Sunday, Oct 19th

Last updateFri, 17 Oct 2025 8am

Buradasınız: Home Makale Ürünler

Tetra Pak’tan UHT Süt Rehberi: Efsaneler ve Gerçekler

UHT (ultra yüksek sıcaklıkta işlenmiş) sütler, besin değerini koruyarak güvenli tüketim sağlıyor. Tetra Pak’ın aseptik ambalaj çözümleri de bu sürecin tamamlanmasına yardımcı olarak sütü güvenli ve taze bir şekilde evlere ulaştırıyor.

Süt, protein, kalsiyum ve vitaminler açısından zengin bir gıda kaynağı olarak birçok öğünde yer alıyor. Tüketime uygun hale gelmesi için çeşitli ısıl işlemlerden geçirilen süt, zararlı mikroorganizmalardan arındırılarak güvenli bir şekilde tüketilebiliyor.

UHT işlemi, sütün kısa süreliğine en az 135°C’ye kadar ısıtılıp birkaç saniye bu sıcaklıkta tutulduktan sonra hızla oda sıcaklığına soğutulmasıyla gerçekleştiriliyor. Aseptik ambalajlarla paketlenen bu sütler, aylarca tazeliğini koruyabiliyor. Ancak UHT sütlerin besin değerinin az olduğu, katkı maddesi içerdiği veya doğal olmadığı yönünde yaygın yanlış bilgiler bulunuyor.

Yalıtımda ince kesitlerle yüksek performans

Flokser Kimya poliüretan sert köpük sistemleri ile yenilikçi ve özelleştirilmiş çözümler sunuyor.

Dünya genelinde 55’ten fazla ülkeye ihracat gerçekleştiren Flokser Kimya, poliüretan, poliüre ve poliester ürünleriyle birçok sektöre çözümler sunarken, poliüretan sert köpük sistemlerinde ise yenilikçi ve özelleştirilmiş uygulamalarıyla öne çıkıyor. Çevre dostu yaklaşımıyla HFO ve su bazlı şişirici ajanlar kullanarak düşük ısıl iletkenlik, üstün mekanik mukavemet ve yangına karşı yüksek direnç gibi özelliklere sahip sistemler üreten şirketin bu alandaki ürün yelpazesi, soğuk depolama panellerinden yalıtım spreylerine, sandviç panellerden dekoratif yapı elemanlarına kadar geniş bir uygulama alanını kapsıyor.

Piyasadaki en verimli yalıtım malzemelerinden birisi

Sert poliüretan köpük sistemlerinin ana kullanım alanını ısı yalıtımı oluşturuyor. Düşük ısıl iletkenlik katsayısı sayesinde piyasadaki en verimli yalıtım malzemelerinden birisi olan poliüretan köpük, bu üstün özelliği sayesinde, daha ince kesitlerle yüksek yalıtım performansı sağlıyor. Böylece kullanıldığı alanlarda yapıya binen toplam ağırlığın azalmasını mümkün kılıyor.

Bu sistemler; inşaat, soğuk zincir lojistiği, beyaz eşya, savunma sanayi ve dekoratif yapı elemanları gibi birçok sektöre özel olarak üretiliyor. Örneğin; sandviç paneller ve soğuk oda panelleri için geliştirilen sistemler, sürekli ve süreksiz hatlarda yüksek verimle çalışılıp montajı yapılırken, sprey uygulamaları çatılarda ve cephelerde yerinde yalıtım çözümü sunuyor. Enjeksiyon sistemleri ise özel kalıplarda şekillenen kapı, sıcak su kazanı, boru ve panel uygulamalarında hem ısıl hem de yapısal dayanım sağlıyor.

Toyo Matbaa Mürekkepleri, artience yeniliklerini Avrasya Ambalaj Fuarı’na taşıyor

Ambalaj ve baskı sektörüne hizmet veren öncü markalardan biri olan Toyo Matbaa Mürekkepleri, 22–25 Ekim 2025 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan 30. Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarında yerini alıyor. Şirket, fuarda sürdürülebilirlik odağında geliştirdiği yenilikçi ürün ve hizmetlerini, global marka kimliği olan artience çatısı altında sergileyecek.

Manisa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki ikinci fabrikasıyla üretim kapasitesini ve ürün çeşitliliğini artıran şirket, fuarda özellikle laminasyon tutkalları üretimine yönelik yeni yatırımını ve çevre dostu çözümlerini ön plana çıkaracak. Gıda, içecek ve endüstriyel uygulamalar için geliştirdiği çevre dostu mürekkeplerini, kaplama sistemlerini ve yardımcı ürünlerini 5. Salon 513B numaralı standında ziyaretçilerle buluşturacak. Bu kapsamda; sheet-fed ofset, web ofset, metal ambalaj sistemleri ve likit mürekkeplerinin yanı sıra, artience group’un inovatif ürün çözümleri de fuar ziyaretçilerinin beğenisine sunulacak.

