plastik-ambalaj.com

KOBİ’lere yalın üretim imkânı

IAS’den model fabrikalara teknoloji desteği

Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezleri (Model Fabrikalar), üretimde verimliliğin artırılması ve dijital dönüşüm sürecinin hızlandırılması amacıyla hayata geçirilmeye devam ediyor. Model fabrikalarda, gerçek bir üretim ortamında, deneyimsel öğrenme teknikleri kullanılarak, verimlilik temelli dönüşümün öğretilmesini ve yaygınlaştırılmasını sağlayan eğitim ve danışmanlık hizmetlerinin verilmesi amaçlanıyor. IAS de bu model fabrikaların dört tanesinde Ankara, Kayseri, Konya, Bursa’da hayata geçirdiği dijitalleşme projeleri ve teknoloji eğitimleri ile ülkemizin dijital dönüşümüne katkı vermeyi sürdürüyor.

Türkiye’de model fabrika alanındaki çalışmalar 2015 yılında TC Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda başlatıldı. İlk etapta, ulusal ve uluslararası fonlar aracılığıyla Adana, Ankara, Bursa, Eskişehir, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin ve Samsun’da olmak üzere on adet model fabrika hayata geçirildi. Bu model fabrikalara ek olarak Denizli, Kocaeli, Malatya, Tekirdağ ve Trabzon’da da model fabrika kurulum çalışmaları devam ediyor. İşletmelere dönüşüm yolculuklarında rehberlik eden model fabrikaların çalışma odağını yalın üretim, eğitim ve danışmanlık oluşturmakla birlikte dijital dönüşüm alanında faaliyet gösterebilmeleri için de altyapı ve insan kaynağı geliştirme çalışmaları da yürütülüyor.

Hexagon dijital gerçeklik platformu Nexus’u üreticilerin kullanımına sundu

Kaliteyi ölçmek ve geliştirmek için geliştirdiği üstün teknolojilerle üretim ekosistemini şekillendirirken, ölçeklenebilir ve sürdürülebilir bir geleceğe odaklanan Hexagon, dijital gerçeklik platformu Nexus’u üreticilerin kullanımına sundu. Hexagon ve üçüncü taraf ekosistem araçlarını bir araya getiren platform, üreticilere verimlilik artışı, maliyet avantajı ve kalite iyileştirmesi sunan gelişmiş çözümler sağlıyor. Hexagon Türkiye ve Batı Balkanlar Genel Müdürü Koray Alpaslan konuyla ilgili olarak, "Nexus, üreticilere verimliliği artırma ve süreçleri dijitalleştirme noktasında güçlü bir altyapı sunuyor. Geleceğin üretim ekosisteminde başarıyı belirleyen en önemli faktörlerden biri ekipler arası bağlantıyı ve veri entegrasyonunu sağlamak olacak. Nexus ile üreticilere bu konuda yeni bir perspektif sunuyoruz" dedi.

Yeni nesil eko-solvent baskı teknolojisi

Geniş format inkjet baskı makineleri, kesim plotterları ve 3D baskı makineleri tedarikçisi Mimaki Eurasia, CJV200 Serisine iki yeni model eklediğini duyurdu. CJV200-160B ve JV200-160B olarak adlandırılan bu modeller, gelişmiş eko-solvent baskı teknolojisini maliyet verimliliğiyle birleştiriyor. Yüksek kapasiteli boya şişesi sistemi sayesinde baskı maliyetlerini düşüren yeni modeller, kesintisiz çalışma imkânı sunuyor.

Sürdürülebilirlik göz önünde bulundurularak tasarlanan modeller, GREENGUARD Gold sertifikalı CS250 eko-solvent boyasını kullanıyor ve daha verimli boya tüketimi sağlayarak israfı en aza indiriyor. JV200-160B eko-solvent baskı makinesi olarak tasarlanırken, CJV200-160B baskı ve kesim işlevlerini bir arada sunuyor. Reklam ve tabela uygulamaları için uygun olan bu modeller, işletmelerin farklı müşteri ihtiyaçlarına yanıt vermesine yardımcı oluyor. Kompakt tasarımları, sınırlı alana sahip işletmelerin de bu teknolojiden faydalanmasına olanak tanıyor.

Yeni çözüm üreticilerin enerji maliyetlerini azaltıyor

Emerson, hızlı kurulum ve sezgisel kullanım ile endüstriyel alanda elektrik izlemeyi basitleştirmek için tasarlanmış ve projesi önceden tamamlanmış bir donanım ve yazılım teklifi olan yeni Energy Manager çözümünü piyasaya sürdü. Kutudan çıktığı anda hazır olduğu belirtilen çözüm, varlıkların enerji kullanımını gerçek zamanlı izleyerek, üreticilerin enerji tüketimi ve işletme maliyetleri hakkında daha derinlemesine bilgi edinmesine yardımcı oluyor.

