Friday, Mar 29th

Last updateThu, 28 Mar 2024 9am

Buradasınız: Home Makale

Doypack Ambalajlarda Kullanılan Filmlerin Malzemeleri ve Üretimi

Özet

Son yıllarda birçok ambalajlama uygulamasında adını sıkça duyduğumuz doypack ambalajlar, plastik filmlerden üretilmektedir. Doypack ambalajların özelliklerini ve performansını bu plastik filmler belirlemektedir. Örneğin yüksek bariyer özelliği gereken bir ambalaj ile bariyer özellik gerektirmeyen ambalajlar için seçilen filmler farklı olmaktadır. Bunun sebebi her filmin farklı özelliklere sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Farklı özellikteki filmler farklı hammadde ve/veya farklı üretim teknikleri ile üretilmektedir. Plastik filmler, doypack ambalajlarda tek başına, karışım halinde, katmanlı film morfolojisinde veya lamine edilmiş şekilde kullanılabilmektedir. Bu derlemede, doypack ambalajlarda kullanılan filmlerin üretim yöntemleri ve en çok kullanılan polimerler ele alınmıştır. 

1.Giriş

Günlük hayatımızda karşımıza sürekli çıkan doypack ambalajlar, ambalaj sektöründe oldukça önemli bir role sahip olmaktadır. Plastik üretimi ambalaj, inşaat, elektrik/elektronik, tarım, tekstil, otomotiv ve diğerleri olarak sınıflandırıldığında, 2021 verilerine göre 7,7 milyon tonluk plastik üretimde 3,23 milyon ton üretimle ambalajlar zirvede bulunmaktadır [1] (Tablo 1). Ambalajlar ise yiyecek, içecek, sağlık, kozmetik, giyim, kimyasal, elektrik/elektronik ve diğerleri olmak üzere birçok sektörde kullanılmaktadır.  Doypack ambalajlar ayakta durabilme, tekrar açılıp kapanabilme ve bariyer özelliklerine sahiptir, bu sayede hemen hemen her türlü malzemenin ambalajlanmasında kullanılmaktadır. Örneğin, kedi ve köpek maması, deterjan, meyve suyu ve son zamanlarda çok fazla kullandığımız maskelerin paketlemelerinde karşımıza çıkmaktadır. Doypack ambalajların çok geniş bir yelpazede kullanılmasının temel sebebi, farklı performansa sahip ürün geliştirilebilmesidir. Ürün çeşitliliği ilk olarak hammadde çeşitliliğine bağlıdır. Doypack ambalajlarda kullanılan malzemeler farklı üretim yöntemleriyle bir araya getirilip, ürün çeşitliliği artırılmaktadır.

Laminasyon Prosesi ve Farklı Laminasyon Teknikleri

Özet

Günümüzde polimerler başta ambalaj sektörü olmak üzere birçok alanda yer almaktadır. Plastik malzemeler tek başına kullanılabileceği gibi plastik ya da kağıt, karton, alüminyum gibi plastik olmayan malzemelerin özelliklerinden de yararlanmak için çok katmanlı yapılar halinde kullanılabilmektedir. Bu sayede kullanım alanları daha da genişlemektedir. Örneğin, iyi oksijen bariyer özelliğine sahip, su ya da nem bariyer özelliği zayıf olan bir polimerin bu dezavantajını minimize etmek için nem bariyer özelliği iyi olan bir polimer ile katmanlı bir şekilde üretilebilmektedir. Bu sayede oksijen ve nem bariyer özelliği istenilen kullanım alanlarına uygun katmanlı yapıda malzeme elde edilebilmektedir. Çok katmanlı yapıları oluşturmak için yaygın olarak koekstrüzyon, kaplama ve laminasyon yöntemleri kullanılmaktadır. Koekstrüzyon katmanlı film üretiminde kullanılırken, kaplama ve laminasyon genellikle farklı yapıdaki substratların birleştirilmesi için kullanılmaktadır. Bu derlemede laminasyon yönteminin çeşitleri ekstrüzyon, sıcak eriyik, yapıştırıcı ve termal olmak üzere dört başlık altında ele alınmıştır.

