UiPath, İngiltere merkezli yapay zekâ şirketi Peak’i satın aldı
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
UiPath, Inc. (NYSE: PATH), agentic otomasyon platformunu, sektörel uzmanlığa sahip yapay zekâ destekli çözümlerle güçlendirmek için İngiltere merkezli yapay zekâ şirketi Peak’i satın aldığını duyurdu.
UiPath Kurucusu ve CEO’su Daniel Dines, satın almayla ilgili olarak şunları söyledi: “Peak’i bünyemize katarak, dikey yapay zekâ çözümleri stratejimizi daha da güçlendirme misyonumuzu hızlandırıyoruz. UiPath platformu ile entegre edildiğinde, Peak’in sektörel ihtiyaçlara özel geliştirilmiş yapay zekâ uygulamaları, iş süreçlerini optimize eden çözümler sunma kabiliyetimizi artıracak ve müşterilerimize değer sağlayacak.”
Erken aşama girişimcilere Avrupa merkezli değişim ve iş birliği programı
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
İTÜ ARI Teknokent, Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen Erasmus for Young Entrepreneurs (EYE) Programı’nın 15’inci dönemi kapsamında SEEDBridge-Sosyal Girişimciler Değişim ve Gelişim Programı ile uluslararası girişimcilik ekosistemine katkı sağlanmaya devam ediyor. 2009 yılından bu yana 13 bin 98 girişimin yer aldığı değişim programında Türkiye’yi Avrupa genelinde temsil eden İTÜ ARI Teknokent, proje kapsamında yeni girişimleri deneyimli girişimcilerle buluşturmayı ve küresel iş birliği ortamı yaratmayı amaçlıyor.
SEEDBridge projesi, girişimcilerin rekabet gücünü artıran, sürdürülebilir çözümler üreten ve gelişmiş çözümleri destekleyen bir değişim programı olarak tasarlanıyor. Girişimcilik Akademisi (Yunanistan), COCIN Cantabria (İspanya), CESIE (İtalya), Chernihiv Ticaret ve Sanayi Odası (Ukrayna), Norveç İş Melekleri Ağı NorBAN (Norveç) gibi güçlü ortaklarla yürütülen projenin Türkiye irtibat noktası ise İTÜ ARI Teknokent oldu. Proje 2025-2028 yılları arasında, 867 bin 850 euro hibe ile desteklenerek Avrupa'nın girişimcilik ve inovasyon ekosistemine önemli bir katkı sağlayacak.
EYE Networking toplantısında Avrupa çapında iş birlikleri güçlendi
SEEDBridge projesi kapsamında İtalya'da düzenlenen 34. Erasmus for Young Entrepreneurs (EYE) Networking Toplantısı’na katılım sağlayan İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Attila Dikbaş, “İTÜ ARI Teknokent olarak, girişimcilik ve yenilik odaklı çalışmalarımızla hem ülkemiz hem de Avrupa genelinde önemli projeler yürütmekteyiz. SEEDBridge projemiz özelinde 18-19 Mart tarihlerinde İtalya'nın Bergamo kentinde Avrupa'daki proje ortaklarıyla bilgi ve deneyim paylaşımında bulunduk, uluslararası iş birliklerini geliştirme yönünde önemli adımlar attık. SEEDBridge ile genç girişimcilerin potansiyelini ortaya çıkararak, küresel ölçekte başarı hikayelerini yazmaya katkı sunmaya devam edeceğiz. Türkiye'yi Avrupa'da temsil ederek genç girişimcilere rehberlik ediyor ve onları uluslararası iş dünyasında daha güçlü hale getirmeyi hedefliyoruz” ifadelerinde bulundu.
Kimya sektöründen Mart ayında 2,7 milyar dolarlık ihracat
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin ihracatı Mart ayında yüzde 3,2 artışla 23,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Böylece en yüksek 2’inci Mart ayı ihracatı oldu. Kimya sektörü ise 2,7 milyar dolar değerinde kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatı gerçekleştirerek Mart ayında en çok ihracat yapan ikinci sektör oldu. Sektörün üç aylık ihracatı ise 7,5 milyar doları aştı.
Kimya sektörünün Mart ayı ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Kimya sektörümüz Mart ayında 2,7 milyar dolar değerinde kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatı gerçekleştirdi. Böylece diğer sektörler arasında en çok ihracat yapan ikinci sektör konumumuzu sürdürmeyi başardık. Ocak-Mart dönemi olarak üç aylık ihracatımız ise 7,5 milyar doları aştı. Yıl sonu hedefimize ulaşabilmek için ihracatımızı daha çok artırmamız gerekiyor. İKMİB olarak gerek fuar milli katılım organizasyonlarımız gerek sektörel ticaret heyetlerimiz gerekse de Ur-Ge organizasyonlarımız ile ihracatçılarımızı desteklemeye devam ediyoruz. Kimya sektörümüz için önemli hedef pazarlarımız arasında bulunan ABD ile yeni bir döneme başladık. Yeni açıklanan gümrük tarifelerinde durumu ülkemiz lehine çevirebilmek için sadece ABD ile değil AB başta olmak üzere ihraç pazarlarımızın tamamında ticaret diyaloğumuzu artırmaya odaklanmalıyız. Diğer yandan büyük emek ve uğraşlar sonucu hayata geçirdiğimiz Kimya Teknoloji Merkezimiz faaliyete başladı. Sektördeki firmalarımızın Ar-Ge, test ve analiz hizmetleri, sertifikasyon, danışmanlık gibi konularda Kimya Teknoloji Merkezimizden maksimum düzeyde faydalanmalarını arzu ediyoruz. Sürdürülebilir bir gelecek, güçlü bir ekonomi için kimya sektörünün ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Plastikten boyaya, kozmetikten eczacılık ürünlerine, kauçuktan organik ve anorganik kimyasallara kadar 16 alt sektörümüzle beraber üretmeye, istihdama ve ihracatı desteklemeye devam edeceğiz” dedi.