Orijinal ekipman, endüstriyel, ambalajlı tüketici ürünleri, gıda ve içecek üreticileri de dahil birçok üretim tesisi, sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda, enerji kullanımını ve çevresel etkileri azaltırken verimliliği artırma konusunda da artan bir baskı ile karşı karşıyalar. Ancak endüstriyel makineler, boşta bile yüksek enerji tüketen enerji yoğun cihazlardır. Verimlilik ve sürdürülebilirlik hedeflerini daha iyi karşılayabilmek için, operatörlerin tesislerindeki enerji kullanımına ilişkin en iyi görünürlüğe sahip olmaları ve israf olan verimsizlikleri ele almaları gerekmektedir.

Emerson´ın Energy Manager çözümü, gerçek zamanlı enerji ölçümleri sunarak tesis yöneticilerinin ayrıntılı değerleri hızla görmesini ve boşta tüketim ile pik yükler gibi tasarruf fırsatlarını belirlemesini sağlayabiliyor. Kullanıcı dostu yazılım arayüzü, donanımlara özel enerji kullanımını, ilgili maliyetlerini ve CO₂ emisyonlarını 10 farklı noktaya kadar (lisans ile 50 noktaya genişletilebilir) detaylı bir şekilde görüntüleme imkânı sunabiliyor.

BOY 50 Electric, Slovenya’daki fuarda tanıtılacak

Slovenya’da 8-11 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan International Industry Fair (Endüstri Fuarı), plastik sektörüne de kapılarını açıyor. BOY ve Slovenya’daki temsilcisi UNIPLAST, bu yıl da Celje’deki dört günlük ticaret fuarında yer alarak sektöre yönelik yeniliklerini sergileyecek.

UNIPLAST Genel Müdürü Matjaž Teršar, fuarda hassas ve hızlı enjeksiyon kalıplamanın önemine odaklanacaklarını belirterek, yeni BOY Electric serisini tanıtacaklarını duyurdu. Teršar, “Fuarda, polistirenden şarküteri tepsileri üretecek olan yeni BOY 50 Electric enjeksiyon makinesini sergileyeceğiz. Bu yeni makinenin sunduğu avantajları ziyaretçilerimize göstermek istiyoruz” dedi.

Son derece kompakt bir tasarıma sahip olan BOY 50 Electric, yalnızca 4,01 m² alan kaplıyor. 500 kN kilitleme kuvveti ve 207,8 cm³ maksimum enjeksiyon hacmi sunan makine, özellikle yüksek hızlı uygulamalar için optimize edilmiş bir sistemle donatılmış durumda. Paralel hareketler sayesinde enjeksiyon kalıplama sırasında dinamik bir performans sunarak verimliliği artırıyor.

Üretime yeni bir boyut kazandıran teknoloji

Hexagon’un geliştirdiği HxGN Production Machining yazılım paketi, endüstri lideri özellikleri ve yenilikçi çözümleriyle işletmelerin üretimine yüksek kalite standartları getiriyor. Bu yeni paket, üreticilerin tasarımdan üretime kadar tüm süreçlerde daha verimli ve hatasız operasyonlar yürütmesine olanak tanıyor. Hexagon'un bulut tabanlı Nexus platformuyla entegre çalışarak şirketlere yüksek verimlilik ve otomasyon avantajları sunan yazılım, otomotivden havacılığa kadar birçok sektöre hitap ediyor.

İşletmelerle çözüm ortaklığı kuruyor

Hexagon Türkiye Genel Müdürü Koray Alpaslan, yeni yazılım paketine ilişkin şu açıklamada bulundu: "Dijitalleşen yeni dünya düzeninde işletmeler arası rekabet giderek zorlaşıyor. Üretimde gereksiz iş yükünün azaltılarak verimliliğin artırılması işletmelere büyük bir rekabet avantajı sağlıyor. HxGN Production Machining de işletmelerin üretim, kalite güvence ve ürün teslimatına kadarki tüm süreçlerde hataları azaltarak gereksiz görevleri ortadan kaldırmalarına rehberlik ediyor. Hexagon ekosistemine bağlı yenilikçi ürünlerden oluşan bu paket, üreticilere basitleştirilmiş tedarik, uygulama ve destek avantajları sunuyor. Paketin esnek yapısı sayesinde her büyüklükteki işletmeye oldukça geniş bir yelpazede çözüm sunuyor.”

ROBOGUIDE’ın yeni sürümü yayında

FANUC, çevrim dışı robot programlama ve simülasyon yazılımı ROBOGUIDE’in yeni sürümünü (v10) kullanıcılarına sundu. Doğrudan müşteri geri bildirimlerine dayanan yükseltilmiş yeni sürüm, üstün grafik performansı ve kullanıcı deneyimini üst seviyeye taşıyan yeniliklerle donatıldı.

