Tuesday, May 14th

Last updateFri, 10 May 2024 6am

TOMRA, IFAT 2024’te yerini alıyor

Sensör tabanlı ayıklama teknolojilerinin global üreticisi TOMRA Recycling, en son teknoloji portföyü ile IFAT 2024'te (13-17 Mayıs, Münih, Almanya) kaynak geri kazanımındaki lider konumunu sergileyecek. 

IFAT 2024’te 'Kaynak Geri Kazanımını Dönüştürmek' temasıyla yer alacak TOMRA’nın uzmanları, şirketin kaynak devrimine liderlik etme konusundaki kararlılığını vurgulamak için B6.339/438 standında olacak. 

Sektörde gıdaya uygun ayıklamayı mümkün kılan en yeni, yapay zekâ destekli çözüm

Gıdayla temas eden geri dönüştürülmüş ambalaj atıklarına ve plastik malzemelere ilişkin AB mevzuatında yakında yapılacak değişiklikler doğrultusunda TOMRA, IFAT ziyaretçilerinin GAINnext™ teknolojisindeki en son gelişmelere büyük ilgi göstermesini bekliyor. TOMRA'nın yapay zekâ destekli derin öğrenme teknolojisine (AUTOSORT™ üniteleri için eklenti olarak sunulan) kesintisiz yatırımı sayesinde, artık PET, PP ve HDPE için %95'in üzerinde olağanüstü saflık seviyeleri ile gıdaya uygun plastikleri gıdaya uygun olmayan plastiklerden ayırmak mümkün oluyor. 

TOMRA, onlarca yıldır ayıklama performansını iyileştirmek için yapay zekâ teknolojisini kullanıyor ancak bu son çığır açan uygulama, aynı zamanda 2019'da atık ayıklama için ilk derin öğrenme teknolojisini de tanıtan TOMRA için sektörde başka bir ilki temsil ediyor. Derin öğrenme ve yapay zekânın bu en gelişmiş uygulamasıyla TOMRA, geri dönüşümün yapay zekâ destekli değişiminde öncü konumunu bir kez daha gösteriyor. 

IFAT'ta öne çıkacak diğer konular: Çapak ayıklamadan alüminyum alaşımı ayıklamaya

TOMRA standını ziyaret edenler, aynı zamanda şirketin yakın zamanda piyasaya sürdüğü plastik çapakların yüksek verimli saflaştırılmasına yönelik çözümü INNOSORT™ FLAKE hakkında da bilgi edinebilecek. Makine, polimer, renk ve şeffaflığa göre eş zamanlı olarak çapak ayıklamayı mümkün kılan gelişmiş özellikleri sayesinde, yüksek oranda kirlenmiş girdilerden bile rakipsiz çapak ayıklama performansı sağlıyor. Kasım 2023'te sunulan TOMRA'nın INNOSORT™ FLAKE çözümü, dünya çapındaki müşterilerin çok çeşitli atık akışlarından maksimum verimlilikle daha fazla geri dönüştürülebilir malzemeyi geri kazanmalarına yardımcı oluyor.

TOMRA'nın en yeni metal geri dönüşüm çözümleri hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen ziyaretçiler için de TOMRA'nın metal uzmanları, şirketin AUTOSORT™ PULSE ünitesinin detaylarını aktarmak üzere fuarda bulunacak. Alüminyum alaşımlarının yüksek verimlilikte ayıklanması için tasarlanan AUTOSORT™ PULSE, dinamik lazer kaynaklı analiz spektroskopisi (LIBS) özelliğine sahip. Endüstri standartlarını yeniden tanımlayan bu çözüm, yüksek verimli yeşil alüminyum üretiminin yolunu açıyor. Yapay zekâ tabanlı nesneleri tekil algılama özelliği sayesinde, üst üste binen ve bitişik malzemeler bile verimliliği en üst düzeye çıkarmak için doğru bir şekilde ayrılabiliyor.

Proses ve malzeme akışını optimize etmek için dijital çözümler

TOMRA, ayıklama operasyonlarından elde edilen verilerin, tesis operatörlerinin minimum aksama süresi ve maksimum çıktı ile karlı bir iş yürütme arayışını kolaylaştırmada kritik bir rol oynadığının bilinciyle çözümler geliştiriyor. TOMRA uzmanları, IFAT 2024'te müşterilerinin süreç ve malzeme akışını optimize etmelerine yardımcı olan iki dijital çözümü de aktaracaklar: TOMRA Insight ve PolyPerception'ın atık analizörü.