1. Giriş

Laminasyon, birden fazla film formunda malzemeden basınç, sıcaklık veya yapıştırıcı kullanılması ile kompozit, katmanlı yapı elde etmek için uygulanan birleştirme yöntemidir. Bu sayede üretim teknikleri birbirinden farklı olan film formundaki malzemeler birleştirilmekte ve her bir katmanın özelliği korunarak çok fonksiyonlu yeni kompozit yapılı film formunda olan ve sonraki aşamalarda şekillendirilebilen yapılar üretilebilmektedir. Nihai ürünlerin mekanik ve bariyer (oksijen, nem, ışık vb.) gibi birçok özelliği istenilen düzeyde ayarlanabilmektedir [1-4].

Poliüretan ve Bio-Bazlı Poliüretanın Otomotiv Sektöründeki Kullanımı

1. Giriş 

Günümüzde plastik, insan hayatının vazgeçilmez parçalarından biri haline gelmiştir. Greene, 1950'den 2015'e kadar küresel plastik tüketiminin 2 milyon tondan 440 milyon tona çıktığını ve plastiğin çelik ve çimento dışında en çok kullanılan insan yapımı malzemelerden biri olduğunu bildirmiştir. Çok yönlülüğü, uygun maliyeti ve hafifliği nedeniyle plastiğin %42'si ambalaj malzemesi olarak kullanılırken; diğer başlıca kullanım alanları otomotiv, inşaat, havacılık ve elektrik mühendisliği olarak karşımıza çıkmaktadır [1].

2. Otomotiv Sektöründe Plastiklerin Önemi

Otomotiv mühendisleri için ilk öncelik, bir otomobilin ağırlığını azaltmaktır, çünkü bu doğrudan yakıt ekonomisi ile ilgilidir. Örneğin, öncekilerden (daha büyük motorlar) daha iyi performansa sahip daha küçük motorların geliştirilmesi gibi ilerlemeler toplam ağırlığın azaltılmasına katkıda bulunmaktadır. Bununla birlikte, güvenlik gereksinimlerini karşılarken yapısal parçaları daha hafif yapmak, ağırlığı azaltmak için kritik bir nokta olmaya devam etmektedir. Bir yandan, kritik parçalarda kullanmak amacıyla daha ince güçlü çelik paneller oluşturmak ağırlığı önemli ölçüde azaltmaktadır. Diğer yandan, yapısal bütünlüğü sağlamak amacıyla kritik olmayan bileşenler için, plastik kompozitler gibi daha hafif malzemelerin kullanımı tercih edilmektedir [2].

Termoform Kalıplarında İtici Tasarımları ve Uygulama Parametrelerinin Belirlenmesi

Özet

Yaptığım bu çalışmada, termoform ürünlerin üretiminde kullanılan iticilerin, kalıplama esnasında form üzerindeki etkisi ve doğru itici tasarımlarının nasıl olması gerektiği uygulamalı olarak incelenmiştir. Termoform, çalışma prensibi olarak şekillendirme sıcaklığında ısıtılmış olan levhanın vakumlu veya üflemeli olarak form alması prensibine dayanır. Termoform ürünlerde en önemli kısım form üzerindeki duvar kalınlıkların her tarafta eşit şekilde dağılmış olmasıdır. Bunun sağlanması içinde ilk olarak levha üretim prosesinin standartlara uygun üretilmiş olması, üretim anında da levhanın ön ısıtmadan geçmesi, levhanın homojen ısıtılması, kalıp hava tahliye deliklerinin doğru açılması, kalıbın ve itici maçanın ısısının prosese uygun olması ve de iticinin formunun kalıp formuna uygun tasarlanmış olması gerekmektedir. Yapmış olduğum bu çalışmada, ambalaj makineleri sanayisinde üretilen bardak su paketlemesi yapan termoform makinelerinde kalıplama esnasında elde edilen bardak formunun homojen şekillenememesi ile otomatik kolileme esnasında ve kolideki diziliminde yaşanan istifleme sorunlarını çözmek aynı zamanda homojen form sağlanması ile birlikte daha ince levha kullanarak üreticiye malzeme maliyetlerinde kazanç sağlanması hedeflenmektedir. Deneysel çalışma için tam otomatik bardak dolum kapaması yapan termoform makinesi ve üretim koşulları oluşturulmuş mevcutta kullanılan 700 mikron termoplastik malzemelerden (PET) Polietilen Tereftalat levhası ve itici malzemesi olarak da Polietilen malzeme kullanılmıştır. Kalıp olarak standart bardak formu kullanılarak çeşitli formda iticiler ile şekillendirme yapılmıştır ve iticilere göre çıkan formların duvar kalınlıkları raporlanarak çıkan veriler karşılaştırılmıştır.