ROBOGUIDE’ın yeni sürümü, kurulum senaryoları yaratmak için harcanan zamanı önemli ölçüde azaltırken, robot hareketlerini ve uygulama komutlarını gerçekçi bir şekilde simüle ediyor. Yeni 64-bit altyapısıyla ise, daha fazla robot ve ekipmanın yer aldığı büyük projeleri destekleyerek birçok sektörde fark yaratmaya hazırlanıyor.

Geliştirilmiş kullanıcı arayüzü daha sezgisel

FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, konu ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Sanal robotların gücünden yararlanan yazılımımız, tekli veya çoklu robot düzenlerini tam bir netlikle görselleştirerek güvenlik doğrulamasını basitleştiriyor ve sorunsuz kurulum sağlıyor. Bu yeni sürümle yazılım, gelişmiş grafik performansını destekleyen yepyeni bir kullanıcı arayüzüne (UI) sahip oldu. Daha sezgisel olan bu arayüz, robot çalışma hücresinin görsel temsilini çok daha etkili hale getiriyor.  Bu sayede deneyimli kullanıcılara yetkinlik kazandırırken, simülasyon deneyimi az olanların kolayca adapte olmasına olanak sağlıyor.”

Kalite faktörleri kontrol altında

WITTMANN’ın uzman MouldTemp destek sistemi, sıcaklık kontrolünü dengeliyor

WITTMANN, enjeksiyon kalıplama süreçlerinde kaliteyi ve verimliliği artıran yeni Expert MouldTemp sistemini tanıttı. Sıcaklık kontrolü, enjeksiyon kalıplama süreçlerinin en kritik faktörlerinden biri olup, bu süreçlerin verimliliği ve kalite düzeyi üzerinde doğrudan etkili. Elektronik sıcaklık izleme ve düzenleme sistemleri, temperleme sürecinin sürekliliği ve güvenilirliğini sağladığı için giderek daha fazla önem kazanıyor. WITTMANN, enjeksiyon kalıplama makineleriyle birlikte sunulacak yeni Expert MouldTemp sistemiyle sıcaklıkları her uygulamaya özel şekilde ayarlamayı mümkün kılıyor. Bu yenilik, parça kalitesini artırırken enerji tasarrufu da sağlıyor.

Temperleme işleminin otomatik optimizasyonu, akıllı Flow-con plus akış kontrolörü ile sağlanıyor. Aşınmasız akış ölçümü teknolojisi, tüm soğutma kanallarının sürekli olarak izlenmesini mümkün kılıyor. Sistem, tıkanmış soğutma kanalları veya akış hızı dalgalanmalarını tespit ederek, bunları otomatik ve doğru bir şekilde telafi edebiliyor. Bu sayede, sıcaklık kalıp içinde dengeli bir şekilde dağıtılarak, daha verimli üretim sağlanıyor. Kullanıcılar, bu sistemden birden fazla avantaj elde ediyor. Enjeksiyon kalıplama sürecinin başlatılma süresi kısaltılarak, üretkenlik artırılıyor. Özellikle büyük kalıplar kullanıldığında veya sık kurulum yapıldığında, makinelerin daha verimli çalışması sağlanıyor. Ayrıca, ısınma aşamasındaki enerji tüketimi %70’e kadar azalıyor. Bu da, hem enerji tasarrufu sağlıyor hem de daha kararlı bir temperleme süreci ile yüksek kaliteli parçalar üretilmesini mümkün kılıyor.

Manuel kontrol ile, bu optimizasyon potansiyeli bu kadar etkili bir şekilde kullanılamazdı. Çünkü işlem koşullarındaki dalgalanmaların etkileri hemen görülmeyebilir. Akıllı düzenleme sistemleri olmadan, makine operatörlerinin sorunları tespit edip işlem parametrelerini yeniden ayarlamadan önce, genellikle hatalı parçalar üretilir. Expert MouldTemp, bu tür sorunları önleyerek verimli ve hatasız üretime destek oluyor.

Kollmorgen, SafeMotion™ Monitor yükseltmesi ile fonksiyonel güvenlik desteğini genişletiyor

Kollmorgen, SafeMotion™ Monitor (SMM) ürün yazılımının en son güncellemesini duyurdu. Bu yükseltme, OEM'lerin malzeme şekillendirme, çok eksenli ölçüm ekipmanı, gıda işleme ve gıda paketleme gibi daha geniş bir uygulama yelpazesini desteklemek için daha fazla kodlayıcı ve motor türüyle SMM işlevsel güvenlik özelliklerinden yararlanmasına olanak tanıyacak.

Başlangıçta 2G Hareket Sistemi için standart olan SMM2.0, artık herhangi bir HIPERFACE-DSL drotary-safe geri bildirim sistemine sahip tüm motorlarla uyumlu olacak. Buna, artık daha geniş bir geri bildirim sistemi seçeneği yelpazesine sahip olan AKM2G ve AKMA motor serileri de dâhil. Ürün ayrıca daha fazla tasarım esnekliği için ikinci bir Güvenli Çalışma Durdurma (SOS) örneği sağlayabiliyor.