“Sürdürülebilir çözümlerimizi paylaşacağız”

Toyo Matbaa Mürekkepleri CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi Yakup Benli, fuara ilişkin görüşlerini şu sözlerle paylaştı: “Avrasya Ambalaj Fuarı, Toyo Matbaa Mürekkepleri olarak global dönüşümümüzü ve yatırımlarımızı anlatmak için en doğru platformlardan biri. artience markamızın, sanat ve bilimin mükemmel uyumunu temsil eden vizyonu, sektöre sunduğumuz yeniliklerle birebir örtüşüyor. Geçtiğimiz Nisan ayında Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde açılışını gerçekleştirdiğimiz yeni fabrikamızda, farklı sektörlere hitap eden birden fazla üretim hattını devreye aldık. Tüm üretim süreçlerimiz; çevre dostu altyapısı, ileri üretim teknolojileri ve sürdürülebilir yöntemleriyle sektörde dikkat çekiyor. Bu yatırım, hem Türkiye hem de Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’yı kapsayan bölge pazarı için stratejik bir adım niteliğinde. Bu yılki fuarda, sürdürülebilirlik odaklı çözümlerimizi ve yeni yatırımımızın sektöre sağlayacağı katkıları paylaşmayı hedefliyoruz.”

Ambalajda sürdürülebilirlik için güç birliği

Amcor ve Metsä Group, kalıplanmış lif bazlı gıda ambalaj çözümleri geliştirmek için iş birliği yapıyor

Sorumlu ambalaj çözümleri geliştirme ve üretiminde dünya çapında faaliyet gösteren Amcor (NYSE: AMCR, ASX: AMC) ile orman ürünleri sektöründe faaliyet gösteren Metsä Group, çeşitli gıda uygulamalarına yönelik kapaklı ve astarlı, üç boyutlu kalıplanmış lif esaslı ambalaj çözümleri geliştirmek için iş birliğine gittiklerini duyurdu. Bu iş birliği, her iki şirketin geri dönüştürülmeye hazır ambalaj çözümleri geliştirerek sürdürülebilirlik ve yeniliğe verdikleri önemi ortaya koyuyor.

Ortaklık, Amcor’un gelişmiş yüksek bariyerli film astar ve kapak teknolojisini, Metsä Group’un inovasyon şirketi Metsä Spring tarafından geliştirilen odun bazlı kalıplanmış lif ürünü Muoto™ ile birleştirerek, bozulabilir gıda ürünlerinin korunmasını sağlayan ve raf ömrünü uzatan yenilikçi lif bazlı ambalaj çözümleri sunmayı hedefliyor.

Amcor Küresel Lif Başkan Yardımcısı Ilya Syshchikov, “Metsä ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliğinden memnuniyet duyuyorum. İki taraf da müşterilerimize kalite, fonksiyonellik ve verimlilik açısından daha sürdürülebilir çözümler sunmak için zengin bir malzeme, ambalaj ve pazar bilgisi sunuyor” dedi.

Sertifikalı evde kompostlanabilir ambalaj çözümü

İstanbul merkezli ekstrüzyon kaplama uzmanı Metpack, BASF iş birliğiyle geliştirdiği yeni sürdürülebilir ambalaj çözümünü tanıttı. Ezycompost adı verilen kâğıt ve karton bazlı ambalaj malzemesi, BASF’ın evde kompostlanabilir biyopolimeri ecovio® 70 PS14H6 ile kaplanıyor ve TÜV Austria tarafından “OK Compost Home” sertifikası ile belgelendiriliyor.

Yeni çözüm, gıda teması açısından güvenli olmasının yanı sıra, yüksek performanslı bariyer özellikleriyle de öne çıkıyor. FDA onaylı ecovio® 70 PS14H6, sıvı, yağ, gres ve mineral yağlara karşı güçlü koruma sağlarken, 100°C’ye kadar sıcaklığa dayanabiliyor. Ev koşullarında kompostlanabilirliği sayesinde ambalaj atıkları ev tipi kompostlarda tamamen doğada çözünebiliyor; kalıcı mikroplastik oluşumu ise önleniyor. Bu yönüyle çözüm, hem gıda güvenliğini hem de çevresel sürdürülebilirliği aynı anda destekliyor.

Kâğıt bazlı ambalajlara yönelik küresel yönelimi destekleyen Metpack’in bu inovatif ürünü; soğuk/sıcak içecek bardakları, dondurulmuş gıda kapları ve mikrodalgaya uygun tabaklar gibi çeşitli gıda temaslı uygulamalarda kullanılabiliyor. Standart şekillendirme hatlarında üretime uygun olan Ezycompost, polilaktik asit (PLA) bazlı kaplamalara göre %40 daha ince uygulanabiliyor ve polietilen (PE) benzeri kaplama hızlarına ulaşabiliyor. Ürün, soğutma merdanesine yapışmadan sorunsuz işleniyor; üstün sızdırmazlık ve baskı kalitesiyle dikkat çekiyor. Ayrıca, mono veya ko-ekstrüzyon yöntemiyle, yapıştırıcıya gerek kalmadan uygulanabiliyor.

Petek dolgu teknolojisiyle yeni nesil koruma

As Plastik’ten, e-ticaret pazarına çevreci ve yenilikçi ambalaj çözümleriyle tam destek!