Burpol, Hollanda PRSE Fuarı’nda ilgi odağı oldu
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Plastik atıkları yüksek teknoloji ve yenilikçi yöntemlerle doğaya zarar vermeden dönüştürerek ham madde olarak yeniden üretime kazandıran Burpol Polimer, uyguladığı inovatif yöntemleri ve ürünlerini, yurtiçindeki ve yurtdışındaki sektörel fuarlarda tanıtıyor.
Geri dönüşüm sektörünün nabzının attığı önemli etkinliklere katılan, Romanya ve Fas’taki şirketleriyle de alanında global bir marka olma yolunda ilerleyen Burpol, 1-2 Nisan 2025 tarihlerinde Hollanda Amsterdam’da düzenlenen, alanında Avrupa’nın en önemli etkinliği olan PRSE Plastics Recycling Show Europe’daki standıyla dikkatleri üzerine çekti.
Fuar ile ilgili bilgi veren Burpol Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü İlkay Yıldırım, Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında belirlenen Karbon Nötr 2050 hedefi doğrultusunda AB’nin döngüsel ekonomiye geçiş için önceliklendirdiği 7 alandan birinin plastikler olduğunu ve geri dönüştürülmüş plastiklerin başta otomotiv olmak üzere sektörlerde çok önemli bir ham madde kaynağı olarak kullanıldığını belirtti.
Otomotiv sektöründe kullanılan plastiğin, 2030 yılında yüzde 25, 2035’te ise yüzde 30 oranında geri dönüştürülmüş plastik olmasının hedeflendiğine işaret eden Yıldırım, “Post-endüstriyel, Post- consumer ve ELV (Ömrünü Tamamlamış Araç) plastik atıklardan ürettiğimiz plastik ham maddelerden otomotiv firmaları parça üretimi gerçekleştiriyor. Bizim granül haline getirdiğimiz ham maddelerden, düşük emisyonlu, yüksek performanslı ve yüksek darbe dayanımlı parçalar üretiliyor” dedi.
Fuarda büyük ilgi gördüklerini söyleyen Yıldırım, “Çok verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Plastik geri dönüşümünde ilklere imza atmaya ve bayrağımızı yurt dışında gururla dalgalandırmaya devam edeceğiz. Küresel bir sorun haline gelen plastik kirliliği sorununu hep birlikte çözebiliriz” diye konuştu.
BASF, plastik peletler için Operation Clean Sweep sertifikasını aldı
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
BASF’nin mühendislik plastikleri, polistiren, genleşebilen polistiren, poliüretan, termoplastik poliüretanlar, poliamidler ve özel polimerler üreten tüm Avrupa üretim tesisleri, Operation Clean Sweep® (OCS) standardına uygunluk kapsamında bağımsız üçüncü taraflar tarafından sertifikalandırıldı.
Avrupa genelindeki altı üretim lokasyonunda yer alan toplam 16 plastik pelet üretim tesisinin sertifika aldığını belirten BASF Anvers Poliamidler ve Prekürsörler Operasyon Başkan Yardımcısı Sophie Van Dyck, “Anvers’teki poliamid üretiminin başarılı şekilde sertifikalandırılmasıyla, bu önemli projenin son kilometre taşı da tamamlanmış oldu. Plastik peletlerin uygun şekilde işlenmesinde görev alan tüm ekiplerle birlikte bu büyük başarıyı elde etmekten büyük mutluluk duyuyoruz,” dedi.
Operation Clean Sweep® (OCS), plastik pelet, pul ve tozların üretim, işleme, geri dönüşüm ve taşıma süreçlerinde kaybını ve çevreye karışmasını önlemeyi hedefleyen uluslararası bir program olarak öne çıkıyor. OCS Europe sertifikasını alan şirketler, çevreyi koruma konusundaki kararlılıklarını ve plastiklerin sorumlu kullanımıyla ilgili taahhütlerini ortaya koyuyor. BASF, 2014 yılından bu yana Avrupa’daki OCS girişiminin bir parçası olurken, 1990’lı yıllarda başlayan küresel programın gelişimine de aktif katkı sunuyor.
“Elde ettiğimiz OCS sertifikası, plastik pelet kayıplarını önlemeye yönelik aldığımız önlemlerin başarısını ortaya koyuyor. Hem sürekli teknik iyileştirmeler hem de çalışanlara yönelik yoğun eğitimler bu süreçte büyük önem taşıdı,” ifadelerini kullanan BASF Stirenik Avrupa Endüstri İşleri ve Halkla İlişkiler Başkanı Marcel Brill, sürecin çok yönlü önemine dikkat çekti.
BASF Performans Malzemeleri Avrupa Başkanı ve Kıdemli Başkan Yardımcısı Alexander Weiser ise, “Sektörde bir öncü olarak, sorumluluğu gönüllü şekilde üstleniyor ve plastik pelet kayıplarını önlemek için aktif çalışıyoruz. Bu yolla hem standartlar belirlemeyi hem de çevreyi sürdürülebilir bir şekilde korumayı amaçlıyoruz,” şeklinde konuştu.
Plastik pelet kayıplarının önlenmesine yönelik Avrupa sertifikasyon sistemi, 2023 yılında Plastics Europe ve European Plastics Converters iş birliğiyle devreye alındı. Bu sistem, şirketlerin OCS yükümlülüklerini ne düzeyde yerine getirdiğini, akredite sertifikasyon kuruluşları aracılığıyla değerlendirme ve ölçüm fırsatı sunuyor.
BASF, OCS programı kapsamında plastik üretim tesislerinde pek çok teknik iyileştirmeyi hayata geçirirken, çalışanlarını düzenli olarak eğitiyor ve tüm paydaşlarını bu önemli çevresel inisiyatife katılmaları için teşvik ediyor.
