Saturday, Oct 11th

Last updateWed, 24 Sep 2025 7am

You are here: Home Advertising Internet Banner Ads Röportaj

Plastik enjeksiyon teknolojilerinde yeni merkez: YIZUMI Türkiye

YIZUMI Türkiye, Silivri’de açtığı yeni teknik merkez ile satış sonrası hizmetlerden hızlı yedek parça tedarikine, proses optimizasyonundan eğitim programlarına kadar kapsamlı bir destek sunuyor. Global bir oyuncu olarak Türkiye’deki yatırımlarını güçlendiren YIZUMI, merkezin lojistik avantajı, güçlü yedek parça stoğu ve müşteri odaklı hizmet anlayışıyla sektöre verimlilik, sürdürülebilirlik ve rekabet avantajı sağlamayı hedefliyor. YIZUMI Türkiye Şube Müdürü Myra Zeng, merkezin aynı zamanda sektör için bir eğitim ve teknoloji üssü olduğunu vurguluyor.

Myra Hanım öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? YIZUMI Türkiye’deki göreviniz, sorumluluk alanlarınız ve bu sektördeki geçmişiniz hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Merhaba, ben Myra Zeng. YIZUMI adına, plastik enjeksiyon makineleri sektöründe 11 yılı aşkın saha deneyimine sahibim. Son on yılda, ileri enjeksiyon kalıplama teknolojileri, anahtar teslim çözümler ve Türkiye ile çevre bölgelerdeki pazar geliştirme faaliyetlerine odaklandım. YIZUMI Türkiye bünyesinde, bölgesel satış ve teknik destek çalışmalarına liderlik etmekteyim. Müşterilerimizin verimliliğini artırmalarına, enerji verimli sistemleri benimsemelerine ve sektör trendlerinin önünde kalmalarına destek oluyorum. Teknik uzmanlığımı güçlü bir ticari geçmişle birleştirerek; makine seçimi, proses optimizasyonu ve satış sonrası hizmet mükemmeliyetine kadar uzanan geniş bir katkı sunmaktayım.

Read more...

PRS, tüm sektörü dönüşüme davet ediyor

Avrupa genelinde palet paylaşım sistemleri alanında faaliyet gösteren PRS, Türkiye Çevre Ajansı’nın hayata geçirdiği Depozito Yönetim Sistemi (DYS) kapsamına Türkiye operasyonlarıyla resmi olarak dâhil oldu. Şirketin Türkiye operasyonlarıyla attığı bu adım, hem çevre bilincinin hem de endüstriyel verimliliğin gelişmesi açısından sektör genelinde örnek teşkil ediyor. Bu süreci ve şirketin sürdürülebilirlik vizyonunu, PRS Türkiye Varlık Yöneticisi Yiğit Civan ile konuştuk.

PRS olarak Depozito Yönetim Sistemi'ne dâhil olma kararını nasıl aldınız?

Son yıllarda hem Türkiye’de hem de global ölçekte sürdürülebilirlik konusundaki beklentiler önemli ölçüde arttı. PRS olarak çevre dostu çözümler sunmayı ana stratejilerimizden biri olarak benimsiyoruz. Depozito Yönetim Sistemi, çevresel katkıyı sistematik bir yapıya taşırken sektörde de belirli standartları oluşturuyor. Bu nedenle süreci başından itibaren çok yakından takip ettik ve resmi prosedürler tamamlanır tamamlanmaz Türkiye operasyonlarımızla sisteme dâhil olduk.

Sisteme dâhil olmanın müşterileriniz için sağladığı en önemli avantajlar neler?

En temel avantaj, PRS paletlerini kullanan müşterilerimizin Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) ödemelerinden muafiyet elde etmesi. Yeniden kullanılabilir ambalajlar için bu yükümlülüğün ortadan kalkması, özellikle büyük ölçekli palet dolaşımı yapan müşterilerimiz açısından önemli bir maliyet avantajı sağlıyor. Bunun yanı sıra, sistemin bir parçası olmamız sayesinde müşterilerimize daha sürdürülebilir, daha uygun maliyetli ve mevzuata tam uyumlu hizmetler sunabiliyoruz.