E-ticaret, tüketici alışkanlıklarını hızla dönüştürürken, bu dönüşümün en sessiz kahramanlarından biri de hiç kuşkusuz koruyucu ambalajlar. Pandemiyle ivme kazanan online alışveriş trendi, ürünlerin hasarsız ve güvenli bir şekilde müşteriye ulaşmasını zorunlu hale getirdi. Sektörler arası büyüyen bu ihtiyaç, ambalaj teknolojilerinde hem miktar hem de kalite anlamında büyük bir dönüşümü beraberinde getirdi. Türkiye ambalaj sektöründe 40 yılı aşkın tecrübesiyle adından söz ettiren As Plastik Ambalaj, bu değişimin en güçlü aktörlerinden biri olarak hem inovasyon hem de sürdürülebilirlik odaklı çözümleriyle dikkat çekiyor.

E-ticaretin yaygınlaşmasıyla birlikte her sektörün, müşterilerine ürün gönderimi yaparken güvenli ve sağlam bir paketleme çözümüne ihtiyaç duyduğunu belirten As Plastik Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı Edip Behar, “Bu artış sadece niceliksel değil; aynı zamanda kalite, hız ve çevre duyarlılığı gibi faktörlerde de kendini gösteriyor. Ürünlerin hasarsız bir şekilde tüketiciye ulaşması, müşteri memnuniyetinin ve marka itibarının korunması açısından her zamankinden daha kritik hale gelmiş durumda. Bu konuda ambalajlarda dikkat edilen başlıca özellikler ise, darbe emicilik, sızdırmazlık, yırtılma direnci, esneklik, hafiflik, ürünle uyumlu boyutlandırma ve kolay açılabilirlik. Aynı zamanda barkod/etiket gibi lojistik süreçleri kolaylaştıran özellikler de önem kazanıyor” dedi.

Sürdürülebilir flowpack ambalajlar

Pure Line serisi, gıda ürünlerinde sürdürülebilirlik, işlenebilirlik ve raf avantajını bir araya getiriyor

Taze makarna çeşitleri Almanya’da pratik tüketim alternatifleri arasında başı çekiyor. Bu ürünlerde tercih edilen flowpack ambalajlar, düşük malzeme kullanımı, şeffaf görünüm ve etkili ürün koruması özellikleriyle öne çıkıyor.

SÜDPACK, sürdürülebilirlik odaklı geliştirdiği Pure Line serisi ile PP (polipropilen) veya PE (polietilen) bazlı, geri dönüştürülebilir monofilm çözümler sunuyor. Bu filmler, geleneksel çok katmanlı ambalaj yapılarına alternatif olarak tasarlanıyor.

Şirketin gerçekleştirdiği yaşam döngüsü analizine göre, Pure PP flowpack ambalajları %90’ın üzerinde geri dönüştürülebilirliğe sahip. Aynı zamanda, konvansiyonel ambalajlara kıyasla %7 daha hafif olması sayesinde tedarik zinciri boyunca karbon salımını düşürüyor. PA/PE yapılarla karşılaştırıldığında CO₂ salımı yaklaşık %27 oranında azalıyor. Halen yaygın olarak kullanılan sert plastik tepsi çözümlerine göre ise bu fark çok daha belirgin.

Geri dönüştürülmüş plastikten su baskınlarına karşı koruma sistemi geliştirildi

Danimarkalı Urban Water Retention (UWR), şehirlerdeki su baskınlarını önlemek ve yağmur suyunu etkin şekilde yönetmek için yenilikçi bir modüler sistem geliştirdi. Lego gibi bir araya getirilebilen bu sistem, Polykemi ve Rondo Plast tarafından sağlanan geri dönüştürülmüş PP (Polipropilen) malzemesiyle üretiliyor. REZYcom PP adı verilen bu malzeme cam elyafla güçlendirilmiş özel bir polimer bileşimine sahip. Ayrıca UWR’nin sistemi, 2025 Aquatech İnovasyon Ödülleri'nde ödül kazandı.

UWR’nin ürünü, yer altına yerleştirilen kare modüllerle yağmur suyunun depolanması ve taşınmasını sağlayarak şehirlerdeki sel riskini azaltıyor. Üstten gelen ağır yükleri taşıyabilmesi için yüksek sertlik gereksinimlerini karşılayabilen özel bir geri dönüştürülmüş plastik malzemeye ihtiyaç vardı. Polykemive Rondo Plast ise bu ihtiyacı karşılayarak malzemenin özelleştirilmiş versiyonunu sağladı. Modüllerdeki temel malzeme, otomotiv endüstrisinde yaygın olarak kullanılan bir malzeme olup, bu ürün için özel olarak güçlendirildi.

Polykemi ve Rondo Plast Geri Dönüştürülmüş Malzemeler Ürün Müdürü Fredrik Holst, “Malzeme, özel bir polimer bileşimi içeren REZYcom PP olup, cam elyafla güçlendirilmiştir. Bu birleşim, gerekli sertliği sağlar. Ayrıca malzeme ile üstün bir tekrar edilebilirliğe sahibiz, böylece UWR her teslimatta aynı performansı elde eder” dedi.

CO₂ ayak izi %65–70 oranında azaltıldı

UWR, geri dönüştürülmüş plastik kullanarak CO₂ ayak izini %65–70 oranında azalttı. Ayrıca, modüllerin yer altına daha sığ yerleştirilebilmesi, toprak taşıma miktarını azaltarak çevresel fayda sağladı. Fredrik Holst, “Elde ettiğimiz bu sertlik ve dayanıklılık, hem sürdürülebilirlik konseptine katkı sağlıyor hem de UWR’nin müşterilerine ekonomik avantajlar da sunuyor” şeklinde konuştu.