Plastik film atıkları gıda temasına uygun malzemeye dönüştürülüyor
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Geri dönüşüm teknolojileri alanında çalışmalar yürüten Nextek ile esnek ambalaj sektöründe faaliyet gösteren Coveris, tüketim sonrası plastik ambalaj atıklarının yeniden değerlendirilmesini amaçlayan COtooCLEAN adlı teknoloji için iş birliğine gitti. Bu iş birliğiyle, poliolefin (PE ve PP) bazlı ambalaj atıklarının gıda ile temasa uygun şekilde reçinelere ve filmlere dönüştürülmesi amaçlanıyor.
COtooCLEAN süreci, Nextek’e Plastik Atıkları Sonlandırma İttifakı (AEPW) tarafından “Esnek Ambalajlar için Döngüsel Çözümler” ödülünü kazandırmıştı. Su kullanılmadan temizlik ve dekontaminasyon sağlayan bu yöntem, geri dönüştürülmüş malzemelerin daha hassas alanlarda kullanılması için bir fırsat sunuyor.
İki firma arasındaki iş birliği kapsamında, İngiltere’de bir pilot tesis kuruluyor. Bu tesiste yapılacak uygulamalı çalışmalar, teknolojinin sanayi ölçeğinde nasıl çalıştığını gösterecek ve gerekli yasal düzenlemelere uygunluk için veri sağlayacak.
Nextek CEO’su Prof. Edward Kosior, “Coveris ile bu süreci birlikte geliştirerek, teknolojiyi daha geniş bir ölçekte test etme fırsatı bulacağız” dedi. Coveris CEO’su Christian Kolarik ise, “Bu konuda gerçekten öncüyüz ve bu projede Nextek ile iş birliği yapmaktan heyecan duyuyoruz. Bu ortaklık, plastik atık sorununu çözme hedefimizde önemli bir kilometre taşı” şeklinde konuştu.
Geri sayım başladı: K 2025, 8-15 Ekim’de kapılarını açacak
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Düsseldorf’ta düzenlenecek K 2025 için hazırlıklar tüm hızıyla devam ediyor; sergi alanı şimdiden tamamen dolmuş durumda. Çok sayıda kanıtlanmış ve yeni özel etkinlik, “Plastiklerin Gücü! Yeşil – Akıllı – Sorumlu” mottosuna odaklanacak.
Plastik ve kauçuk endüstrisi, sektörün en önemli uluslararası ihtisas fuarı için 8-15 Ekim tarihleri arasında Düsseldorf’ta bir araya gelecek. K 2025, uluslararası katılımcı profiliyle bir kez daha garanti altına alınan plastik ve kauçuk endüstrisinin küresel yelpazesine kapsamlı bir genel bakış sunacak.
Tüm kıtalardan şirketlerin, sektör profesyonellerine en üst düzey yenilikleri sunmak için kayıt yaptırdığı bilgisini paylaşan Messe Düsseldorf Plastik & Kauçuk Fuarları Thomas Franken, “Plastik ve kauçuk endüstrisinin önde gelen isimleri bir kez daha Düsseldorf’ta olacak. 2022’de pandeminin etkisiyle katılım sağlamayan firmaların bile bu yıl yeniden aramızda olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi.
K 2025’te “Plastiklerin Gücü! Yeşil – Akıllı – Sorumlu” başlığı altında, döngüsel ekonomi ve dijitalleşme alanındaki trendler ve yeniliklerin yanı sıra, insanlara ve gezegene karşı sorumluluğa da odaklanılacak. Bu, hem kanıtlanmış hem de yeni özel etkinliklerle yansıtılacak: İlk olarak, Plastics Europe Deutschland tarafından düzenlenen resmi özel etkinlik “Plastikler Geleceği Şekillendiriyor” öne çıkacak. Ayrıca, VDMA yine kapsamlı bir forum sunacak ve bu seferki başlık “Plastiklerin Gücü” olacak.
Bir önceki K fuarında ilk kez tanıtılan ve büyük ilgi gören Start-up Alanı, 2025’te de devam edecek. Özellikle plastik ve kauçuk alanlarında yenilikçi ürün ve çözümler geliştirmeye odaklanan mümkün olduğunca çok sayıda girişimciye özel bir sunum alanı sağlayacak şekilde genişletilecek. Start-up’lar için kayıt yaptırma fırsatı hâlâ devam ediyor.
Bilim Kampüsü'nde ise üniversiteler, kolejler ve enstitüler plastik araştırmalarının en güncel sonuçlarını paylaşacak. Bilim Kampüsü'nün yeni konsepti, katılımcıların kendi sergi stantlarıyla katılmalarının yanı sıra isteğe bağlı olarak Bilim Kampüsü Merkezi'nde de yer almalarına olanak tanıyacak.
Buna ek olarak, genç ziyaretçiler ve kariyerine yeni başlayanlar için sektörün çeşitliliğini ve cazibesini tanıtmayı amaçlayan yeni bir program geliştiriliyor. Ayrıca, plastik ve kauçuk sektöründeki kadınların birbirleriyle iletişim kurmasını sağlamak, profesyonel ağlarını güçlendirmek ve sektördeki kadın liderleri görünür kılmak amacıyla özel bir networking etkinliği düzenlenecek. Her iki format da K 2025’te ilk kez hayata geçirilecek.
Fabrika otomasyonu, FANUC Akademi eğitimleriyle değer kazanıyor
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Fabrika otomasyon sistemlerine yönelik verdiği önem doğrultusunda sektöre yenilikler kazandıran FANUC, programlama hataları veya yanlış kullanım riskini önemli ölçüde azaltmayı FANUC Akademi eğitimleriyle mümkün kılıyor. Standart formatın dışında müşterilerinin talebine uygun özel içerikleriyle sahadaki kalifiye iş gücünü geliştirmeye yönelik eğitimlere sahip olan Akademi, bu sayede robotik sistemlerin çalışma kabiliyetini yukarı taşıyor.
