20 yılda sınırları aşan ambalaj teknolojisi: Roboplas
Bu sayımızda, ambalaj sektörüne 20 yıldır yenilikçi çözümler sunan Roboplas’ın Genel Müdürü Onur Oral ile bir araya geldik. Firmanın kuruluşundan bugüne uzanan serüvenini, geliştirdiği IML kalıp içi etiketleme robotları, ürün alma robotları ve Robovision kameralı kalite kontrol sistemleri gibi ileri teknolojilerini ve global vizyonunu konuştuk.
Roboplas, sektördeki 20 yıllık yolculuğunu geride bıraktı. Bu yolculuğun kilometre taşlarını ve geldiğiniz noktayı bizimle paylaşır mısınız?
Roboplas’ı tam 20 yıl önce, sektörün geleceğine yön verme vizyonuyla, Zafer Kirik ve Aydın Özkaymaz ile birlikte üç ortak olarak hayata geçirdik. Bugün geldiğimiz noktada ise, bu hedefin çok daha ötesinde olduğumuzu söyleyebilirim. Şu an 45 ülkeye ihracat yapan, dünya genelinde 950’den fazla robot sistemi aktif olarak çalışan ve teknik destek sağlayabilen global bir marka haline geldik.
Türkiye’de ürettiğimiz IML robotlarımızla, yurtdışındaki fuarlara Türkiye’den katılan ilk firma olma başarısını elde ettik. Geçen 20 yıl boyunca yaptığımız yatırımlar sayesinde hem bilinirliğimizi artırdık hem de vizyonumuzu genişlettik. Bu doğrultuda 2017 yılında Roboter, 2019 yılında ise Kanada’da Roboplas North America Inc. firmasını kurduk. 2014 yılında Robovision markasını oluşturarak kendi kameralı kalite kontrol sistemlerimizi geliştirmeye ve satışa sunmaya başladık.
2024 yılında Silivri Çanta’da Roboplas Robot Center fabrikamızı açtık, burada üretime başladık ve aynı zamanda showroomumuzu hizmete sunduk. 15 yıldır proje ortağımız olan Arburg firmasından, Arburg Allrounder 630H-2300-800 HP makinemizi showroomda sergilemek üzere bünyemize kattık. Bunun yanı sıra, SahaDX firması ile yaptığımız ortaklık sayesinde 2 ve 3 boyutlu Irayple kameraları, Zebra barkod okuyucuları ve Matrox yazılımlarını kendi sistemlerimize entegre ederek, hem yurt içinde hem de yurt dışında pazara sunmak üzere yeni bir yapılanmaya adım attık.
Endmaksan ile üretimde verimlilik ve güven
Düzce’de başlayan üretim yolculuğunu Avrupa ve Asya’ya taşıyan Endmaksan, mühendislik kalitesini global pazarlara ulaştırıyor. Robotik torba açma sistemlerinden modüler silo çözümlerine, big-bag ve toz taşıma sistemlerinden tam otomatik dozajlama altyapılarına uzanan geniş ürün portföyüyle firma, endüstriyel otomasyonda verimlilik ve güvenliği yeniden tanımlıyor. Yenilikçi mühendislik yaklaşımını, Ar-Ge yatırımlarını ve gelecek vizyonunu Endmaksan Genel Müdürü Harun Penbegüllü ile konuştuk.
Firmanızın kuruluş sürecini ve bugüne kadar geçirdiği gelişim aşamalarını özetler misiniz?
Endmaksan Mühendislik Makina, 2012 yılında Düzce’de 10.000 m²’lik üretim alanında faaliyetlerine başlamıştır. Kurulduğu günden bu yana yenilikçi mühendislik anlayışıyla büyüyen firmamız, bugün 100’e yakın uzman personeliyle sektörün öncü markalarından biri konumundadır.
2022 yılında İstanbul merkez ofisimizi açarak satış, pazarlama, finans ve yönetim süreçlerini bu ofis üzerinden koordine etmeye başladık. 2023 yılında ise Denizli’de Ege ve Akdeniz bölgesine teknik hizmet sağlamak amacıyla yeni bir ofis kurduk.
Bugün Endmaksan, Türkiye, Asya ve Avrupa’da olmak üzere güçlü organizasyon yapısı ve müşteri odaklı hizmet anlayışıyla plastik, ambalaj, otomotiv, kimya, PVC, beyaz eşya ve cam sektörlerine entegre çözümler sunmaktadır.
PRS, tüm sektörü dönüşüme davet ediyor
Avrupa genelinde palet paylaşım sistemleri alanında faaliyet gösteren PRS, Türkiye Çevre Ajansı’nın hayata geçirdiği Depozito Yönetim Sistemi (DYS) kapsamına Türkiye operasyonlarıyla resmi olarak dâhil oldu. Şirketin Türkiye operasyonlarıyla attığı bu adım, hem çevre bilincinin hem de endüstriyel verimliliğin gelişmesi açısından sektör genelinde örnek teşkil ediyor. Bu süreci ve şirketin sürdürülebilirlik vizyonunu, PRS Türkiye Varlık Yöneticisi Yiğit Civan ile konuştuk.
PRS olarak Depozito Yönetim Sistemi'ne dâhil olma kararını nasıl aldınız?
Son yıllarda hem Türkiye’de hem de global ölçekte sürdürülebilirlik konusundaki beklentiler önemli ölçüde arttı. PRS olarak çevre dostu çözümler sunmayı ana stratejilerimizden biri olarak benimsiyoruz. Depozito Yönetim Sistemi, çevresel katkıyı sistematik bir yapıya taşırken sektörde de belirli standartları oluşturuyor. Bu nedenle süreci başından itibaren çok yakından takip ettik ve resmi prosedürler tamamlanır tamamlanmaz Türkiye operasyonlarımızla sisteme dâhil olduk.