Doğru malzemeyi bulma süreci, müşteri ve tedarikçi arasında yapılan bir iş birliğiyle gerçekleşti ve coğrafi yakınlık sürecin her aşamasında avantaj sağladı.UWR Üretim ve Tedarik Yöneticisi Christian Rosenvinge, “Polykemi laboratuvarıyla yakın çalıştık ve sonunda ihtiyaçlarımıza tam uyan bir geri dönüştürülmüş plastik malzeme bulduk” dedi.

Modüllerin ömrü, geleneksel çözümlerle kıyaslandığında üç kat daha uzun; UWR sisteminin ömrü 75 yıl olarak belirlendi.

UWR, Aquatech İnovasyon Ödülleri'nde “Taşıma ve İşlem & Kontrol” kategorisinde birincilik kazandı. Christian Rosenvinge, “Bu ödül, sistemimizin kalitesini kanıtlıyor. Ekim 2023’te üretime başladık ve şu anda Danimarka, Norveç, Birleşik Krallık, Portekiz, Hollanda ve Almanya’ya teslimatlar yapıyoruz. Bu, daha fazla müşterinin çözümümüzü keşfetmesini sağlayabilir” dedi.

UWR’nin başarısına katkı sağladıkları için gururlu olduklarını belirten Fredrik Holst, “UWR’nin sistemi gerçekten fark yaratıyor ve onların başarısı, doğru tedarikçi olmamızın bir kanıtıdır” şeklinde konuştu.

Ömrünü tamamlamış farlar, yeni nesil malzemeye dönüşüyor

Volkswagen ve NIO tarafından test edilen yeni malzemeler, %50 geri dönüştürülmüş içerikle sürdürülebilir araç tasarımlarına güç veriyor.

Malzeme üreticisi Covestro, ömrünü tamamlamış otomotiv farlarından üretilen yeni bir kullanım sonrası geri dönüştürülmüş (PCR) polikarbonat serisini tanıtarak, otomotiv malzemeleri için döngüyü kapatmaya yönelik önemli bir adım daha attı.

Alman federal kuruluşu GIZ'in (Deutsche Gesellschaft für Internationale Zusammenarbeit) başlattığı ortak program kapsamında, Covestro, Volkswagen ve NIO iş birliğiyle, ömrünü tamamlamış otomotiv farlarından elde edilen yeni bir kullanım sonrası geri dönüştürülmüş (PCR) polikarbonat serisini geliştirdi.

%50 geri dönüştürülmüş içerik barındıran ve TÜV Rheinland sertifikasına sahip bu yeni malzemeler, artık ticari olarak temin edilebiliyor. Volkswagen ve NIO, malzemeyi gelecekteki araç tasarımlarında kullanmak üzere test ediyor.

Covestro Mühendislik Plastikleri İşletme Birimi Küresel Başkanı Lily Wang, "Bu yeni PCR polikarbonat serisi, otomotiv sektörünün döngüsel ekonomiye geçişine önemli katkı sağlıyor. Yüksek kaliteli geri dönüştürülmüş malzemeler sunarak hem düzenleyici gerekliliklere uyumu hem de kapalı döngü plastik kullanımını destekliyoruz" dedi.

Program kapsamında Covestro; Çinli geri dönüşüm şirketi Ausell ve önde gelen otomotiv üreticileriyle çalışarak, ömrünü tamamlamış araçlardan (ELV) yüksek değerli plastiklerin toplanması ve mekanik işlenmesi için kapalı döngü tedarik zincirleri kuruyor.

GIZ Doğu Asya Bölge Direktörü Martin Hansen, “Bu ortaklık, endüstriler arası iş birliğinin döngüsel ekonomiye geçişte ne kadar kritik olduğunu gösteriyor,” diyerek, inovasyonu ve sürdürülebilir malzeme akışını teşvik ettiklerini vurguladı.

Yeni PCR polikarbonatlar, üstün yüzey kalitesi ve yüksek performans özellikleri sunarken, Araç İçi Hava Kalitesi (VIAQ) standartlarını da karşılıyor. Böylece otomotiv üreticileri, çevresel hedeflere ve yasal düzenlemelere uyarken ürün kalitesinden ödün vermiyor.

Covestro, sürdürülebilir malzeme portföyünü genişletmeye devam ediyor. Şirket, %90'a kadar geri dönüştürülmüş içerikli polikarbonatlar geliştirmenin yanı sıra, Şanghay'da özel bir mekanik geri dönüşüm kompound hattı kurdu. Ayrıca kimyasal geri dönüşüm yoluyla üretilen ve kütle dengesi esasına dayanan yeni polikarbonat serisini de pazara sundu.