Fabrikadaki çalışanların sahip olduğu niteliklerin makine ve robot sistemlerinin verimli kullanımı adına kritik öneme sahip olduğunu söyleyen FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, “Farklı alanlarda faaliyet gösteren birçok müşterimizin mevcut ve her birinin kendi iş süreçlerine dair talepleri değişiklik gösterebiliyor. Bunun yanında her geçen gün gelişen fabrika üretim süreçlerinde doğru robot ve otomasyon sistemlerinin de uyarlanması, iş süreçlerinin aksamaması adına büyük öneme sahip. Avrupa genelindeki FANUC akademilerimizde yılda 10 binden fazla kişiye makine ve robot kullanımı ile programlaması üzerine eğitimler verirken Türkiye’de ise 10 yılı aşkın süredir firmaların ihtiyaç duyduğu teknik bilgiyi sunuyoruz. Bu kapsamda FANUC Türkiye olarak alanında yetkin teknik mühendislerimizin küçük gruplara verdiği eğitim sayesinde kişiselleştirilmiş, hızlı ve etkili öğrenmeyi teşvik ediyoruz. Eğitimlerimizin herkes için ulaşılabilir olması da bizim için son derece önemli. Tüm düzeyleri kapsayan eğitimlerimiz arasında yeni başlayanlar için giriş kurslarından, daha deneyimli kişilerin özel uygulamalarını ve gereksinimlerini karşılamak için kişiye özel kurslara kadar geniş bir yelpazede eğitimlerimiz yer alıyor. Böylelikle programlama hataları veya yanlış kullanım riskini önemli ölçüde azaltmaya yardımcı olarak otomasyondaki verimliliği artırıyoruz” dedi.
Toyo Matbaa Mürekkepleri Manisa’daki yeni fabrikasını açıyor
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Japonya merkezli artience Group bünyesinde faaliyet gösteren Toyo Matbaa Mürekkepleri, Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde 62.500 m²’lik alan üzerine kurulan yeni tesisinin açılışını gerçekleştirmeye hazırlanıyor. 14 Nisan’da düzenlenecek açılış töreni, sektör temsilcilerini ve iş ortaklarını bir araya getirecek.
Yeni fabrika, yalnızca Toyo Matbaa Mürekkepleri'nin üretim kapasitesini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda Ar-Ge alanını dört kat büyüterek şirketin inovasyon gücünü önemli ölçüde ileriye taşıyacak. Gelişmiş teknolojik altyapısı sayesinde operasyonel verimliliği artırmayı hedefleyen tesis, aynı zamanda ithal edilen bazı ürünlerin yerli üretime kazandırılmasına katkı sağlayarak sektördeki rekabet gücünü artıracak.
Toyo Matbaa Mürekkepleri Yönetim Kurulu Başkanı Isao Kameoka, yeni fabrikanın yalnızca bir üretim tesisi değil, aynı zamanda bir inovasyon merkezi olacağını vurguladı. "Yeni nesil test baskı cihazlarıyla donatılmış Ar-Ge merkezimiz sayesinde müşterilerimize çok daha özgün ve yenilikçi çözümler sunabileceğiz" diyen Kameoka, fabrikanın sunduğu teknolojik altyapı ile esnek üretim süreçlerini geliştirerek değişen müşteri taleplerine hızlı yanıt vereceklerini belirtti.
Toyo Matbaa Mürekkepleri CEO’su Yakup Benli ise, bu yatırımın şirketin küresel pazarlardaki büyüme stratejisinde önemli bir dönüm noktası olacağını ifade etti. "Avrupa, Afrika ve Orta Doğu'daki genişleyen müşteri ağımıza daha güçlü hizmet sunacak olan bu yeni tesis, Toyo Matbaa Mürekkepleri’nin bölgesel üretim ve ihracat merkezi konumunu daha da pekiştirecek" dedi.
Şirket, bu yatırımla birlikte sadece üretim alanında değil, çevresel ve ekonomik sürdürülebilirlik konularında da öncü adımlar atmayı hedefliyor.
FOTEG İstanbul 2025 yaklaşıyor
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
FOTEG İstanbul 2025 HKF Fuarcılık A.Ş. tarafından, 24 - 26 Nisan 2025 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi'nde 5. ve 6. hollerde düzenlenecek olan Foteg İstanbul 2025, 17. Gıda İşleme Teknolojileri Uluslararası İhtisas Fuarı, gıda ve içecek işleme endüstrisindeki en son yenilikleri, trendleri ve teknolojileri keşfetmek için kapılarını açmaya hazırlanıyor. Gıda ve içecek işleme endüstrisinin nabzını tutan bu fuar, hem yerel hem de uluslararası sektör liderlerini bir araya getirerek küresel iş bağlantılarına ev sahipliği yapmayı hedefliyor.
Gıda işleme ve paketlemeden otomasyon sistemlerine, baskı ve etiketlemeden tedarik zincirine, depolama, gıda güvenliği ve hijyen alanlarına kadar sektöre dair en yeni teknoloji ve çözümler FOTEG İstanbul’da sergilenecek.
Siz de yerinizi alarak uluslararası iş bağlantıları kurabilir, en son trendleri yakından takip edebilir ve sektörde fark yaratacak iş birliklerine imza atabilirsiniz.
Katılımcı listesi, fuar alanı detayları ve güncel duyurular için www.fotegistanbul.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Ziyaretçiler için online kayıtlar devam ediyor!
https://foteg.expoffs.com/kayit.php?lang=tr üzerinden ziyaretçi kayıt işlemleri oluşturabiliyor.
Assan Alüminyum karbonsuzlaşma yol haritasını yayınladı
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Kibar Holding çatısı altında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yassı alüminyum sektörünün en büyük üreticilerinden biri olan Assan Alüminyum, son yıllarda hız verdiği sürdürülebilirlik faaliyetlerine devam ediyor. Şirket yüzde 100 iklim etiketli olarak International Finance Corporation’dan (IFC) aldığı 90 milyon dolarlık yeşil kredi desteğiyle hayata geçirilen yatırımlarında üretim kapasitesini artırırken, enerji ve kaynak verimliliğini de beraberinde artırıyor, dolayısıyla karbon ayak izini de azaltmayı hedefliyor. Yenilenebilir enerji yatırımları da şirketin karbonsuzlaşma yolculuğundaki en önemli adımlarından biri.