AB tarafından yürürlüğe konulan işlevsel güvenlikle ilgili güncellenmiş düzenlemelerin bir sonucu olarak, dünya genelinde çok çeşitli sektörlerdeki müşteriler bu yeni standartları karşılamak için yükseltmeler arıyor. Ürün, SafePosition, SafeStop ve SafeSpeed dahil olmak üzere 16 güvenlik özelliğinden oluşan kapsamlı bir set ile uyumluluğu kolaylaştırıyor.

Ürün Yönetimi Kıdemli Direktörü Christopher Cooper, konu ile ilgili olarak, "İşlevsel güvenliğe olan talep arttıkça, müşterilerimizin bu özelliği makine tasarımlarına dâhil etmelerini kolaylaştırmak istiyoruz. SMM2.0'ın daha da zorlu uygulamalar için daha geniş bir motor yelpazesine yönelik kolay, sürücüye yerleşik fonksiyonel güvenlik sağladığını duyurmaktan heyecan duyuyoruz" açıklamalarında bulundu.

Brady, 76 mm kukalı etiketlerin baskısını yeniden tasarlıyor

Küresel tanımlama uzmanı Brady Corporation, yeni tescilli yazıcı modelinde 76 mm kukalı etiket deneyimini yeniden tasarlamak üzere tüm etiket yazdırma zorluklarını ortadan kaldırdığını duyurdu.

Şirket tarafından yapılan açıklamada, bugüne kadar çoğu sektörde yüksek hacimli, yüksek hassasiyetli termal ısı transferli 76 mm kukalı (3’’ kuka) etiketlerin baskısına yaklaşımın neredeyse her zaman “kur ve dokunma” şeklinde olduğu belirtiliyor. Şirket, izlenebilirlik ve uyumluluk açısından büyük önem taşıyan, ancak kurulumu ve kalibrasyonu oldukça zahmetli olan 76 mm kukalı etiketlerin yazdırma deneyiminin imalat, elektronik, elektrik ve laboratuvar endüstrisi için büyük bir sorun teşkil ettiğini düşünüyor.

Şirketin 76 mm kukalı etiket ruloları için geliştirdiği yeni BradyPrinter i7500, yeni sarf malzemeleri yüklendiğinde tüm ayarlarını otomatik olarak yapabiliyor. Yalnızca 40 saniyede yazdırmaya hazır hale gelen yazıcı, ilk etiketi doğru yazdırarak tüm kalibrasyon israfını da ortadan kaldırıyor.

Yeni ürünlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Brady Corporation Masaüstü Yazıcılar ve Yazılım Ürün Müdürü Ömer Adisen, şu ifadeleri kullandı: “Yeni BradyPrinter i7500 sayesinde kullanıcıların sensörleri ayarlaması, ısı ayarlarını yapması, etiket boyutlarını tanımlaması veya kalibrasyon için etiket israf etmesi gerekmiyor. Biz buna LabelSense diyoruz. Bu teknoloji, manuel yazıcı kalibrasyonunun zahmetli deneme yanılma sürecini azaltarak sadece 40 saniye içinde yazdırmaya hazır hale getiriyor. Buna, yalnızca doğru şekilde yüklenebilecek şekilde tasarlanmış Brady sarf malzemelerinin yüklenmesi de dahil.”

FANUC, lojistik operasyonlarda yüksek hız ve hassasiyete yeni standart getiriyor

Geliştirdiği yenilikçi çözümlerle fabrika otomasyonunu geleceğe taşıyan FANUC, bugün birçok iş kolunda kullanılan paletleme robotları ile yükleme, boşaltma, düzenleme, taşıma ve istifleme gibi görevleri yüksek hassasiyetle yerine getiriyor. Zorlu çalışma koşullarına tam uyumlu bu robotlar, düşük enerji tüketimleriyle işletmelerin karbon ayak izini azaltmalarına yardımcı oluyor.

Farklı ihtiyaçlara uygun çözümler

Lojistik operasyonlarda hafif yüklerden ağır yüklere kadar çeşitli ihtiyaçlara yönelik çözümler geliştirdiklerini belirten FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, “Paletleme robotlarımız gıda ve içecek, kimya, lojistik, tarım, ilaç ve otomotiv gibi birçok sektörde kullanılıyor. Özellikle lojistik operasyonlarında kutu, torba ve paletlerin taşınması; gıda sektöründe ise paketleme ve yükleme süreçlerinde sıkça tercih ediliyor. Yükleme, boşaltma, düzenleme, taşıma ve istifleme gibi görevlerde üstün performans sağlayan ürün gamımız, yüksek hız, hassasiyet ve optimum enerji kullanımı ile iş süreçlerini hızlandırırken hata oranını da minimize ediyor. Esnek yazılım desteği sayesinde ise farklı ürün tipleri ve paketleme düzenleri için kolayca programlanabiliyor” dedi.