Döngüsel ekonomi modeliyle çevresel ve sosyal değer aynı anda yaratılıyor

Bell Ambalaj Grubu, 85 yılı aşkın köklü geçmişiyle ambalaj sektöründe inovatif ve sürdürülebilir çözümler üretmeye devam ediyor. Grup, iş modelini döngüsel ekonomi ilkeleri doğrultusunda yeniden şekillendirirken, çevresel ve toplumsal katkıyı bir arada sunan projelere öncülük ediyor. Ayrıca, Ellen MacArthur Vakfı ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) öncülüğünde yürütülen Yeni Plastik Ekonomisi Küresel Taahhüdü’ne imza atan ilk şirketlerden biri olarak dikkat çekiyor. Şirketin 2035 yılına kadar belirlediği hedefler arasında gereksiz plastik ambalaj malzemelerin kullanımını ortadan kaldırmak, %100 geri dönüştürülebilir ve yeniden kullanılabilir olmasını sağlamak ve 2030’da %50, 2035’te ise %100 oranında geri dönüştürülebilir içerik kullanmak yer alıyor.

Bell Holding Strateji, İş Geliştirme ve Sürdürülebilirlik Grup Direktörü Bekir Öktenoğlu, şirketin sürdürülebilirlik vizyonunu şu sözlerle özetliyor: “Bu yıl, Ambalaj Grubu şirketleri olarak konsolide 2023 Sürdürülebilirlik Raporumuzu yayınladık. Her yıl tüm şirketlerimiz bazında karbon ayak izimizi ölçüyoruz. Bilim temelli hedeflerle uyumlu azaltım senaryolarını ve aksiyon planlarımızı adım adım hayata geçiriyoruz. Ayrıca, iki yıldır bazı kritik önemdeki ambalaj ürünlerimizin yaşam döngüsü analizlerini de yapıyoruz. Bu çalışmalarımız sayesinde döngüsel ekonomi anlayışını işimizin merkezine yerleştiriyoruz.”

Geri dönüşümde iki önemli girişim: PAAG ve To-Ka

Sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda iki önemli girişimi hayata geçiren Bell Ambalaj Grubu, geri dönüşüm süreçlerine doğrudan katkı sağlıyor. PAAG (PCR Ambalaj Atıkları Geri Kazanım) şirketi, PET ambalaj atıklarından yıllık 12.000 ton gıda ambalajlarında kullanılabilir rPET granül ve 15.000 ton flake üretim kapasitesiyle faaliyet gösteriyor. Ürünler, hem EFSA hem de FDA standartlarına uygunluk belgelerine sahip.

ALPLArecycling ile döngüsel ekonomide güçlü adımlar

ALPLA, dünya genelinde 14 tesiste yürüttüğü geri dönüşüm faaliyetleri ve yeni yatırımlarıyla döngüsel ekonomiye katkılarını gözler önüne serdi.

30 yılı aşkın geri dönüşüm tecrübesi ve dünya genelindeki kendi geri dönüşüm tesisleri ile ALPLA Group, plastiklerin geri dönüşüm döngüsünde kalmasını sağlayarak sürdürülebilirliğe katkı sunmaya devam ediyor. 2025 Global Geri Dönüşüm Günü kapsamında, ALPLArecycling’in son yıllarda hayata geçirdiği önemli gelişmeler ve uygulamalar öne çıkıyor.

Kullanılmış ambalaj, değerli bir ham madde

ALPLA için kullanılmış ambalajlar atık değil, ileri teknoloji ile yüksek kaliteli geri dönüştürülmüş ham maddeye dönüştürülebilen değerli birer kaynak. Şirket, dünya genelindeki 14 geri dönüşüm tesisinde bu malzemeleri şişeden şişeye ilkesine göre işleyerek, yeniden ambalaj üretiminde kullanıyor. Böylece, etkin bir toplama sistemi teşvik edilirken, bölgesel geri dönüşüm döngüleri kapatılabiliyor. Geri dönüşüm, ALPLA’nın işleyen bir döngüsel ekonomi vizyonunun temel taşlarından biri olarak konumlanıyor.

Atıktan Geleceğe: Bakcycle Geri Dönüşüm’ün yenilikçi ve sürdürülebilir hikâyesi

Bakioğlu Holding’in sürdürülebilirlik vizyonunun bir parçası olarak hayata geçirilen Bakcycle Geri Dönüşüm, ileri teknolojiyle donatılmış tesisi ve uluslararası sertifikalarıyla döngüsel ekonomiye güçlü bir katkı sunuyor.

Bakioğlu Holding Ambalaj Grubu’nun dikey entegre iş modelinin beşinci şirketi olarak 2021 yılında kurulan ve 2024 yılı itibarıyla tam kapasiteyle faaliyete geçen Bakcycle Geri Dönüşüm, plastik esnek ambalaj atıklarının mekanik geri dönüşüm yöntemiyle dönüşümünü sağlamak için sektöründe önemli adımlar atıyor ve hammadde olarak yeniden ekonomiye kazandırıyor.