Türkiye’de 36 yıldır alüminyum sektörüne yön veren Assan Alüminyum bu kapsamda, ‘Karbonsuzlaşma Yol Haritası 2050’yi yayınladı. Şirketin yol haritası kapsamında hedefi karbon ayak izini 2030'a kadar 7 ton CO2 eşdeğeri (tCO2e/t), 2035'e kadar 3 tCO2e/t ve 2050'ye kadar net sıfır değerine ulaştırmak.
Bugün küresel emisyonların yüzde 2’sini, bir milyar ton karbondioksit eşdeğeri (1 Gt CO2e) ile alüminyum sektörünün oluşturduğunu vurgulayan Assan Alüminyum Genel Müdürü Göksal Güngör, sektörün bu oranı sınırlandırmak için önlemler alması gerektiğini belirtti. Bu önlemlerin alınmaması halinde emisyonların, nüfus artışı ve ekonomik gelişmenin etkisiyle 2050'ye kadar hatırı sayılır oranında artacağının öngörüldüğünü söyledi.
Türk ambalaj sektörü, Katar’da ikili iş görüşmesi gerçekleştirdi
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) tarafından ambalaj sektörüne yönelik Katar’ın Doha şehrinde 16-19 Şubat 2025 tarihleri arasında “Katar Ambalaj Sektörel Ticaret Heyeti” düzenlendi.
T.C. Doha Büyükelçisi Dr. M. Mustafa Göksu, T.C. Doha Ticaret Müşavirleri Muhammet Fatih Çetinkaya ve Sinem Eğlenen ziyarette bulunarak firmalara pazar hakkında bilgiler verildi. Ayrıca Katar Ticaret Odası Başkanı Khalifa bin Jassim Al Thani de ikili iş görüşmelerini ziyaret ederek katılımcılara iyi dileklerini iletti.
Doha’da gerçekleştirilen ticaret heyetinde yeni iş birlikleri kurulması ve ihracatın artırılması için önemli temaslarda bulunuldu. Etkinlik boyunca, Türk firmaları tarafından çeşitli ambalaj ürünleri alıcıların beğenisine sunuldu. Üç gün süren heyet kapsamında Katar pazar araştırması olarak retail tur yapılırken ikili iş görüşmeleri gerçekleştirildi. Türkiye’den 10 firmadan 15 temsilci ve 46 yabancı firmanın katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte 238 ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi.
Üniversiteli öğrencilerden tarihi başarı
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Türkiye, AsiaStar Student Yarışması’nda en çok ödül kazanan ülke oldu!
Asya'nın en başarılı ambalaj tasarımlarının ödüllendirildiği ve 13 ülkeden 162 ambalajın yarıştığı AsiaStar 2024 Yarışması’nda Türkiye toplam 11 ödül kazandı.
Yarışmada Türkiye’den 2 firma tüketici ürünleri kategorisinde ödüle layık bulundu. Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından düzenlenen Ambalaj Ay Yıldızları 2024’te farklı kategorilerde hem altın ve hem de bronz ödül kazanan Netpak Ambalaj Sanayi Ticaret A.Ş, AsiaStar 2024’te de ödül kazanmayı başardı. Aynı yarışmada farklı kategorilerde altın, bronz ve yetkinlik ödüllerinin sahibi olan ve endüstriyel ambalaj tasarımı hizmetleri sunan Tasarım Üssü de Asya'dan ödülle dönen diğer şirket oldu.
ASD tarafından Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı katkısıyla, RX TÜYAP iş birliğinde düzenlenen 20. Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması’nda dereceye giren genç tasarımcıların da katılabildiği AsiaStar Yarışması’nın öğrenci kategorisinde ise Türkiye 9 proje ile ödüle layık görüldü. Toplam 25 ödülün verildiği AsiaStar Öğrenci Kategorisi’nde 9 ödül alan Türkiye, bu kategoride en çok ödül kazanan ülke oldu.
Dünya Ambalaj Örgütü’nün WorldStar Yarışması’ndan da ödül yağdı
Öte yandan Asya Ambalaj Federasyonu ile benzer tarihlerde Dünya Ambalaj Örgütü'nün WorldStar Öğrenci Yarışması da sonuçlandı. Türkiye’de ASD tarafından düzenlenen Ulusal Öğrenci Yarışması'nda ilk üç, mansiyon ve sertifika alan proje sahiplerinin katıldığı yarışmaya, toplamda 23 farklı ülkeden 79 farklı eğitim kurumundan 237 başvuru yapıldı. Grafik Tasarım, Görsel İletişim Tasarımı, Endüstriyel Tasarım, Ürün ve Ambalaj Tasarımı ile Ambalaj Teknolojisi, Gıda Bilimi ve Teknolojisi, Mühendislik, İşletme Çalışmaları dâhil olmak üzere çeşitli akademik disiplinlerden öğrencilerin, hem sorumlu hem de sürdürülebilir ambalaj bilincini gösteren yenilikçi düşünce ve ambalaj çözümlerini ortaya koyarak katıldığı yarışmada Türkiye’den toplam 13 proje ödül alırken 3 proje ise altın ödül kazanmayı başardı.
OMRON, EcoVadis sürdürülebilirlik derecelendirmelerinde ilk %5'te yer aldı
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
EcoVadis değerlendirmesi, tedarik zinciri genelinde sürdürülebilirliği ve şeffaflığı artırmak amacıyla 185 ülke ve 250 endüstriden 150.000'i aşkın kuruluş ve şirketin sürdürülebilirlik performansını değerlendirmeye yönelik bir platform. Küresel sürdürülebilirlik standartlarına dayalı kendi değerlendirme kriterlerini kullanan platform, şirketlerin Çevre, Çalışma ve İnsan Hakları, Etik ve Sürdürülebilir Satın Alma olmak üzere dört alandaki sürdürülebilirlik çabalarını değerlendiriyor.