Operasyonel anlamda bu yeni sisteme uyum sağlamak için neler yaptınız?

PRS olarak, DYS uygulamaya alınmadan önce de sistemin gerektirdiği birçok altyapıya zaten sahiptik. Paletlerimizin dijital takibi ve kayıt sistemlerimiz uzun süredir aktif olarak kullanılıyor. Dolayısıyla yeni sisteme uyum sağlamak bizim için bir dönüşüm değil, mevcut yapımızı resmileştirme süreci oldu. Bunun yanında, ekibimize DYS ile ilgili özel eğitimler verdik ve müşterilerimizi yeni düzenlemeler hakkında bilgilendirmeye başladık. Böylece sürecin her açıdan sorunsuz işlemesini sağladık.

Read more...

Endüstriyel üretimde verimlilik ve teknoloji bir arada!

Emre Güreş Abant Makine Genel MüdürüAbant Makine 52 yıllık deneyimiyle, Inkjet kodlama, vakum paketleme ve etiketleme alanlarında nasıl fark yaratıyor? Sektördeki yenilikçi çözümlerini ve geleceğe dair planlarını Genel Müdür Emre Güreş anlatıyor.

Emre Bey, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Okurlarımıza kısaca kendinizden ve profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?

Eğitimimi Avustralya’da işletme alanında aldıktan sonra üretim ve endüstriyel çözümler sektöründe 20 yılı aşkın bir deneyim kazandım. Özellikle Inkjet kodlama, Vakum paketleme ve Etiketleme makineleri konusunda Ar-Ge, üretim ve satış süreçlerinde aktif rol aldım. Bugün, Abant Makine’de Genel Müdür olarak, yenilikçi çözümler geliştirme ve sektöre değer katma misyonuyla çalışmalarımıza yön vermekteyim.

Bizlere Abant Makine’nin kuruluş sürecinden bahsedebilir misiniz? Sektöre giriş hikâyeniz nasıl başladı?

Abant Makine’nin tarihi 1974’lerde süt sektöründe Marmara Bölgesi’nin sayılı üretici firmaları arasından, endüstriyel üretim süreçlerine yenilikçi ve verimli çözümler sunma amacıyla kurulmuştur. Sektöre olan ilgimiz ve ihtiyaç duyulan kaliteli, dayanıklı ve verimli makineler üretme vizyonumuz doğrultusunda yola çıktık. Kuruluş sürecimizde, müşteri beklentilerini analiz ederek ve uluslararası kalite standartlarını esas alarak üretim altyapımızı oluşturduk. Bugün, Inkjet kodlama, vakum paketleme ve etiketleme makineleri başta olmak üzere birçok sektöre hitap eden yenilikçi çözümler sunuyoruz.

Read more...

Yatırım, Teknoloji ve Sürdürülebilirlik Üzerine Kurulu Bir Başarı

Türkiye’de in-house üretim modeliyle lojistik maliyetleri azaltan, r-PET ile sürdürülebilirliği güçlendiren ve yeni fabrika yatırımlarıyla üretim kapasitesini büyüten Özpet, sektörde örnek gösterilen kurumsal bir yapı haline geliyor. Yönetim Kurulu Başkanı Selim Özsoy ile yakınlık odaklı üretim modeli, çevreci yaklaşımlar ve teknolojik dönüşümle çözüm ortaklığına evrilen ambalaj vizyonlarını konuştuk.

Selim Bey, öncelikle Özpet Plastik’in kuruluş sürecini ve bugün geldiği noktayı sizden dinleyebilir miyiz?