Aliağa’daki 20 milyon Euro’luk yatırım, ileri teknolojisiyle sektörde dikkat çekiyor

Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’nde 20 milyon Euro’luk yatırım bütçesiyle kurulan tesis, 20 bin metrekarelik alanı kapsıyor ve modern teknolojilerle donatılmış altyapısıyla sektörde öne çıkıyor. Yüksek hızlarda ayırma yapabilen optik sensörler sayesinde el değmeden atık ayrımı yapılabilen bu modern tesiste, sıcak yıkama işlemi sayesinde su ve kimyasallar kullanılarak atık üzerindeki kontaminasyon ortadan kaldırılıyor. Üst düzey filtrasyon ve koku alma teknolojileriyle üretilen ürünün kalitesi en üst seviyeye çıkarılıyor. Bu ileri teknoloji sayesinde orijinal plastik ham maddeye yakın seviyede üretilen ham madde, esnek ambalaj sektörüne ve plastik endüstrisine kazandırılıyor.

İnce duvarlı ambalajlara sürdürülebilir dokunuş

Geri dönüştürülmüş ve yenilenebilir bazlı seçeneklere sahip sert ambalajlar için yeni bir çözüm

LyondellBasell (NYSE: LYB), sert ambalaj pazarı için tasarlanmış yeni bir polipropilen darbe kopolimeri olan Pro-fax EP649U'nun piyasaya sürüldüğünü duyurdu. Bu yenilikçi ürün, özellikle ince duvarlı enjeksiyon kalıplama uygulamaları için özel olarak formüle edilmiş olup, gıda ambalajı sektöründe verimliliği ve ürün kalitesini artırmaya yönelik çözümler sunuyor.

Pro-fax EP649U, yüksek akış özellikleri ve hızlı kristalleşme sunarak hem üretkenliği hem de ürün kalitesini artırırken ince duvarlı kapların verimli bir şekilde üretilmesini sağlıyor. Ayrıca kalıp ayırma kolaylığı, statik azaltma ve yüksek hızlı dolum hatlarında verimli işleme avantajları da sunuyor. Yüksek eğilme modülü ise, darbe direncinden ödün vermeden azaltılmış kap duvar kalınlığına ve parça hafifletmeye olanak tanıyan kaplar için üstün yığın mukavemeti sağlıyor.

Sürdürülebilir ambalaj için yüksek performanslı geri dönüştürülmüş polietilen

Borealis, gıda dışı esnek ambalajlarda döngüselliği ilerletmek için tasarlanmış Borcycle™ M CWT120CL adlı yüksek performanslı, geri dönüştürülmüş lineer alçak yoğunluklu polietilen (rLLDPE) ürün sınıfını piyasaya sundu. %85 tüketici sonrası geri dönüştürülmüş içerik (PCR) ve %15 LLDPE katkısı ile üretilen bu ürün sınıfı, sürdürülebilirlik ve döngüsellik hedeflerinin ön planda olduğu üst seviye uygulamalar için tasarlandı.

Yeni ürün sınıfı, birincil, ikincil ve üçüncül ambalajlarda kullanılan şişirme film uygulamaları için özel olarak geliştirildi. Başlıca uygulama alanları arasında streç film ve streç hood uygulamaları ile tarımsal, endüstriyel ve koruyucu amaçlı filmler yer alıyor. rLLDPE, nihai ürünlerin karbon ayak izini azaltarak, Borealis müşterilerinin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına yardımcı oluyor ve daha sürdürülebilir ambalaj çözümlerine geçişi destekliyor.

Plastik ürünlerin kimliği dijitalleşiyor

AIMPLASAIMPLAS Plastik Teknoloji Merkezi, Avrupa Birliği’nin pazarlama standartlarına uygun plastik ürünler için zorunlu hale getirilecek dijital pasaport sistemini simüle eden bir dijital totem geliştirdi. Bu sistem, 2025 itibariyle şirketlerin uyum sağlaması gereken bir düzenleme olarak öngörülüyor. Ancak uygulamanın tam yürürlüğe gireceği tarih henüz kesinleşmiş değil.

Geliştirilen dijital çözüm, tüketicilere satın aldıkları ürünler hakkında izlenebilirlik, malzeme yapısı, geri dönüşüm süreci ve karbon ayak izi gibi temel bilgileri sunmayı amaçlıyor. Aynı zamanda, plastik ürünlerin Avrupa düzenlemelerine uyumluluğunu doğrulayan bir sistem olarak işlev görecek.

Totem, dijital pasaportun nasıl çalışacağını göstermek amacıyla süpermarket dondurma ambalajları, yeniden kullanılabilir kozmetik ambalajları, geri dönüştürülmüş plastikten üretilmiş kalemlikler ve sürdürülebilir alışkanlıkları teşvik eden oyuncak ev örnekleri içeriyor. Bu örnekler, Avrupa Komisyonu’nun Sürdürülebilir Ürünler Ekotasarım Yönetmeliği’ne uygun olarak geliştirildi.

Hassas uygulamalar için TPE çözümleri

ActegaAvrupa Birliği'nde, gıda ile temas eden malzemelere yönelik düzenlemeler giderek sıkılaşıyor. 2004 yılında yürürlüğe giren AB Yönetmeliği 1935/2004 ile başlayan süreç, plastik atıkların kontrol altına alınmasını ve sağlık açısından risk taşıyan maddelerin kullanımının sınırlandırılmasını hedefliyor. 2023 itibarıyla tek kullanımlık ambalaj üreticilerine yeniden kullanılabilir alternatifler sunma zorunluluğu getirilirken, bu kurala uymayan firmalar yaptırımlarla karşılaşıyor. Yılın başında yürürlüğe giren yeni düzenlemeyle ise belirli plastik şişeler ve ambalajlar yasaklandı. Bu yasakların arkasında, uzun süredir tartışılan bisfenol A (BPA) bulunuyor.