Şirketlerin sürdürülebilirlik bilgilerini açıklama ve değer zincirlerinde sürdürülebilirlik girişimlerini uygulama yönündeki artan talep üzerine OMRON, bu değerlendirmenin dört alanında da yüksek puan aldı ve Altın derecesine ulaştı.
OMRON, "Geleceği Şekillendirmek 2030" uzun vadeli vizyonu aracılığıyla hem sosyal hem de ekonomik değer yaratarak kurumsal değeri en üst düzeye çıkarmayı amaçlıyor. Ayrıca, sürdürülebilir gelişimine ve büyümesine katkıda bulunmak amacıyla çevre, çalışma ve insan hakları, etik ve sürdürülebilir satın alma gibi alanlarda müşteriler ve tedarikçiler dahil olmak üzere çeşitli paydaşların beklentilerini karşılayacak şekilde sosyal sorunları ele alıyor.
Dow’da üst düzey atama gerçekleşti
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Dow Türkiye Lojistik Direktörü olarak görev yapan Banu Korun, bu görevine ek olarak, 1 Şubat 2025 itibarıyla Dow Türkiye ve Orta Asya Başkanlığı görevine atandı.
Korun yeni görevinde, Dow’ın Türkiye ve Orta Asya’daki operasyonlarının stratejik yönetimini üstlenecek. İş geliştirme, paydaş ilişkileri ve operasyonel mükemmellik çalışmalarına odaklanarak şirketin bölgedeki sürdürülebilirlik stratejisine liderlik edecek.
İnsan Kaynakları ve Tedarik Zinciri alanlarında 23 yılı aşkın liderlik deneyimine sahip olan Korun, Dow kariyerine İnsan Kaynakları alanında başladı. Dow Türkiye İnsan Kaynakları Müdürü; Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye Yetenek Yönetimi Müdürü ve Avrupa Ücret ve Yan Haklar Müdürü rolleri dahil olmak üzere çeşitli kademelerde üst düzey yönetici pozisyonlarında bulundu. 2015 yılında tedarik zinciri projelerine liderlik etmek üzere Dow Türkiye Lojistik Direktörü rolüne atandı. Korun, Marmara Üniversitesi’nden Yönetim ve Organizasyon alanında yüksek lisans ve İşletme alanında lisans derecesine sahip.
Plastik sektöründen 15 milyar dolarlık ihracat
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı’nın (PAGEV) hazırladığı ‘Türkiye Plastik Sektör İzleme Raporu 2024’ açıklandı. Rapora göre plastik mamul üretimi 2024 yılında 2023 yılına kıyasla miktar ve değer bazında yüzde 8 artış gösterdi. Plastik mamul üretimi 2024 yılında 9,9 milyon tona çıkarken, 40,9 milyar dolarlık üretim gerçekleştirildi. 2023 yılında yüzde 75,7 olan plastik sektörü ortalama kapasite kullanımı da 2024 yılında yüzde 76,1’e çıktı. Söz konusu dönemde plastik mamul ithalatında değer bazında 2,6 gerileme yaşandı ve 4 milyar 66 milyon dolarlık ithalat yapıldı. 2024 sektörün ihracatı ise doğrudan ve dolaylı 15 milyar dolara çıktı. Dış ticaret fazlası geçen yıla göre yüzde 16 artış gösterdi. Böylece sektörün dış ticaret fazlası 3 milyar 400 milyon doları aştı.
Türkiye’den 200 ülkeye ihracat
Hazırlanan rapor, sektörün beklentileri ve hedefleri hakkında değerlendirmelerde bulunan PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “2019 - 2024 yılları arasında, yılda ortalama yüzde 16,6 artış gösteren plastik sektörünün makine yatırımları 2024 yılında, 2023 yılına kıyasla yüzde 7,7 azalarak 1 milyar 572 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2024 yılında plastikler ve mamullerinin toplam kimya sektör ihracatı içinde payı yüzde 30,6 oldu ve sektör olarak birincilikteki konumumuzu koruduk. Türkiye olarak her yıl 100’ün üzerinde ülkeden plastik mamul ithalatı yaparken 200’e yakın ülkeye de plastik mamul ihraç ediyoruz. Söz konusu dönemde 10 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın miktar bazında yüzde 45,3’ünü değer bazında da yüzde 48,1’ini oluşturdu. Bu dönemde Irak, İngiltere, İtalya, Almanya ve ABD plastik mamullerde en büyük ihraç pazarlarımız oldu. Romanya, İspanya, Yunanistan ve Libya da en çok ihracat yaptığımız ülkeler sıralamasında ilk 10’da yer aldı” diye konuştu.
Ambalajda dış ticaret fazlası artıyor, sektör 2025'e daha umutlu bakıyor
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD), ambalaj sektörünün 2024 yılı ihracat ve ithalat verilerini açıkladı. Geçtiğimiz yıl Türkiye değer bazında yüzde 1 artışla 6,95 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirirken, miktar bazındaki ihracatı ise yüzde 8 düşüşle 3,19 milyon tona geriledi. Sektörün ithalatı ise bir önceki yıla göre miktar olarak yüzde 3 düşüşle 1,93 milyon tona, değer olarak da yüzde 7 düşüşle 4,26 milyar dolara indi. Her sene dış ticaret fazlası veren ambalaj sektörü bu sene de geçen seneye göre yüzde 19 artışla 2,68 milyar dolarlık bir dış fazla vermiş oldu.
Ambalaj türüne göre genel toplamlara bakıldığında plastik ambalajlar yüzde 64’lük payla ilk sırada, yüzde 23 ile kağıt/karton/oluklu mukavva ambalajlar ikinci sırada, yüzde 9’luk payla metal ambalajlar üçüncü sırada, yüzde 3’lük payla cam ambalajlar dördüncü sırada, yüzde 1’lik payla ahşap ambalajlar beşinci sırada yer aldı. 2023 yılındaki toplam ambalaj ihracatında ülke sıralamasında ise ilk sıra Birleşik Krallık’ın, ikinci sıra Almanya’nın, üçüncü sıra ABD'nin, dördüncü sıra Irak’ın ve beşinci sıra İtalya'nın oldu. İlk 10'daki diğer ülkeler ise Fransa, Romanya, Rusya Federasyonu, İspanya ve Yunanistan olarak sıralandı.