Modüler yapısıyla üretim hattındaki değişikliklere hızlı uyum sağlıyor

FANUC’un paletleme robotlarının yüksek hız ve taşıma kapasitesi, düşük enerji tüketimi ve uzun ömürlü tasarımıyla öne çıktığını vurgulayan Yiğit, sözlerine şöyle devam etti: “iRProgrammer ve ROBOGUIDE gibi yazılımlar sayesinde robotlarımız kolayca programlanıp hızla devreye alınabiliyor. Zorlu çalışma ortamlarına dayanıklı yapıları sayesinde de güvenilir performans sunuyor. Bunlara ek olarak düşük enerji tüketimi ile karbon ayak izini azaltan paletleme robotlarımız, atık yönetimi ve optimizasyon süreçlerinde de etkin rol oynuyor. Daha az hata ve kesinti sayesinde ise kaynakların verimli kullanılması mümkün oluyor. Modüler yapıları sayesinde üretim hattındaki değişikliklere hızlı uyum sağlıyor, yüksek dayanıklılığı ile de işletmeler için güvenilir bir yatırım haline geliyor.”

Hat içi viskozite ölçümü

Hafif köpük ekstrüzyonunda optimizasyonun anahtarı

Promix Solutions tarafından plastik endüstrisi için geliştirilen teknolojiler arasında yer alan hat içi viskozimetre Visco-P, köpük ekstrüzyonu alanında giderek daha fazla ilgi görüyor. Bu, özellikle hat verimliliğinin, köpük yoğunluğunun ve nihai ürünlerin mekanik özelliklerinin önemli rekabet faktörleri olduğu XPS, XPE, XPP ve XPET gibi hafif köpükler üreten şirketler için büyük önem taşıyor.

Visco-P tarafından sağlanan eriyik viskozitesinin görüntülenen grafiği, sıcaklık ve debi ayarlarından şişirme ajanı miktarına ve ham madde bileşimindeki değişikliklere kadar, proses parametrelerinde yapılan her küçük değişikliğin anlık etkilerini gerçek zamanlı olarak gösterebiliyor.

Ekstrüde edilebilir PPS teknolojisi

Gelişmiş performans malzemeleri ve kimyasal çözümler alanında önde gelen küresel bir tedarikçi olan Syensqo, boru malzemelerinin performansını ve sürdürülebilirliğini kökten değiştirecek yenilikçi ekstrüde edilebilir polifenilen sülfür (PPS) teknolojisinin ilk sınıfı olan Ryton® PPS XE-5000NA'yı piyasaya sürdüğünü duyurdu.

Yeni malzeme, şirket tarafından verilen bilgiye göre yüksek sıcaklık ve basınç ortamlarında çalışan borular için güvenli ve kanıtlanmış bir çözüm sunuyor. Üstün kimyasal ve geçirgenlik direnci, onu hem geleneksel hem de yeni ortaya çıkan enerji uygulamaları için ekonomik ve verimli bir seçim haline getiriyor.

Syensqo'da PPS Baş Bilim İnsanı William Sattich yeni ürünleri hakkında yaptığı açıklamada şu ifadelere yer veriyor: "Geleneksel polietilen veya poliamid reçinelerinin kimyasal, termal ve basınç direncini aşan, ancak işlenebilirlik veya verimlilikten ödün vermeyen yeni boru malzemesi çözümlerine duyulan ihtiyaç giderek artıyor. Bu gereksinimleri karşılamanın yanı sıra, gelişmiş Ryton® PPS XE-5000 teknolojimiz, yaygın boru malzemelerine kıyasla çok daha üstün bir geçirgenlik direncine sahip yüksek performanslı ekstrüde edilebilir termoplastik bileşikler sunarak enerji sektörünün boru çözümlerine yönelik yaklaşımını değiştirmektedir."

Syensqo Enerji Global Pazarlama Müdürü Mike O'Brien ise: "Yeni PPS XE sınıfı, Ryton®'un mirasını daha yüksek performanslı metalik olmayan boru çözümlerine genişletiyor. Bu, petrol, gaz ve yeni nesil enerji uygulamaları dahil olmak üzere temel pazarlardaki müşteri taleplerini karşılıyor" açıklamalarında bulunuyor.

Üstün ekstrüzyon özelliklerine sahip olan Ryton® PPS XE-5000NA, şirket tarafından iç astarlar, bağımsız ve kompozit borularda kullanım için ideal bir malzeme olarak tanımlanıyor.

Kaynak:Syensqo

Hot melt üretiminde poex teknolojisi

Aynı yöne dönen çift vidalı ekstruder üreticisi Polimer Teknik, poex T80 ekstruder hattı ile hot melt (sıcak tutkal) üretiminde yeni bir başarıya imza attı. Gelişmiş üretim süreci ve yüksek verimliliğiyle dikkat çeken sistem, sektöre önemli bir yenilik sunuyor.