TOMRA Insight, neredeyse canlı takip etme yoluyla ayıklama süreçlerinin veri odaklı optimizasyonuna olanak tanıyan bulut tabanlı bir veri izleme platformu. Kurulan eklenti sayesinde kritik ayıklama verilerine her yerden ve her zaman erişilebildiğinden operatörler, operasyonel sorunları ve gelecekteki bakım gereksinimlerini önceden tahmin ederek tüm ayıklama hattının kontrolünü sağlayabiliyor. 

TOMRA'nın, yapay zekâ tabanlı atık akışı izleme alanında öncü şirketlerinden PolyPerception'ın %25 hissesini satın almasının ardından, TOMRA müşterileri artık PolyPerception'ın gerçek zamanlı uçtan uca atık akışı izleme olanağından da yararlanabilecek. Atık analizi çözümü, ayıklama işlemi sırasında önemli noktalardaki verileri ölçerek izlenebilirlik ve şeffaflık sağlıyor. Ayıklama tesisi operatörleri, veriye dayalı kararları mümkün kılmak için ayıklanan akışların kalitesini ve kalan akıştaki iyi malzeme kaybını kesintisiz olarak değerlendirebiliyor. Teknoloji, aynı zamanda gıdaya uygun geri dönüşüm ve yerel mevzuatı düzenlemelerine uyumu sağlayabilen otomatik bir sistem olarak da işlev görüyor.

TOMRA standı, B6 salonunda

TOMRA Recycling Sorting Global Satış ve Pazarlama Müdürü Fabrizio Radice, fuar öncesinde yaptığı açıklamada; "TOMRA'da sektörümüzdeki pek çok oluşumun çözmeye çalıştığı şeyi başardık: PET, PP ve HDPE için gıdaya uygun plastikleri gıdaya uygun olmayan plastiklerden ayırmak. Yeni GAINnext™ uygulamamızı sunduğumuz için çok heyecanlıyız ve IFAT 2024, bu harika gelişmeleri paylaşmak için mükemmel bir platform. Mevcut ve potansiyel müşterilerimiz ile iş ortaklarımızı, gelişmiş çözümlerimizin tesis operatörlerinin ayıklama performanslarını yükseltmelerine, yeni gelir akışlarını keşfetmelerine ve kaynak geri kazanımını dönüştürmelerine yardımcı olabileceği birçok yolu vurgulayacağımız standımızda görebilmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz” diye belirtti. 

TOMRA Recycling, tüm IFAT katılımcılarını ayıklama zorluklarını görüşmek üzere TOMRA B6.339/438 numaralı standına davet ediyor.

Karbon ayak izini azaltmamanın ihracattaki yıllık maliyeti 3.3 milyar euro

Avrupa Birliği'nin iklim değişikliğiyle mücadele çerçevesinde karbon emisyonlarını azaltmak amacıyla getirdiği ‘Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması’ (SKDM), 2026’da tamamen hayata geçirilecek. Hazırlık ve geçiş sürecini kapsayan son 2 yılda emisyon ticaret sistemini kurması gereken Türkiye, sisteme entegre olamazsa ihracatta önemli sıkıntılar yaşayacak.

Türkiye’nin ilk sürdürülebilirlik yönetim şirketi Altensis’in Yönetici Ortağı Dr. Emre Ilıcalı, “ Karbon maliyetlerinin 2022 yılı düzeyinde kalması durumunda SKDM’nin Türkiye'nin AB-27'ye ihracatına olası etkisi, yıllık yaklaşık 3.3 milyar euro. Çimentodan tarıma kadar pek çok sektörü bir dizi önlem bekliyor” dedi.

Avrupa Birliği’nin (AB) iklim değişikliğiyle mücadele çabasını küresel düzeyde artırmak amacıyla karbon emisyonlarını azaltmak için getirdiği ‘Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması’ (SKDM), 2026 yılında tamamen hayata geçirilecek. Bu mekanizma ile AB içinde uygulanan Emisyon Ticaret Sistemi’ne eşdeğer bir karbon fiyatlandırmasının SKDM kapsamına giren ürünlerin ithalatı aşamasında da uygulanması, Türkiye’yi ihracatta önemli bir eşiği geçmeye hazırlıyor. 