Anahtar kelimeler: Termoform, İtici, Üfleme, Vakum, Polietilen Tereftalat

Şirketler için dijital dönüşümün yolu PLM’den mi geçiyor?

Giriş

Ürün yaşam döngüsü yönetimi (PLM), şirketleri ileri otomasyon ve bağlantılı sistemler dünyasına götüren dijital dönüşümün kritik bir bileşenidir. Peki PLM dijital dönüşümün neresindedir?

Dijital dönüşüm karşımıza basitçe dört düzeyde çıkmaktadır. İlk ikisi PLM’le doğrudan alakalı değildir. Seviye 1, yeniden markalama ve yeniden etiketleme, var olan bir şeyi alıp dijital dönüşüm olarak adlandırmakla ilgilidir denebilir. Seviye 2 ise, mevcut bir BT ürününe yeni özelliklerin ve işlevlerin eklenmesidir ve buna dijital dönüşüm denir. Diğer uçta, 4. seviye dijital dönüşüm yer almaktadır. Bu internet, World Wide Web, veritabanı teknolojisi, GPS veya telekomünikasyon gibi BT bileşenlerinin kullanımı olmadan mümkün olmayacak yeni bir iş alanı veya şirketin yaratılmasıdır. Örnek vermek gerekirse, Amazon, Google, Uber, Facebook ve LinkedIn gibi şirketlerin yaratılmasına yol açan dijital dönüşümdür. İlk iki seviye ile dördüncü seviye arasında 3. seviye dijital dönüşüm yer almaktadır. Bu seviyede mevcut bir şirkete dijital dönüşüm uygulanır. Bu, daha çok şirketi değiştirmekle ilgilidir. Ancak bu durum sadece yeni dijital teknolojilerin ve hizmetlerin uygulanmasından kaynaklanan bir değişiklik değildir. Bundan çok daha fazlasını içermektedir. “Paradigmayı değiştirmek, bir şeyi yapmanın önceden onaylanmış yolunu değiştirmek” anlamlarına gelen bir dönüşümdür. Bu, “yalnızca teknolojik bir değişim değil, aynı zamanda örgütsel, kültürel ve yönetsel bir değişimdir”. Dijital teknolojilerden yararlanarak stratejileri, ürünleri ve süreçleri yeniden işlemekle ilgilidir. İş modellerinin ve yetkinliklerin derin dönüşümü; organizasyonel modeller, iş süreçleri ve uygulamaları gibi pek çok alanı kapsamaktadır. PLM ile ilgili olan bu üçüncü dijital dönüşüm seviyesidir.

Doypack Ambalajların Temel Özellikleri ve Üretimi

Özet

Ayakta duran poşet olarak bilinen doypack ambalajlar, ambalaj sektöründe diğer ambalajlardan bu özelliği ile öne çıkmaktadır. Bununla birlikte tekrar açılıp kapanabilme özelliği de ürünlerin tüketim süresinin uzatılması açısından önemlidir. Doypack ambalajlar morfolojik olarak katmanlı film yapısına sahiptir. Bu katmanlar genellikle plastik filmlerin kombinasyonları veya alüminyum, kraft kâğıt, metalize film olabilmektedir. Bu sayede hemen hemen her özelliğe ve kullanım alanına göre doypack ambalaj üretilmektedir. Ancak kullanılan malzemeler değiştikçe üretim, laminasyon ve paketleme yöntemleri de değişmektedir. Bu derlemede doypack ambalajların gelişim süreci, temel özellikleri, avantajları, kullanım alanları ve üretimi ele alınmıştır.  

1. Giriş 

Doypack ambalajlar 1960’lardan günümüze kadar birçok sektörde ürünlerin muhafaza edilmesinde, taşınmasında kullanılan ve rafta, dolapta stabil bir şekilde durabilmesini sağlayan ambalajlardır 1. Genellikle ayakta duran poşet veya stand-up poşet olarak bilinen doypack ambalajlar, tabanında bulunan körükler ve yukarı doğru incelen geometrisi sayesinde rafta veya dolapta stabil bir şekilde ayakta durabilmektedir. Sözlük anlamı ise tozları ve içecekleri tutmak için yaygın olarak kullanılan, dik durmak üzere tasarlanmış sızdırmaz plastik torbadır 1.