Dördüncü kuşak temsilcisi olduğum ailem 70 yılı aşkın sanayi deneyimine sahip. Bu deneyim bize her zaman yeni alanlara yatırım gücü verdi. Ülkemiz 1980’li yıllarda Polietilen Tereftalat (PET) ile tanıştı. PET esas itibarıyla şeffaf, hafif ve geri dönüştürülebilir bir plastik olup gıda ambalajı olarak yoğun şekilde kullanılmaktadır. Türkiye'de 1990’ların başında yaygınlaşmaya başlamış, özellikle içecek ve gıda sektöründe hızla benimsenmiştir. Bizler de 1986 yılında Özsoy ailesi olarak PET’i ana iş kolu olarak seçtik ve Özpet Plastik Global A.Ş.’nin (Özpet) temellerini attık. Bu kapsamda 20.07.1990 tarihinde Özpet’in kuruluşunu gerçekleştirdik. Kurulduğumuzda bu alanda var olan ilk 10 şirketten biriydik. Günümüzde sektörde tespit edilebilen 110’dan fazla üretici bulunuyor. Kalite ve müşteri memnuniyetini temel alan bakış açımız sayesinde bugün sektörümüzün öncü üreticilerinden biriyiz.

Read more...

İspak, esnek ambalaj sektöründe 50 yıldır faaliyet gösteriyor

İspak Genel Müdürü Hakan Koçoğluİspak olarak, Türkiye’nin en büyük esnek ambalaj üreticilerinden biriyiz. Ayrıca iklimlendirme ve izolasyon sektörlerine de teknik folyo üretiyoruz, Türkiye’nin ve Avrupa’nın lider üreticisiyiz. 2018’den bu yana İzmit fabrikamızda faaliyet gösteren Ar-Ge merkezimizde, inovatif ve sürdürülebilir ambalaj çözümleri geliştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu an itibarıyla 33 kişilik uzman bir ekip ile sanayi ve üniversite iş birlikleri çerçevesinde ileri teknolojili projeler yürütüyoruz.

İspak Genel Müdürü Hakan Koçoğlu ile gerçekleştirdiğimiz röportajda şirketlerinin esnek ambalaj sektörüne yönelik yenilikçi çözümlerine değindik.

Hakan Bey öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Okurlarımıza kısaca kendinizden ve profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?

Öncelikle bu röportaj için teşekkür ederim. Kısaca kendimden bahsetmem gerekirse, üniversiteden mezun olduktan sonra profesyonel kariyerime 1995 yılında Unilever Türkiye’de Kilit Müşteriler Satış Müdürü olarak başladım. Ardından Unilever Rusya’da İş Geliştirme Müdürü olarak görev yaptım. Daha sonra o dönem P&G markası olan Wella Professional bünyesinde farklı liderlik pozisyonlarında bulundum. 2012 yılında Bahçeşehir Koleji’nde CEO olarak eğitim sektöründe de deneyim kazanma fırsatı buldum. 2013’te KCH MNG Consulting’i kurarak danışmanlık alanında çalışmalar yaptım. 2014 yılında Kibar Holding bünyesindeki Assan Foods’a Genel Müdür olarak katıldım, önemli projelere imza attım. Bizzat yönettiğim Assan Foods’un Kraft Heinz’a satış süreci sonrası, 2022 yılında yine bir Kibar Holding şirketi olan İspak’a Genel Müdür oldum. 

Kibar Holding Topluluk Şirketlerinden İspak, 50 yılı aşkın uzmanlık ve deneyimi ile Türkiye’nin en köklü ambalaj üreticilerinden biri. Bizlere şirketinizin kuruluş sürecinden bahsedebilir misiniz? Sektöre giriş hikâyeniz nasıl başladı?

1974 yılında kurulan, 1994 yılında Kibar Holding tarafından satın alınan İspak, esnek ambalaj sektöründe 50 yıldır faaliyet gösteriyor. Bugün, Türkiye’nin en büyük esnek ambalaj üreticilerinden biriyiz. Ayrıca iklimlendirme ve izolasyon sektörlerine de teknik folyo üretiyoruz, Türkiye’nin ve Avrupa’nın lider üreticisiyiz. İzmit’te Asım Kibar Organize Sanayi Bölgesi’nde 60 milyon Euro’luk yatırımla kurulan fabrikamız, esnek ambalaj sektöründe Türkiye’de tek seferde yapılan en büyük yatırımlardan biri olma özelliği taşıyor. Tuzla’daki tesisimizle beraber yılda 712.510.000 m²’lik üretim kapasitesine sahibiz. 

Read more...