Emisyon ticaret sistemi kurulup uyum sağlanmalı 

Yeşil binalar ve sürdürülebilirlik alanında danışmanlık veren Altensis’in Yönetici Ortağı Dr. Emre Ilıcalı, ülkemizin 2023 yılında başlayan hazırlık ve geçiş sürecini tamamlaması için sadece 2 yıl kaldığını, bu sürede emisyon ticaret sistemi kurması ve uyum sağlaması gerektiğini hatırlattı. 

Türkiye'nin SKDM sürecini sorunsuz atlatmak için herhangi bir mali yükümlülüğün söz konusu olmadığı bu dönemde gerekli olan önlemleri almasının elzem olduğuna dikkat çeken Ilıcalı, “Yapılan araştırmalar, karbon maliyetlerinin 2022 yılı düzeyinde kalması durumunda SKDM’nin Türkiye'nin AB-27'ye ihracatına olası etkisinin, yıllık yaklaşık 3.3 milyar euro olarak hesaplandığını gösteriyor. Bu durum, özellikle çimento, elektrik, diğer mineral ürünleri, tarım ve demir-çelik sektörlerinde ihracat gelirinde düşüş yaşanabileceğini bize gösteriyor” değerlendirmesini yaptı.

 

Read more...

Woojin Plaimm, dünyanın ilk çevrimiçi satış sistemini tanıttı

Enjeksiyon makine siparişinizi online hale getirin

Küresel enjeksiyon kalıplama makinesi tedarikçisi Woojin Plaimm, yenilikçi bir hamleyle, 1 Mart 2024'ten itibaren dünya çapındaki şubeleri aracılığıyla dünyanın ilk çevrimiçi satış sistemini tanıttı. Bu yenilikçi sistem, çeşitli kullanıcı hizmetleri sunarak müşteri rahatlığını artırmayı amaçlıyor. Kullanıcı dostu özellikleriyle sistem, kullanıcıların uygun makine fiyatlarına her yerde ve her zaman kolayca erişmesine olanak tanıyor.

Sistemin Temel Özellikleri:

- Hızlı Teklif Sistemi: Müşteriler artık ayrı oturum açmaya gerek kalmadan makine fiyat tahminlerini alabiliyor. Bu özellik, kullanıcıların çeşitli makinelerin fiyatlarını hızlı ve kolay bir şekilde kavramasını sağlıyor.

- Detaylı Fiyat Teklifi Sistemi: Kullanıcı kaydı gerektiren bu sistem, kullanıcıların paket seçeneklerini keşfetmesine olanak sağlıyor. Müşterilerin gereksinimlerine uygun seçenekleri seçmesine ve buna göre ayrıntılı teklifler almasına olanak tanıyor.

- Karşılaştırmalı Fiyatlandırma: Kullanıcılar aynı makinenin çeşitli modellerinin ayrıntılı özelliklerini ve fiyatlarını karşılaştırabilecekler. Bu özellik, müşterilerin çeşitli seçenekleri değerlendirmesine ve en uygun seçimleri yapmasına olanak tanıyor.

- Gerçek Zamanlı Sorular ve Destek: Kullanıcılar, olabilecek ek soruları için gerçek zamanlı cevaplar ve ayrıntılı fiyat teklifleri alabilecekler. Bu, müşterilerin gerekli bilgilere hızlı erişimini kolaylaştırıyor.

Woojin Plaimm, bu çevrimiçi satış sistemini uygulayarak müşterilerine gelişmiş hizmetler sunmayı ve onlara bilinçli satın alma kararlarını kolaylaştıracak bilgiler sağlamayı amaçlıyor. Bu girişim, makine endüstrisinde çevrimiçi satış sistemleri alanında ileriye doğru atılmış önemli bir adım anlamına geliyor.

https://woojinplaimm.com

Döngüsel ekonominin ağırlık noktası: Atık Yönetimi

ÇEVKO Vakfı tarafından Küresel Isınma Kurultayı Komitesi iş birliğiyle düzenlenen "İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlikteki Son Gelişmeler" başlıklı çevrimiçi söyleşi gerçekleşti. Moderatörlüğünü Küresel Isınma Kurultayı Komitesi Başkanı Celal Toprak’ın gerçekleştirdiği etkinlikte, Anadolu Efes - Grup Kurumsal İletişim ve İlişkiler Direktörü Selda Susal Saatçi, İTÜ - Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdem Görgün, AB Komisyonu İklim Elçisi - Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrencisi Seren Anaçoğlu ve ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer konuşmalarıyla yer aldı. 