Fiziksel Buhar Biriktirme Yönteminde Alüminyum Kaplanacak Plastik Malzeme Türünün Yapışma Performansına Etkisi

Resim 4. Numunelerin aparata dizilimiÖzet

Plastikler, düşük maliyet, kolay şekillendirilebilirlik, kimyasallara karşı direnç, ısı ve elektrik direnci vb gibi özelliklerinde dolayı günlük hayatımızda yaygın olarak kullanılmaktadır. Buna karşın birçok plastik malzeme estetik uygulamalarda yetersiz olması ve ışığı soğurması nedeniyle bazı uygulamalar için uygun olmamaktadır. Endüstriyel uygulamalarda plastiklerin bu eksikliğini gidermek için kaplamalar yapılarak sorun giderilmektedir. Plastikler yüksek sıcaklıkta katı fazını muhafaza edemediklerinden dolayı düşük sıcaklıkta yapılan kaplamalara uygundur. En sık kullanılan kaplama yöntemlerinde biri fiziksel buhar biriktirme yöntemidir. Bu yöntemde kaplama sıcaklığı düşük olduğundan dolayı kaplama malzemesinin plastik ürün üzerine yapışması ciddi bir sorundur. Bu makalede otomotiv sanayinde kullanılan bir plastik ürün STM D 3359-87 standardına göre alüminyum malzemesi ile kaplanmış ve farklı parametrelerin yapışma mukavemetine etkileri incelemiştir.

Anahtar Kelimeler: Plastiklerin kaplanması, Fiziksel Buhar Biriktirme (FBB), Alüminyum kaplama, Metalizasyon.

Hava Kabarcıklı Polimerik Ambalaj Filmlerinin Çeşitleri ve Kullanım Alanları

Özet

Yaygın olarak taşımacılık sektöründe paketleme amacıyla kullanıldığı bilinen hava kabarcıklı polimerik ambalaj filmleri; sağlık, izolasyon, sanat gibi birçok farklı kullanım alanında da karşımıza çıkmaktadır. Hava kabarcıklı polimerik ambalaj filmlerinin üretiminde farklı polimerler kullanılabilmesi, hava kabarcığının morfolojik ve estetik özellikleri ve kullanılan laminasyon malzemesi (köpük, metalize film, alüminyum folyo, kraft kâğıt) gibi parametreler dikkate alınarak, ambalajın kullanılacağı amaca göre çeşitli özelliklerde ürünlerin piyasa sunulması mümkündür. Bu makalede hava kabarcıklı polimerik ambalaj filmlerinin kullanım alanları ve çeşitlerine göre sınıflandırması ele alınmıştır.

1.Giriş

Genellikle taşımacılık sektöründe kullanımı ile aşina olduğumuz, yaygın adı ile ‘pat pat’ yani hava kabarcıklı polimerik ambalaj filmlerinin tarihçesi 1950’li yılların sonlarına dayanmaktadır. Duvar kâğıdı geliştirmek amacıyla çalışmalara başlayan iki bilim insanı, tesadüfen hava kabarcıklı polimerik ambalaj filmlerini üretmişlerdir [1].

Taşıt Tamponlarında Kullanılan Termoplastik Kompozitlerin Darbe Dayanımı Özelliklerinin İncelenmesi

ÖZET

Gelişen teknoloji ile otomotiv endüstrisindeki yenilikler, alternatif malzemelerin kullanımını her geçen gün arttırmaktadır. Bununla birlikte, taşıt sayısının artışı ile taşıt güvenliği de ön plana çıkmıştır. Yüksek güvenlik düzeylerine sahip, daha az yakıt tüketen otomobillerin geliştirilmesi ve maliyeti düşük üretim yöntemlerine odaklanılmaktadır. Bu isteklerin gerçekleştirilebilmesi uygun tasarım, hafif ve darbe sönümleme özelliği iyi olan malzemelerin kullanımı ile oluşturulacaktır. Alternatif malzemelerden biri olan termoplastik kompozit malzemeler düşük ağırlık, yüksek özgül mukavemet ve geri kazanabilirlik özellikleri ile araç çarpışma elemanlarında sıklıkla kullanılmaktadır. Bu çalışmada termoplastik kompozit malzemelerin (TKM) farklı hızlardaki çarpışma esnasında darbe özellikleri ve deplasman davranışları incelenmiştir. İncelenen çalışmalar sonucunda elde edilen veriler ile absorbe edilen enerji-uzama, gerilme-yer değiştirme ve hız-zaman grafikleri aktarılmıştır.

