Dassault Systèmes ve Fransız tasarımcı Patrick Jouin, bugün “Ta.Tamu” adlı hafif, 3D baskı ile üretilmiş işlevsel sandalyeyi tanıttı. Bulut tabanlı 3DEXPERIENCE platformu kullanılarak birlikte tasarlanan sandalye, yapay zekâ destekli sanal ikizler ile malzeme kullanımında tutumlu yaklaşımı bir araya getiren, yeni nesil generatif tasarım süreçlerine dair bir kavram kanıtı niteliği taşıyor.
Ta.Tamu, Patrick Jouin’in özgün tasarım yaklaşımı Dassault Systèmes’in 3DEXPERIENCE platformu arasında dört yıl süren yaratıcı bir diyaloğun sonucunda ortaya çıktı. Tasarımcılar ve mühendisler, bir sandalyenin nasıl tasarlanabileceğine dair alışılmış kalıpları sorgulayarak geleneksel yöntemleri yeniden tanımladı, biçimsel ve yapısal sınırları zorladı, malzeme kullanımını en aza indirecek yenilikçi çözümler geliştirdi.
Geliştirilmiş fikir üretimi, konsept geliştirme süreci ve tasarımın erken aşamalarına entegre edilen yaşam döngüsü değerlendirmesi sayesinde ortaya çıkan sandalyenin öncü estetiği, doğadan ilham alan tasarım yaklaşımı (biyomimikri) ile insan vücudunun yapısal mantığından örneğin kemik yoğunluğu ve eklem hareketliliğinden esinlendi. Hafif ama sağlam kafes yapısıyla yalnızca 3,9 kg (8,6 pound) ağırlığında olan sandalye, 100 kg (220 pound) taşıma kapasitesine sahip. Ayrıca, düz ve katlanmış bir pozisyonda 3D baskı ile üretilebiliyor ve montaj gerektirmiyor.
Patrick Jouin, projeye ilişkin olarak, “Doğa yalnızca ihtiyaç duyduğu kadar enerji ve malzeme kullanır. Biz de bu son derece yalın felsefeyi Ta.Tamu’nun geliştirilmesine uygulamak istedik. Dassault Systèmes’in yeni nesil iş birliğine dayalı teknolojileri sayesinde artık yeni fikirler üretip bunları gerçeğe dönüştürebiliyoruz, tasarım sürecinin en başından itibaren daha verimli çalışıyor, daha az atıkla üretim yapabiliyoruz” dedi.
Yapay zekâ destekli sanal ikiz üzerinden iş birliği yapan tasarım ekipleri, karmaşık montaj bileşenlerinin davranışlarını modelleyip simüle etti. Her bir eklem noktasını, açılma mekanizmasını ve baskı/taşıma bölgelerini topolojik optimizasyon yöntemiyle yeniden şekillendirdi. Tasarım, her aşamada 3DEXPERIENCE platformu ile kurulan yakın etkileşim sayesinde gerçek zamanlı olarak evrildi. yapılan her değişiklik anında sanal ikize yansıtıldı ve görselleştirildi. Ekipler, sandalyenin estetik değerini koruyarak geometrisini sürekli olarak güncelledi ve bu süreç sonunda, tasarım dili, işlev ve yapısal bütünlüğün bir araya geldiği tam yoğunlukla üretildiğinde sahip olacağı ağırlığın %75’i oranında daha hafif olan optimum bir tasarım ortaya çıktı.
Dassault Systèmes Tasarım Deneyimi Başkan Yardımcısı Anne Asensio ise şunları söyledi: “İçinde yaşadığımız dünyayı iyileştirmek istiyorsak, üretme, tasarlama ve malzeme kullanma biçimimizi değiştirmeliyiz. Ta.Tamu, sınırsızca üretmeye devam etmek yerine endüstriyi generatif ekonomiyi benimsemeye çağıran bir eylem çağrısıdır. Sandalye, sanayide sürdürülebilir yenilik için kullanılan teknolojilerle yaratıldı. Bilim temelli bir şirket olarak, 3DEXPERIENCE platformumuz aracılığıyla insanların hayatının her alanında topluma değer katmayı hedefliyoruz. Tasarım süreçlerine modelleme ve simülasyonu en başından dahil etmek, gerçek hayata dokunan yeniliklerin önünü açıyor.”