2025 için daha umutluyuz
2024 ihracat için zorlu bir yıl olmasına rağmen ambalaj sektörü olarak yılı hasarsız olarak atlatmalarının önemli bir başarı olduğunu kaydeden ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, 2025'e ise daha umutlu baktıklarını ifade etti. Türkiye'nin etrafındaki savaşların sona ermesi ile sektörün özellikle 2025'in ikinci yarısından itibaren hızlı bir büyüme göstereceğine inandıklarını belirten Sarıbekir, sektörde uzun yıllara yayılan bir büyüme dönemi öngördüklerini dile getirdi.
Sarıbekir, "Ambalaj sektörü olarak tüm dünyaya ürün satıyoruz ama bizim için yakın pazarlar çok daha önemli. Halihazırda ihracatımızın yüzde 70'ini yanı başımız olan Avrupa'ya yapıyoruz. Avrupa'ya ve yakın coğrafyamıza biraz daha yoğunlaşarak 2030 hedefimiz olan 10 milyar dolara zamanından önce ulaşacağımızı düşünüyorum. Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın bitmesi de bizim için önemli fırsatlar yaratacak. Ayrıca hızla gelişen Ortadoğu bölgesi de önemli hedef pazarlarımızdan olacak. Ambalaj sektörümüz Türkiye için çalışmaya ve katma değer yaratmaya devam edecek" dedi.
Sarıbekir, son dönemin en önemli konularından biri olan sınırda karbon düzenlemesinin, karbon ayak izi ve sürdürülebilirlik gibi yeni endüstri ihtiyaçlarına uyum kabiliyeti çok yüksek bir sektör olan ambalaj sektörü için özellikle yakın pazarlar arasında ciddi bir avantaj yaratabileceğine de dikkat çekti.
Borsan Ar-Ge Ekibi, yenilikçi çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Türkiye’nin köklü sanayi kuruluşlarından Borsan, 40 yıllık deneyimiyle yalnızca yurt içinde değil, 80’den fazla ülkeye ihracat yaparak küresel pazarda da güçlü bir konumda bulunuyor. TURQUALITY® Programı kapsamında yer alan ve Türkiye’nin en büyük 400 sanayi kuruluşu ile en büyük 400 ihracatçısı arasında gösterilen Borsan, aynı zamanda Savunma Sanayii Başkanlığı’nın onaylı tedarikçi listesine giren ilk kablo firması olma unvanına sahip.
Ar-Ge çalışmalarına büyük önem verdiklerini belirten Borsan Ar-Ge Ür-Ge ve Tasarım Direktörü Ekrem Altan, şirketin müşteri odaklı, küresel standartlara uygun ve katma değerli ürünler geliştirme vizyonu doğrultusunda hareket ettiğini vurguladı. Altan, “Şirketimiz, Ar-Ge yatırımlarını her geçen yıl artırarak, 1.000 metrekarelik alanda 48 kişilik ekiple faaliyet gösteren Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı Ar-Ge Merkezi aracılığıyla yenilikçi projelere imza atıyor” dedi.
Kenevir lifli sokak aydınlatma sistemleri ile çevreci teknoloji
Sürdürülebilirlik ve yenilikçiliği ön planda tutan Borsan Ar-Ge Merkezi, ‘Aydınlatma Sistemi Koruma Aparatı ve Üretim Yöntemi’ başlıklı patent başvurusuyla sektöre önemli bir yenilik kazandırıyor. Polilaktik asit (PLA) ve kenevir liflerinin kullanıldığı bu sistem, sokak aydınlatma sistemlerinin çevresel etkisini azaltırken mekanik dayanıklılığını artırmayı hedefliyor.
Yükselen Polimerik MDI fiyatları poliüretan sektörünü zorluyor
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Poliüretan köpüklerin üretiminde yaygın olarak kullanılan Polimerik MDI fiyatları son dönemde hızlı bir yükseliş içerisine girdi.
Poliüretan köpüklerin üretiminde (özellikle izolasyon malzemeleri), otomotiv sektöründe, yapı malzemelerinde, elastomerlerde ve hatta bazı endüstriyel kaplamalarda yaygın olarak kullanılan Polimerik MDI fiyatları son dönemde hızlı bir yükselişe girdi. Türkiye’de üretimi olmayan ve özellikle soğutma sistemlerinde, otomotiv ve mobilya endüstrisinde yaygın olarak kullanılan polimerik MDI fiyatlarında tonda ortalama 150-200 Euro arasında artış olacak.
“Sevkiyatların 1 ay aksaması bekleniyor”
Polimerik MDI fiyatlarında son dönemdeki artışı birkaç faktöre dayandıran Flokser Kimya Genel Müdürü Ekin Tükek bunları; üretim kapasite kısıtlamaları, ham madde ve enerji maliyetlerindeki artış, talep tedarik zinciri sorunları artışı ve piyasadaki spekülasyonlar ile stoklama olarak sıralıyor. Konuyla ilgili konuşan Tükek, “Polimerik MDI üretiminde global anlamda söz sahibi olan Alman ve Amerikalı üreticiler şubat ayında bakıma girdi. Aynı zamanda Çin’deki yılbaşı dönemi nedeniyle sevkiyatlar 1 ay kadar aksıyor. Bunların dışında anilin ve formaldehit fiyatlarında kısmen artış olması, iç ve dış pazarda talep artışı ile PMDI fiyatlarının daha da çok artacağı yönündeki spekülasyonlar da fiyatlar üzerinde etkili oluyor” dedi.