Anahtar kelimeler: Ön Tampon, termoplastik kompozit malzeme, darbe testi, çarpışma analizi

1.Giriş

Otomotiv, uzay, havacılık, savunma sanayi gibi farklı endüstri alanlarındaki hızlı teknolojik gelişim ve artan rekabet, yüksek performansa sahip yenilikçi ürünlerin arayışlarını hızlandırmıştır [1]. Mühendislik malzemelerinde kullanım alanına göre esneklik, hafiflik, darbe dayanımı, yüksek korozyon direnci, eğilme dayanımları, enerji sönümleme ve ısıl dayanım gibi özellikler aranmaktadır. Bu ihtiyaca karşılık vermek üzere, yeni kompozit malzemeler geliştirilmeye başlanmış ve kullanım alanları gün geçtikçe yaygınlaşmıştır [2]. Otomotiv sektöründe yeni düzenlemeler ile düşük CO2 salınım ve yakıt tüketimi özelliğine sahip ve bununla birlikte yüksek performans sergileyen araçların geliştirilmesi için araç hafifletme çalışmaları kapsamındaki araştırmalarla birlikte, araçlar üzerinde bulunan metal bazlı parçaların toplam ağırlığının oldukça fazla olduğunu görülmüş ve alternatif malzeme olması amacıyla kompozit malzemelere yönelim artmıştır [3].

Endüstri 4.0 Uygulamalarında Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi

Özet

Endüstri 4.0 kavramının hayatımıza girmesiyle beraber endüstride yaşanan değişimler beraberinde yeni teknoloji ihtiyaçlarını da getirmiştir. Bu teknolojilerin geliştirilmesi ve birbiriyle senkronize bir şekilde çalışabilmeleri, Endüstri 4.0 sistemlerinin hızlı bir şekilde hayata geçirilebilmesine veya uygulanabilmesine izin vermektedir. Birçok sistemin tek çatı altında toplanıp en hızlı ve optimize biçimde hayata geçirildiği ürün yaşam döngüsü yönetimi Endüstri 4.0 çalışmalarının hızlandığı dönemlerde ihtiyaç duyulan verimli çalışma ortamını bizlere sunmaktadır. Endüstri 4.0’ın ve bu sistemin temellerinden birisini oluşturan ürün yaşam döngüsü yönetiminin, teknolojik devrimlerin hızlandığı bu dönemde birbirlerini tamamlayan iki yapı taşı olduğu görülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Endüstri 4.0, Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi

1.Giriş

Endüstri ya da sanayi kavramı yıllarca sürekli olarak değişime uğramış olan bir faaliyet dalıdır. Üretimde kullanılan yöntemler ve üretim süreci yönetimi her geçen gün değişime uğramaya devam etmektedir. Söz konusu değişim sadece üretim işlemleri ya da sanayiyi değil, ülkelerin toplumsal demografik yapılarını, kültürlerini ve ekonomik durumlarını etkilemiş ve hatta ülkelerin haritalarının yeniden çizilmesine dahi neden olmuştur. Bu değişimin ilk başlangıcı olarak kabul edilen durum 18. yüzyılın ortalarında İngiltere’de başlayan değişim akımıdır. Daha sonra bu eğilim zamanla bütün Avrupa’ya ve tüm dünyaya yayılmıştır. 

Hava kabarcıklı polimerik ambalaj filmlerinin özelliklerine göre sınıflandırılması

ÖZET 

Kargo ve ambalaj sektöründe sıkça adını duyduğumuz ve günlük hayatta karşımıza çıkan hava kabarcıklı polimerik ambalajların performansını etkileyen en önemli faktörler, kullanılan polimerin cinsi ve film morfolojisidir. Hedeflenen özellikler, kullanım yeri ve amacına göre belirlenmekte ve polimer çeşidi, hava kabarcıklarının boyutu, yoğunluğu, hacmi, film gramajı, film kalınlığı, tabaka sayısı, laminasyon tabakasının olup olmaması gibi birçok parametre dikkate alınarak sağlamaktadır.  Bu makalede, piyasada bulunan hava kabarcıklı polimerik ambalajların tabaka sayısına, hava kabarcığının geometrisine ve optik özelliklerine göre sınıflandırılması ele alınmıştır. 