ÇEVKO Vakfı Söyleşileri’nde gündem atık yönetimiydi. İklim kriziyle mücadele ve döngüsel ekonomiye geçişte en önemli uygulamaların başında gelen atık yönetimi konusuna dikkat çekmek istediklerini belirten ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer söyleşinin açılış konuşmasını yaptı.

“Belediyelerden atık yönetimine gerekli ilgiyi göstermelerini bekliyoruz”

İklim krizi ve sürdürülebilirliğin atıkların kaynağa, yani ham maddeye dönüştürülmesiyle yakından ilgili olduğunu belirten Mete İmer, “Ülke olarak dört-beş yıldır içecek ambalaj atıkları için zorunlu depozito sistemine geçmeye çalışıyoruz. Bizde tüketim sonrası atıkların yönetiminden ana sorumlu belediyeler. Son yıllarda ambalaj atıklarının belediyelerce kaynağında ayrı toplanıp geri dönüşüme sevk edilmesinde aksaklıklar yaşanıyor. İçecek dışı ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanıp geri dönüştürülmesi için Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu modelini savunuyoruz. Yerel seçimlere giderken önümüzdeki dönemde tüm belediyelerden atık yönetimine gerekli ilgiyi göstermelerini rica ve talep ediyoruz” şeklinde konuştu. 

Read more...

CLPA güvenli haberleşme için gerekli alt yapıyı sunuyor

Karmaşık üretim süreçleri, büyük makineler ve yoğun insan etkileşiminin olduğu fabrikalarda güvenli haberleşme ve veri güvenliği öncelikli konuların başında geliyor. Özellikle de hassas verilerin korunması için birinci kriter olan doğru iletişim alt yapısının kurulması ve güvenlik protokollerinin uygulanması, işletmenin sürdürülebilirliğini ve rekabet gücünü de artırıyor. Bu noktada veri güvenliğini artırmak için devreye giren CLPA imzalı CC-Link IE Safety’nin güvenli haberleşme fonksiyonu, uluslararası standartlarda güvenlik alanı oluşturarak işletmelerin bu konudaki ihtiyaçlarını karşılıyor. 

Modern üretim çağında fabrikalarda üretilen ve işlenen veriler işletmenin en değerli varlıklarından biri olarak önemini koruyor. Üretim verileri, müşteri bilgileri, finansal bilgiler ve diğer hassas bilgilerin yetkisiz kişilerin erişimine karşı korunması her geçen gün daha da kritik hale geliyor. Bu aşamada verilerin güvenli bir şekilde aktarılması ve saklanması için güvenli haberleşme sistemlerini birinci basamak olarak gördüklerini ifade eden CLPA Türkiye Müdürü Önder Şenol; CC-Link IE Safety güvenli haberleşme protokolünün güçlü bir güvenlik duvarı oluşturarak verileri koruma altına aldığını vurguladı. 

Güvenlik standartlarını yükseltmek isteyen tesisler için ideal

CLPA’nın geliştirdiği endüstriyel haberleşme protokolü CC-Link IE’deki Safety fonksiyonunun güvenli haberleşme için gerekli alt yapıyı oluşturduğunu söyleyen Önder Şenol; “Güvenli haberleşme uygulamaları, işletmenin rekabet gücünü artırıyor ve pazarda güvenilir bir oyuncu olarak konumlanmasına yardımcı oluyor. CC-Link IE Safety ise güvenli kontrol, genel kontrol ve hareket kontrolü sisteminde bir arada kullanılabiliyor. Bu fonksiyon tüm CC-Link IE ağlarında yüksek hızda, kritik sorumluluğa sahip güvenli bir sistem oluşturulabiliyor. Uluslararası standartlarla uyumlu bu sistem, IEC 61508'de belirtilen SIL3 uyumu için gereksinimleri karşılıyor. CC-Link IE Safety, güvenilir veri aktarımı sağlayarak veri bütünlüğünün korunmasına ve bilgi kaybının önlenmesine katkı sağlıyor. Bu da tesislerde güvenlik açısından kritik öneme sahip olan acil durumlarda güvenilir iletişim sağlanmasında önemli rol oynuyor. Tüm bu nedenler göz önüne alınınca CC-Link IE Safety’nin endüstriyel otomasyon dünyasında güvenlik standartlarını yükseltmek isteyen tesisler için yerinde bir tercih olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.