Hot melt üretiminde, özellikle etilen vinil asetat (EVA) bazlı yapıştırıcılar önemli bir rol oynuyor. Polimer Teknik’in devreye aldığı poex T80 aynı yöne dönen çift vidalı ekstruder hattı, EVA malzemesi, yapıştırıcılar ve çeşitli katkılar kullanılarak hot melt üretimi gerçekleştiriyor. 1000 kg/saat kapasitesiyle çalışan bu sistem, yüksek verimlilik ve maliyet avantajı sunarak endüstride güçlü bir alternatif olarak konumlanıyor. Ekstruder hattı, standart 3 mm granüllerin yanı sıra 0,18 mm mikro granüller üretme imkânına da sahip.

Makine hattı, dünya çapında tanınmış komponentlerle donatılmış olup, ileri teknoloji ile yüksek hassasiyetli üretim imkânı sunuyor. Sistemin bileşenleri arasında; Alman Brabender gravimetrik dozajlama üniteleri, Avusturyalı Elin motor, İtalyan Zambello yüksek torklu redüktör, Alman Mayr tork limitör, Maag dişli pompa, filtre ve su altı kesim sistemi bulunuyor. Bu birleşim, üreticilere uzun ömürlü, hassas, güvenilir ve enerji verimli bir üretim hattı sağlamakla birlikte işletme maliyetlerinin de düşürülmesine yardımcı oluyor.

Hot melt granüllerin kullanım alanları

Elde edilen hot melt granülleri, geniş bir kullanım yelpazesine sahip. Özellikle kenar bandı makineleri için özel olarak üretilen granül tutkallar ve termoplastik poliüretandan (TPU) üretilen sıcakta eriyen yapışkan filmler gibi çeşitli uygulamalarda kullanılabiliyor. Bu granüller, ahşap, mobilya ve dekoratif yüzey kaplamalarından, tekstil laminasyonu ve su geçirmez kumaş kaplamalarına kadar birçok alanda tercih edilebiliyor.

Polimer Teknik’in sunduğu bu ekstruder hattı, hot melt üreticileri için yüksek performans, düşük işletme maliyeti ve verimlilik açısından önemli avantajlar sunuyor. Enerji verimliliği ve proses optimizasyonu sayesinde, üreticiler minimum ham madde kaybıyla yüksek kaliteli ürünler elde edebiliyor.

Plastik endüstrisinde sürdürülebilirlik

Avusturyalı makine üreticisi Starlinger, 2022'nin ardından ikinci sürdürülebilirlik raporunu yayınladı. Starlinger’in sosyal sorumluluğunu uzun zamandır çeşitli şekillerde yerine getiren, orta ölçekli Avusturya şirketlerinden biri olduğunu belirten Starlinger Kurumsal Sosyal Sorumluluk (CSR) Departmanı Başkanı Ilona Wimmer, “İlk sürdürülebilirlik raporumuzu 2022 yılında yayınladık. Bu, o dönemdeki KSS ve sürdürülebilirlik alanındaki mevcut durumumuzun bir analiziydi. Bu analiz temelinde önlemler belirledik ve bunların çoğu şu anda uygulanıyor veya tamamlandı. Mevcut rapor, Starlinger’de sürdürülebilirlik ve KSS açısından son iki yılda neler olduğuna dair bir genel bakış sunuyor” açıklamalarında bulunuyor.

Yeni sürdürülebilirlik raporu, şirket içi ve dışı paydaşların toplam 18 sürdürülebilirlik konusuna ilişkin değerlendirmelerini içeren bir önceliklendirme analizinin yanı sıra, şirketteki enerji tüketimi, emisyonlar ve atık üretimine ilişkin ayrıntılı analizler ve uygulanan enerji tasarrufu önlemleri hakkında bilgiler içeriyor. Sosyal alanda ise “Fit & X'sund Weissenbach” projesi 2023 yılından bu yana işyerinde sağlık ve memnuniyet konusunu ele alıyor. Starlinger ayrıca, dernekler ve araştırma kurumları tarafından yürütülen sürdürülebilirlik odaklı araştırma projelerini de destekliyor. Şirket şu anda, Wiener Neustadt Uygulamalı Bilimler Üniversitesi'nin bir parçası olan Tulln Biyoteknoloji Kampüsü'ndeki (Biotech Campus Tulln) Tekstil Ürünleri Geri Kazanım Stratejileri (ReSTex) için Josef Ressel-Zentrum ile pamuk-polyester karışımlarından yapılmış giysi ve tekstil ürünlerinin geri dönüşümüne yönelik bir proje üzerinde iş birliği yapıyor.