“Üretim maliyetleri artıyor”
Polimerik MDI fiyatlarının yükselişiyle birlikte poliüretan sektöründe birtakım değişimlerin de meydana gelmesinin beklendiğini söyleyen Tükek sözlerine şöyle devam etti: “PMDI fiyatların artması ile formülasyon ve üretim maliyetinin artmasını bekliyoruz. Bunun dışında tüketici talebinin azalması, üretici ve tedarikçi stratejilerinin değişmesi de yaşanmasını beklediğimiz diğer değişimler arasında yer alıyor. Öte yandan polimerik MDI fiyatlarının, Çin’deki yeni yıl tatilinin bitmesi ve söz sahibi üreticilerin mart ayında yeniden PMDI üretimine başlamalarıyla birlikte mart ayı ortası ve nisan başı normalleşeceğini öngörüyoruz.”
Piovan yeni APAC Genel Merkezi’ni açtı
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
PiovanGroup, Asya-Pasifik bölgesindeki varlığını güçlendirmek, inovasyona, sürdürülebilirliğe ve bölgesel desteğe odaklanmak amacıyla Çin'in Suzhou kentinde yeni bir tesis açtı.
Piovan, Çin'deki ilk iştirakinin kuruluşundan yirmi beş yıl sonra, Jiangsu eyaletindeki Suzhou'da toplam 10 milyon Euro'dan fazla yatırımla yeni bir tesis açtı. 15.000 metrekarelik tesis, PiovanGroup'u Asya-Pasifik'te plastik işleme, gıda tozları ve soğutma çözümleri için komple otomasyon sistemlerinin geliştirilmesi ve üretimindeki kilit oyuncu rolünü tanıtmak üzere tasarlandı. Yeni tesis, Tayland, Vietnam, Japonya, Güney Kore, Endonezya, Tayvan ve Singapur'daki Conair Asia dahil olmak üzere Grubun APAC bölgesindeki tüm iştiraklerine ekipman, mühendislik danışmanlığı, eğitim ve satış sonrası hizmetler sağlayacak.
PiovanGroup, 1997'de Singapur'da ilk satış ofisini açtığından beri Asya'da istikrarlı bir şekilde genişledi. İlk üretim tesisleri 2005'te Guangdong, ikincisi ise 2008'de Jiangsu eyaletinde kuruldu. Konu ile ilgili düşüncelerini paylaşan PiovanGroup CEO'su Filippo Zuppichin, "Çin, Grubun 20 yıl önce İtalya dışındaki ilk üretim tesisini açarak her zaman inandığı bir pazardı. Çin'in dünyanın üretim motoru haline geldiğine ikna olmuştuk. Son yıllardaki gerçekler ve büyüme bunu doğruladı ve gelecekteki başarılara güveniyoruz" açıklamalarında bulunuyor.
Grubun Suzhou’daki yeni genel merkezi, inovasyon ve geliştirme projelerini yönlendirmek için 50 mühendis dahil olmak üzere toplam 130 kişiyi istihdam ediyor. Sürdürülebilirlik girişimleri arasında, bir güneş paneli sistemi aracılığıyla tahmini yıllık 1 MWh yeşil enerji üretimi yer alıyor. Ayrıca şirketin Isı Transferi Bölümü, endüstriyel uygulamalar için eksiksiz bir soğutma sistemleri yelpazesi sunacak.
Açılış töreni İtalyan ve Çinli yetkililerin katılımıyla gerçekleşti
15 Ocak 2025 tarihinde gerçekleşen açılışa İtalya Başkonsolosu Tiziana D'Angelo, Suzhou Belediye Başkan Yardımcısı Mao Wei, İtalyan Ticaret Odası, Avrupa Ticaret Odası, İtalyan Ticaret ve Yatırım Ajansı (ICE), Ekonomi ve Maliye Bakanlığı tarafından doğrudan kontrol edilen İtalyan sigorta-finans grubu SACE ve Suzhou Hükümeti temsilcileri katıldı. PiovanGroup adına ise, Grup CEO'su Filippo Zuppichin, CCO Felice Meliti ve Asya Bölge CEO'su Flavio Zaghini açılış töreninde hazır bulundular.
PRS’nin yeniden kullanılabilir paletleri, PPWR’ye tam uyum sağlıyor
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
AB Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Yönetmeliği, 11 Şubat 2025’te yürürlüğe giriyor
Avrupa Birliği’nin Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Yönetmeliği (PPWR), ambalaj atıklarını azaltmayı ve sürdürülebilirliği teşvik etmeyi amaçlayan kapsamlı yeni düzenlemeler içeriyor. Bu yönetmelik; atık azaltımı, geri dönüştürülebilirlik ve geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı konularına belirli gereklilikler getiriyor. Tüketici ve endüstriyel ambalajlar – paletler ve kutular da dâhil olmak üzere – bu düzenlemeye tabi olacak.
Pek çok yükümlülük, 18 ay sonra (11 Ağustos 2026) uygulanmaya başlanacak olsa da, tedarik zincirindeki tüm paydaşların şimdiden hazırlıklara başlaması gerekiyor.
PPWR’ye göre, taşıma ambalajlarının %40’ının 2030 yılına kadar yeniden kullanılabilir olması gerekiyor. Bu sorumluluk, tüm tedarik zinciri boyunca üreticilerden son kullanıcılara kadar paylaşılıyor. 2040’a kadar ise bu oran %70’e ulaşacak.
Diğer Makaleler...
- Endüstriyel dönüşümün yeni rotası WIN EURASIA 2025’te belirlenecek
- RePlast Eurasia ikinci kez kapılarını açmaya hazırlanıyor
- FOTEG İstanbul 2025 için geri sayım başladı
- Kimya Teknoloji Merkezi kapılarını geleceğe açtı
- Kimya ihracatçıları 2025 yılında 35 milyar dolarlık ihracat hedefliyor
- Form Şirketler Grubu, 2024’te yüzde 15 büyüdü
- Türkiye 'ambalajın yıldızı' oldu, dünyada ilk beşe girdi
- Sakarya Üniversitesi’nin ‘Geri Dönüşüm Makinası’ patent başvurusu tescil edildi
- Polibak, 2024 yılında da ihracatın yıldızları arasında
- Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri sahiplerini buldu