BPA, özellikle plastik üretiminde yaygın olarak kullanılan bir kimyasal olup, hormon dengesini bozucu etkileri nedeniyle insan sağlığı için risk teşkil ediyor. 2016 yılında Avrupa Birliği tarafından "insan üremesi için zararlı olabileceği" gerekçesiyle resmen sınıflandırılan BPA, doğurganlık, fetüs gelişimi, obezite, meme kanseri ve çocuklarda davranış bozukluklarıyla ilişkilendiriliyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından da "endokrin bozucu" olarak tanımlanan bu madde, özellikle PVC üretiminde plastikleştirici olarak kullanılıyor. Ancak, plastik yapıya sıkı şekilde bağlanmadığı için ambalajlardan gıdaya geçme riski bulunuyor. Bu nedenle Avrupa Birliği, gıda ile temas eden ambalajlarda BPA kullanımını yasakladı.

Avient, Nymax™ REC Naylon üretimini İstanbul’a taşıyor

Expansion of Nymax REC to TurkeyMalzeme çözümleri alanında yenilikçi bir şirket olan Avient Corporation, Nymax™ REC Geri Dönüştürülmüş Naylon formülasyonlarının üretiminin İstanbul, Türkiye'ye genişletildiğini duyurdu. Bu adım, Orta Doğu ülkelerindeki müşterilerin sürdürülebilirliği destekleyen REACH uyumlu bu çözümlere daha kolay erişim sağlamasına katkıda bulunacak.

PA6 bazlı Nymax REC formülasyonları, geri dönüştürülmüş tekstiller gibi Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, Yetkilendirilmesi ve Kısıtlanması için Avrupa Birliği düzenlemesi (REACH) tarafından onaylanan ve kayıtlı kaynaklardan elde edilen %20 ila %100 arasında geri dönüştürülmüş içerik barındırıyor. Yüksek mukavemet, dayanıklılık, darbe direnci ve hava koşullarına dayanıklılık gibi özellikleriyle ham naylon sınıflarına eşdeğer performans sunuyor. Ayrıca, kimyasal direnç ve alev geciktirici özellikler kazandırmak için farklı takviyeler, modifiye ediciler ve dolgu maddeleriyle özelleştirilebiliyor.

Avient'te Özel Mühendislik Malzemeleri Küresel Pazarlama Direktörü Matt Mitchell, “Bu ürünlerin İstanbul’da, yerel geri dönüştürülmüş içerik kullanılarak üretilmesi, Türkiye ve Orta Doğu’daki müşterilerimize REACH uyumlu çözümler sunmamızı sağlarken, aynı zamanda bu malzemelerin taşınmasından kaynaklanan çevresel etkiyi azaltmamıza da yardımcı oluyor. Bu adım, sürdürülebilir çözümler sunma konusundaki kararlılığımızı güçlendiriyor ve müşterilerimizin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarını destekliyor” dedi.

Malzemeler, otomotiv, endüstriyel, elektrik ve elektronik sektörleri gibi birçok farklı endüstride kullanılabiliyor. Geri dönüştürülmüş içerik kullanımı, bu formülasyonların ham naylon eşdeğerlerine kıyasla daha düşük Ürün Karbon Ayak İzi (PCF) değerlerine sahip olmasını da sağlıyor. Avient tüm ürünlerinde olduğu gibi, bu malzemeler için de sertifikalı PCF değerleri sunuluyor*.

*PCF değerleri, ISO 14067 standardına uygun olarak TÜV Rheinland tarafından sertifikalandırılmış Avient’in PCF Hesaplayıcısı kullanılarak hesaplanıyor.

Gıda endüstrisi için ambalaj çözümleri

MultifolSÜDPACK, üreticinin soyulabilir üst filmleriyle eşleşen, hem sert hem de esnek filmlerden oluşan geniş bir ısıyla termoform edilebilir alt film yelpazesi sunuyor.

Şirket, dilimlenmiş sosis, jambon veya peynirlerin termoform ambalajlarda sürdürülebilir bir şekilde paketlenmesi için %90'ın üzerinde geri dönüştürülebilirlik sertifikasına sahip PP ve PE bazlı mono-malzeme çözümleri sağlıyor. Şirket tarafından verilen bilgiye göre, bu özel olarak tasarlanmış üst ve alt filmler, soyulabilirlik gibi işlevselliklerin yanı sıra, soğutulmuş raflarda sergileme için yeterli stabiliteyi de sunuyor.

Şirketin malzeme tasarrufu ve geri dönüştürülebilirlik açısından öne çıkan bir diğer yeniliği ise PP ve PE bazlı flow pack ambalajları oluyor. Öne çıkan örneklerden biri, taze kıyma paketleme için geliştirilen “poşet içinde kıyma” çözümü. Geleneksel çözümlerle karşılaştırıldığında, bu geri dönüştürülebilir ambalaj konsepti, malzeme kullanımında %60’a varan tasarruf sağlarken, ürünün karbon ayak izini önemli ölçüde azaltıyor. Malzeme azaltılmış olmasına rağmen, SÜDPACK’in sunduğu çözümler gerekli bariyer özellikleri ve maksimum ürün korumasını sağlamaya devam ediyor.

