindeki tüm ekipmanların birbiri ile haberleşebilir halde çalışmasını hedefliyoruz.

Türkiye pazarında hedef aldığınız sektörler ve dış ticaret faaliyetlerinizden söz eder misiniz? Pazar payınızı arttırma adına yürüttüğünüz çalışmalar nelerdir?

Üç kıtada 20’nin üzerinde ülkede makine ve ekipmanlarımızın kullanıldığından söz etmek mümkün. Ağırlık verdiğimiz pazarlar Rusya ve BDT ülkeleri, Doğu Avrupa, Balkanlar ağırlıklı olmak üzere 2019 üretimimizin yüzde 66’sı ihracat pazarlarına gönderildi. Plastik sektöründe ve alanında dünyanın önde gelen plastik fuarlarına stantlı katılımlar gerçekleştiriyor ve temsilcilik anlaşmaları ile pazardaki payımızı büyütmeye çalışıyoruz. Hali hazırda Çekya, İsveç, Portekiz, Pakistan’da temsilcilerimiz ilgili pazarlarda tanıtımlarımızı sürdürmekte, Moskova’da ise kendi şubemiz ile faaliyetteyiz.  

Pazara yakınlık, Batı Avrupalı ülkelerin yüksek katma değerli ürün ve işlere yönelimi, Doğu Avrupalı ülkeler için ise maliyet kıyaslamasında sağladığımız avantajlar Türk üreticilerin Avrupa pazarında daha fazla yer bulmasına olanak kılıyor. Bu çerçevede yaptığımız işler konusunda örneklendirmek gerekirse mikro kompaund hatları üretimi yapan Hollandalı bir firmaya markasız üretimler gerçekleştiriyoruz. Çalıştığımız OEM firmalara değinmek gerekirse; Hollandalı bir firma için, isimsiz strand granülatör, Çekya’da isimsiz kompaund ekstrüderleri, yedek parça ve ekipmanları, Avusturya, Almanya ve Polonya’da ise yine isimsiz yedek parça üretimlerimiz söz konusu.

Mevcut iş ve müşteri ilişkilerimizde ise Doğu Avrupa ve Balkanlar ağırlık gösteriyor. Belarus, Polonya başta olmak üzere Yunanistan, İsveç gibi ülkelere satışlarımız söz konusu.  

2020 yılı sizin için nasıl geçti? Önümüzdeki dönemde hedef ve beklentileriniz nelerdir? Sırada yeni ürün, yatırım veya projeleriniz var mı?

Pandemi hepimizi, tüm toplumu ilgilendiren bir konu oldu. Hala etkilerini hissediyoruz. İnişli çıkışlı dönemler oldu yıl içerisinde. Plastik makinaları sektöründe ilk 6 aylık dönemde geçtiğimiz yıla göre yüzde 20’lik bir düşüş görünse de bu bir noktada bizi yanıltmamalı. Bizim projelerimiz genellikle minimum 6 ayda tamamlandığı için 2019 yılından siparişlerimiz 2020 yılı içerisinde üretim bandındaydı. 2020 ikinci yarısında bunun daha da aşağılara geleceğini düşünüyoruz.

Yıl içerisinde üretimden ziyade yatırımların sekteye uğradığını düşünüyoruz. Biz ekstrüder hatları ile yatırım malı üretiyoruz ancak mevcut üreticilere sunduğumuz yedek parça ve hizmetleri düşündüğümüz zaman ise çok fazla üretim düşüşü yaşadığımızı söyleyemem.

Nisan-Mayıs döneminde tamamen uzaktan Beyaz Rusya’da iki hattımızı devreye aldık. Hiçbir personelimiz yurtdışına gitmeden, müşterimizin de bize talep ve güvenleri neticesinde bir taraftan video konferanslarla operatörlere destek olduk, diğer taraftan yazılımdan gelen verileri takip ederek hatlarımızın kurulumunu Bursa fabrikamızdan Beyaz Rusya’ya uzaktan sağladık.

Sanayinin pandemi sonrası oluşacak aşırı talebine doğru cevap verebilmesi adına merkezi yönetimin kredi paketleri açması yerinde olacaktır. Bu fırsatı kaçırmamak adına önden hazırlıklı olunmalı ve gerekli yatırımlar sağlanmalı. Bunun için belli bir nakit ihtiyacı olacak sanayide. Buna hazırlıklı olabilmek adına farklı kredi opsiyonları sunulursa olumlu karşılık bulacaktır.

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

2020 yılı içinde bir fabrika kurma hedefimiz vardı ancak gerek koronavirüs pandemisi, gerekse bunun getirdiği ekonomik konjonktür bunu gerçekleştirmemize imkân vermedi. Önümüzdeki süreçte gerçekleştirmeyi düşündüğümüz bu yatırım ile yeni fabrika sahamızda bir büyük, bir küçük ekstrüder koyarak gelecek müşterilerimize deneme yapma imkânı tanıyacakları bir workshop alanı sunacağız. Yurtiçi veya yurtdışından potansiyel müşteri firma hammaddesini alacak gelecek üretimini, uygulamasını yaparak makineyi test etme imkânı bulacak. İnsanların bu makinelerin neler yapabildiğini göstermek çok önemli. Biz bu Ar-Ge, laboratuvar kısmına çok önem veriyoruz. 

POLİMER TEKNİK Satış ve Pazarlama Direktörü

Reha Yelken

Reklam Alanı

Reklam Alanı

Reklam Alanı

Reklam Alanı