Sisteme dâhil olmanın müşterileriniz için sağladığı en önemli avantajlar neler?
En temel avantaj, PRS paletlerini kullanan müşterilerimizin Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) ödemelerinden muafiyet elde etmesi. Yeniden kullanılabilir ambalajlar için bu yükümlülüğün ortadan kalkması, özellikle büyük ölçekli palet dolaşımı yapan müşterilerimiz açısından önemli bir maliyet avantajı sağlıyor. Bunun yanı sıra, sistemin bir parçası olmamız sayesinde müşterilerimize daha sürdürülebilir, daha uygun maliyetli ve mevzuata tam uyumlu hizmetler sunabiliyoruz.
Operasyonel anlamda bu yeni sisteme uyum sağlamak için neler yaptınız?
PRS olarak, DYS uygulamaya alınmadan önce de sistemin gerektirdiği birçok altyapıya zaten sahiptik. Paletlerimizin dijital takibi ve kayıt sistemlerimiz uzun süredir aktif olarak kullanılıyor. Dolayısıyla yeni sisteme uyum sağlamak bizim için bir dönüşüm değil, mevcut yapımızı resmileştirme süreci oldu. Bunun yanında, ekibimize DYS ile ilgili özel eğitimler verdik ve müşterilerimizi yeni düzenlemeler hakkında bilgilendirmeye başladık. Böylece sürecin her açıdan sorunsuz işlemesini sağladık.
Plastik enjeksiyon teknolojilerinde yeni merkez: YIZUMI Türkiye
YIZUMI Türkiye, Silivri’de açtığı yeni teknik merkez ile satış sonrası hizmetlerden hızlı yedek parça tedarikine, proses optimizasyonundan eğitim programlarına kadar kapsamlı bir destek sunuyor. Global bir oyuncu olarak Türkiye’deki yatırımlarını güçlendiren YIZUMI, merkezin lojistik avantajı, güçlü yedek parça stoğu ve müşteri odaklı hizmet anlayışıyla sektöre verimlilik, sürdürülebilirlik ve rekabet avantajı sağlamayı hedefliyor. YIZUMI Türkiye Şube Müdürü Myra Zeng, merkezin aynı zamanda sektör için bir eğitim ve teknoloji üssü olduğunu vurguluyor.
Myra Hanım öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? YIZUMI Türkiye’deki göreviniz, sorumluluk alanlarınız ve bu sektördeki geçmişiniz hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
Merhaba, ben Myra Zeng. YIZUMI adına, plastik enjeksiyon makineleri sektöründe 11 yılı aşkın saha deneyimine sahibim. Son on yılda, ileri enjeksiyon kalıplama teknolojileri, anahtar teslim çözümler ve Türkiye ile çevre bölgelerdeki pazar geliştirme faaliyetlerine odaklandım. YIZUMI Türkiye bünyesinde, bölgesel satış ve teknik destek çalışmalarına liderlik etmekteyim. Müşterilerimizin verimliliğini artırmalarına, enerji verimli sistemleri benimsemelerine ve sektör trendlerinin önünde kalmalarına destek oluyorum. Teknik uzmanlığımı güçlü bir ticari geçmişle birleştirerek; makine seçimi, proses optimizasyonu ve satış sonrası hizmet mükemmeliyetine kadar uzanan geniş bir katkı sunmaktayım.
Yatırım, Teknoloji ve Sürdürülebilirlik Üzerine Kurulu Bir Başarı
Türkiye’de in-house üretim modeliyle lojistik maliyetleri azaltan, r-PET ile sürdürülebilirliği güçlendiren ve yeni fabrika yatırımlarıyla üretim kapasitesini büyüten Özpet, sektörde örnek gösterilen kurumsal bir yapı haline geliyor. Yönetim Kurulu Başkanı Selim Özsoy ile yakınlık odaklı üretim modeli, çevreci yaklaşımlar ve teknolojik dönüşümle çözüm ortaklığına evrilen ambalaj vizyonlarını konuştuk.
Selim Bey, öncelikle Özpet Plastik’in kuruluş sürecini ve bugün geldiği noktayı sizden dinleyebilir miyiz?
Dördüncü kuşak temsilcisi olduğum ailem 70 yılı aşkın sanayi deneyimine sahip. Bu deneyim bize her zaman yeni alanlara yatırım gücü verdi. Ülkemiz 1980’li yıllarda Polietilen Tereftalat (PET) ile tanıştı. PET esas itibarıyla şeffaf, hafif ve geri dönüştürülebilir bir plastik olup gıda ambalajı olarak yoğun şekilde kullanılmaktadır. Türkiye'de 1990’ların başında yaygınlaşmaya başlamış, özellikle içecek ve gıda sektöründe hızla benimsenmiştir. Bizler de 1986 yılında Özsoy ailesi olarak PET’i ana iş kolu olarak seçtik ve Özpet Plastik Global A.Ş.’nin (Özpet) temellerini attık. Bu kapsamda 20.07.1990 tarihinde Özpet’in kuruluşunu gerçekleştirdik. Kurulduğumuzda bu alanda var olan ilk 10 şirketten biriydik. Günümüzde sektörde tespit edilebilen 110’dan fazla üretici bulunuyor. Kalite ve müşteri memnuniyetini temel alan bakış açımız sayesinde bugün sektörümüzün öncü üreticilerinden biriyiz.