BOBST ve partnerleri Türkiye'de gerçekleşen roadshow etkinliklerinde buluştu

BOBST roadshow etkinlikleriBOBST, önde gelen sektör paydaşlarıyla birlikte Türkiye'de başarılı bir roadshow etkinliği düzenleyerek Esnek Ambalaj ve Etiket sektörleri için en son yeniliklerini sergiledi. Şubat 2024'te İstanbul ve Gaziantep'te düzenlenen iki günlük etkinlik serisi, sürdürülebilirlik odaklı en yeni çözümleri ve dijital teknolojileri keşfetmek üzere Türkiye pazarının dört bir yanından ambalaj sektörü profesyonellerini bir araya getirdi.

BOBST AFMETR Bölgesi İş Direktörü Eric Pavone, “Her iki lokasyondaki güçlü katılım, Türk ambalaj sektörünün inovasyon ve sürdürülebilirliğe olan bağlılığını yansıtıyor. Ambalaj değer zincirinin dört bir yanından uzmanları bir araya getirerek, işbirliğinin sürdürülebilir etiket ve ambalaj çözümlerinde nasıl ilerleme sağladığını gösterdik. Dahası, BOBST'un gelişimin en ileri noktasında nasıl olduğunu ve bunun müşterilerimiz için neden bu kadar önemli olduğunu da sunma imkânımız oldu” dedi.

Sürdürülebilir yoğurt kapları rPET ile mümkün oluyor

ALPLA rPET AmbalajALPLA, süt ürünleri için geri dönüştürülmüş PET (rPET) malzemeden üretilen ince duvarlı kapları hayata geçiriyor.

Avrupa Birliği, yoğurt, krem peynir, puding, krema ve lor gibi süt ürünlerinin daha çevre dostu ambalajlarla sunulmasını hedefliyor. PPWR (Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Yönetmeliği), 2030 yılından itibaren plastik gıda ambalajlarında asgari oranda geri dönüştürülmüş malzeme kullanımını zorunlu kılacak. Aksi takdirde yaptırımlar uygulanabilecek. Ancak mevcut PP (polipropilen) ve PS (polistiren) kapların mekanik geri dönüşüm yoluyla gıda ile temasına uygun bir geri dönüştürülmüş malzemesi bulunmuyor. Kimyasal geri dönüşümle elde edilen malzeme, yüksek maliyetli ve enerji yoğun bir süreç gerektiriyor. Bu nedenle geniş çapta kullanım için sürdürülebilir bir çözüm sunmuyor.

ALPLA, bu soruna PET (polietilen tereftalat) bazlı bir çözüm sunuyor. ENGEL, Brink, iPB Printing ve ortak girişim ortağı INTOPACK iş birliğiyle, enjeksiyon kalıplama bölümü ALPLAinject ilk kez geri dönüştürülmüş malzemeden ince duvarlı PET plastik kap üretimini başarıyla gerçekleştirdi. rePETec, yenilikçi teknoloji, kalıplama süreci ve malzeme işleme yöntemlerinin uyum içinde çalışmasını sağlayan bir sistemdir. Tek aşamalı enjeksiyon kalıplama yöntemi, %100’e kadar rPET içeriğiyle tamamen geri dönüştürülebilir ambalaj üretimini mümkün kılıyor. Örneğin, PPWR’nin PET için zorunlu kıldığı %30 geri dönüştürülmüş malzeme oranı kolaylıkla sağlanabiliyor.

Polibak, esnek ambalajda yenilikçi ve sürdürülebilir çözümleriyle öne çıkıyor

Polibak Plastik FilmBakioğlu Holding Ambalaj Grubu Şirketleri’nden Polibak, esnek ambalaj sektöründe 30 yılı aşkın tecrübeye ve uzmanlığa sahip “güvenilir bir çözüm ortağı” olarak pazardaki yerini her geçen yıl daha da sağlamlaştırıyor.

Şirket, güçlü AR-GE yatırımları ve geniş teknolojik alt yapıya sahip üretim tesisleriyle müşterilerinin ihtiyaçlarına özel terzi usulü çözümler sunuyor. Özellikle sürdürülebilirlik çalışmalarının ön plana çıktığı günümüzde; geri dönüşüme hazır, mono materyal, çok katlı yapı çözümleri, alüminyum folyonun yerini alabilecek ultra yüksek bariyer metalize, label, beyaz, pearlize, anti fog, metalize filmler gibi onlarca farklı üründen oluşan çok geniş bir BOPP ve CPP film portföyü ile müşterilerine hizmet sunuyor.

5 ayrı BOPP film hattında yıllık 200.000 ton kapasiteye sahip olan Polibak, In Line Coating ünitesi sayesinde 5 katlı, ultra yüksek bariyerli film üretebiliyor. Şirket buna ek olarak, 10.4 metre genişliğinde film üretimi gerçekleştiren 7. Hattı ile birlikte Avrupa pazarında BOPP film üretimindeki 2. büyük kapasite konumuna ulaşmış durumda.

Reklam Alanı

Reklam Alanı

Reklam Alanı