Doğa PET, TOMRA teknolojileri ile PET çapak ve rPET granüller üretiyor

Doğa Holding, geri dönüşüm alanına güçlü bir giriş yaparak Türkiye’deki yatırım portföyünü genişletiyor. Holding bünyesinde faaliyete başlayan Doğa PET, TOMRA’nın sensör tabanlı ayıklama makinelerini kullanarak tüketim sonrası petlerden gıda ve tekstil uygulamaları için uygun, yüksek kalitede PET çapak ve rPET granül üretimi yapıyor. 2024 Ağustos ayının sonunda faaliyete başlayan tesis, gelişmiş teknolojiler sayesinde maksimum saflık seviyelerine ulaşarak Türkiye ve Avrupa’nın önde gelen geri dönüşüm tesislerinden biri olmayı hedefliyor.

Şirketin, Kırklareli Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan 25.000 m² kapalı alan olmak üzere toplam 86.000 m²’ye sahip tesisinde ilk etapta ayda 4.200 ton üzerinde PET şişeyi işleyerek 3.000 ton/ay PET çapak ve 2.000 ton/ay rPET granül üretiliyor. Tesiste kurulumu yapılan dört adet TOMRA AUTOSORT™ genel ayıklama makinesi, iki adet INNOSORT™ FLAKE ve iki adet AUTOSORT™ FLAKE çapak ayıklama makineleri, yüksek ürün kalitesi ve kapasitesini destekliyor. Müşteri taleplerine göre farklı içerik sınıflarında üretilen PET çapaklar, PET Levha üretimi için sunulabilirken rPET granüller, ağırlıklı olarak şişeden şişeye geri dönüşüm ve yüksek kalite tekstil uygulamaları için ihraç ediliyor.

Plastik ekstrüzyon sektöründe öne çıkan marka: Jwell Machinery

1997 yılında Şanghay’da kurulan Jwell Machinery, Çin plastik ekstrüzyon endüstrisinin önde gelen markaları arasında yer alıyor. Ekstrüzyon teknolojisi çözümleri ile küresel bir tedarikçi olan şirketin, 27 yıllık istikrarlı gelişiminin ardından, Şanghay, Zhoushan, Suzhou, Changzhou, Haining ve Tayland'ın yanı sıra Chuzhou ve Quanjiao'da bin dönümden fazla bir alanı kapsayan sekiz üretim üssü bulunuyor. Ayrıca Jwell’e bağlı 30’dan fazla profesyonel şirketi, 3000’i aşkın çalışanı ve profesyonel iş bölümü olan çok sayıda yönetim ve iş ortağını bünyesinde barındırıyor.

Yüksek kaliteli bir Ar-Ge ekibine ve mekanik-elektrik alanında deneyimli mühendis kadrosunun yanı sıra gelişmiş mekanik işleme üslerine ve standartlaştırılmış montaj atölyelerine sahip olan Jwell Machinery, her yıl 3000’den fazla set, yüksek otomasyonlu, enerji tasarruflu ve verimli plastik ekstrüzyon ekipmanı üretiyor.

Otomotiv endüstrisi için yeni çok yönlü güç

FANUC’tan ağır kaldırma görevlerine çok yönlülük getiren yeni robot: M-950iA/500

FANUC, otomotiv endüstrisinin ihtiyaçlarına çözüm üretecek yeni seri bağlantılı robot modeli M-950iA/500’ü sanayiciyle buluşturdu. Robotun yüksek torka ve atalete sahip ultra güçlü üç eksenli bileği ağır yük taşıma kapasitesini desteklerken dik durabilen ve geriye doğru dönebilen J3 kolu ise proses esnekliğini mümkün kılıyor.

500 kg taşıma kapasitesi ve 2830 mm erişim mesafesi

Otomotiv endüstrisinin ihtiyaçları gözetilerek geliştirilen M-950iA/500’ün bağlantı yapılandırması sayesinde geniş hareket aralığına sahip olduğunu ifade eden FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, “Robotumuzun uygulamalar arasında motor blokları, elektrikli araç bataryaları ve araç gövde panelleri gibi büyük dökümlerin işlenmesi bulunuyor. M-950iA/500 bunun yanında iRVision tam entegre görsel algılama sistemi ve çeşitli akıllı özellikleri sayesinde çeşitlendirilmiş ürünlerin üretimini kolaylaştırıyor. Kaynak, delme ve perçinleme gibi görevleri de destekleyebilmesi robotu otomotiv endüstrisinde avantajlı hale getiriyor” dedi.

Müşteri gereksinimlerine göre çeşitli yerleşim konfigürasyonlarında kullanılıyor

Proses esnekliğinin seri bağlantılı robotun üzerinde dik durabilen ve geriye doğru dönebilen robotun J3 kolu sayesinde sağlandığını açıklayan Yiğit, sözlerine şöyle devam etti: “395 derece’lik J3 ekseni dönüşü, karşılaştırılabilir FANUC M-900iB/360 robotun 224 derece’lik dönüşünden yaklaşık yüzde 75 daha fazla. M-950iA/500’ün üzerindeki ve arkasındaki alan da dahil olmak üzere geniş bir çalışma alanı, yeni robotun özel müşteri gereksinimleri doğrultusunda çeşitli yerleşim konfigürasyonlarında kullanılmasını mümkün kılıyor. Verimli M-950iA/500’ün üç ana eksenin (J1-J3) saniyede 100 derece’ye kadar hareket etmesi ise onu ağır parça kaldırma, ağır paletleme/paketleme ve zorlu malzeme taşıma işlemleri için hızlı ve güçlü bir seçenek haline getiriyor. Yüksek performanslı AC servo motor sürücü sistemimiz bu hızı kolaylaştırıyor.”

DOĞAPET, PET şişeden şişeye geri dönüşüm tesisi açıldı

Türkiye'de PET şişelerin geri dönüşümü hız kazanıyor. İstanbul merkezli inşaat ve emlak grubu Doğa, Kırklareli'ndeki yeni PET geri dönüşüm tesisinde iki Starlinger PET şişeden şişeye geri dönüşüm sistemini kısa süre önce hizmete aldı.

DOĞAPET adı altında faaliyet gösteren geri dönüşüm tesisinin kuruluş aşamasından itibaren sürdürülebilir inşaat yöntemlerine, yenilenebilir enerji ve ham madde kullanımına özen gösterildi. İki Starlinger recoSTAR PET 165 HC iV+ PET geri dönüşüm sisteminin 2024'ün 4. çeyreğinde faaliyete geçmesiyle birlikte saatte 3,6 ton şişe kalitesinde rPET granül üretimi gerçekleştiriliyor ve bu da yılda toplam 28.000 ton kapasiteye karşılık geliyor. Starlinger PET şişeden şişeye geri dönüşüm yöntemi, FDA ve EFSA gibi, ulusal ve uluslararası otoritelerin yanı sıra gıda sektöründeki uygulamalar için prestijli markalar tarafından onaylanmış bulunuyor.

Konu ile ilgili düşüncelerini paylaşan DOĞAPET Genel Müdürü Selçuk Gökhan Gerlikhan, "Plastik geri dönüşüm sektörünün önem kazanmasını ve özellikle şişeden şişeye dönüşümde daha fazla yatırım çekmesini bekliyoruz. Pek çok ülkede gün geçtikçe geri dönüşüm yoluyla elde edilen ham maddelerin kullanılmasını öngören yönetmelikler yürürlüğe giriyor. Türkiye'deki sıfır atık hedeflerine de önümüzdeki yıllarda daha da yoğunlaşılacağını düşünüyoruz" dedi.

Videojet, devrim niteliğindeki 7920 UV lazer markalama sistemini tanıtıyor

Kullanılabilirliği, uyarlanabilirliği ve tutarlılığı yeniden tanımlıyor

Kodlama, markalama ve baskı çözümlerinde küresel bir lider olan Videojet Technologies, kodlama işlemlerinde kullanım kolaylığını, esnekliği ve güvenilirliği artırmak için tasarlanan Videojet 7920 UV lazer markalama sistemi ile lazer markalama teknolojisine yenilik getiriyor. Yeni UV lazer, yüksek kaliteli kod üretimi sunarken paketlenmiş tüketici ürünleri, markalama ve ilaç endüstrilerinin üretim hatlarını güvenle donatan beş yıllık bir kaynak garantisi ile destekleniyor.

Kullanımı kolay lazer çözümü: 7920 UV lazer markalama sistemi, ambalaj malzemelerinin bütünlüğünü korurken manuel ayarlama ihtiyacını azaltmak için Videojet SmartFocus™ teknolojisini içeriyor. Tutarlı kod netliği sağlamaya ve ürün değiştirme sürecini basitleştirmeye yardımcı olmak için 7920, çeşitli seviyede yüzey işaretleme, otomatik ayarlanabilir odak mesafesi, tek tip düz alan düzeltmesi ve pilot ışın odak bulucu sunuyor. Bu özellikler, paketleme sistemi modifikasyonlarına olan ihtiyacı en aza indirmek için çalışıyor ve birçok UV lazer sistemine ve diğer özel markalama çözümlerine kıyasla daha uygun maliyetli bir çözüm sağlıyor.

Videojet Uzaktan Servis (VRS), zamanında bakım uyarıları göndererek ve yazılım güncellemelerini kolaylaştırarak 7920 kullanıcıları için kesinti süresini en aza indiriyor ve beklenmedik arıza sürelerini azaltmaya ve verimliliği artırmaya yardımcı oluyor. VRS ile Videojet, lazer kaynağı ömründeki tüm bozulmaları proaktif olarak izliyor ve uzman Videojet servis teknisyenleri tarafından proaktif bakım sağlıyor.