1.Giriş

Günümüzde, bir şekilde her eve mutlaka girmiş olan hava kabarcıklı polimerik ambalajlar çeşitli formlarda karşımıza çıkmaktadır. Kullanıldığı alana göre büyük ya da küçük kabarcıklardan oluşabilen bu filmler, farklı polimerler kullanılarak farklı renklerde, farklı katman sayılarında üretilebilen,  piyasada birçok çeşidi bulunan ürünlerdir. Her çeşit morfolojik olarak incelendiğinde farklı özellikler karşımıza çıkmaktadır. Örneğin; kırılabilir küçük eşyaların taşınmasında kabarcıkları daha sık ve küçük olanlar tercih edilirken, daha büyük eşyaların taşınmasında büyük hava kabarcıklı polimerik ambalajlar kullanılmaktadır. Özel hediyelik olabilecek eşyalarda albeniyi artıracak ve özenilmiş hissi verecek farklı renkleri kullanılırken, bunların önemli olmadığı durumlarda şeffaf olarak üretilebilmektedir. Balon hacimi, tabaka sayısı, film kalınlığı paketlenecek eşyanın özelliğine ve taşıma şartlarına göre seçilirken bu değişkenlerin optimize edilmesiyle beklenilen performans hedeflerine ulaşılabilmektedir. İlk bakışta görsel olarak dikkat çeken özelliklerinin yanında, hava kabarcıklı polimerik ambalaj filmlerinin yapısal özellikleri de taşıma ve depolama alanlarında çevresel faktörlere uygun olması ve ambalaj olarak kullanılacağı ürünle uyum sağlaması gerekmektedir. 

PET Şişe Üretiminde Hammadde Kurutucu, Dozajlama ve Diğer Yardımcı Ekipmanların Önemi

PET şişeler gıda, kozmetik, medikal ve temizlik ürünlerinin ambalajlanması için diğer plastiklere göre daha sağlıklı olması, darbe dayanımının yüksek oluşu, taşıma kolaylığı, düşük gaz geçirgenliği, ekonomik ve geri dönüştürülebilir olması gibi nedenler ile yaygın olarak kullanılmaktadırlar.

PET şişe işleme endüstrisinde kullanılan makine yardımcı ekipmanlarından biri olan plastik hammadde kurutucularının üretim maliyetleri ve ürün kalitesi üzerinde önemli etkileri bulunmaktadır.

PET şişe üretimi iki farklı üretim tekniği kullanılarak yapılmaktadır:

1. Enjeksiyon makinesi ile PET preform üretimi ve sonra bu preformların şişirme makinesinde şişirilerek yapılan üretim

2. Tek kademe (one-stage) enjeksiyon şişirme makinesi (ISBM) kullanılarak tek makinede preform ve şişirmenin yapıldığı üretim

Her iki üretim tekniğinde de yüksek kalitede bir ürün alabilmek için PET hammaddesinin işleme makinesine gönderilmeden önce 50 ppm (%0,005) veya altında bir nem değerine kadar kurutulması gerekir ki bu değere geleneksel sıcak havalı kurutucular kullanılarak ulaşmak kesinlikle mümkün değildir. Talep edilen nem değerine ulaşmamızı sağlayacak kurutucu tipi desikant (nem alıcılı) kurutucu ya da vakumlu tip kurutuculardır.

Kalite Yönetim Sistemleri ve Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi -2-

Özet

Hızla gelişen teknoloji ve insanların mal ve hizmetlerden beklentilerinin değişmesiyle beraber mal ve hizmet sunan firmaların buna ayak uydurması ve sistemlerini entegre etmesi pazarda rekabetçi olarak kalabilmesi açısından önemlidir. Akıllı malzemelerin üretimlerde yer almaya başlaması, firmaların süreçlerini yazılım sistemleri üzerinden kontrol etmesi hatta otomasyon üretim hatlarının yaygınlaşmasıyla üretim kalitelerinin kontrolü önem kazanmıştır.  Kalite yönetim sistemleri (KYS) firmalara uluslararası piyasalarda belirlenmiş özelliklerde mal ve hizmet sağladıklarını belgelemelerini sağlar. Firmalar müşteri memnuniyetini sağlamak ve ürünlerinin yaşam döngüsünü takip edebilmek için kalite yönetim sistemleriyle dizayn, mühendislik, üretim, tedarik zinciri ve bakım-onarım süreçlerini entegre eder. Firmaların çoklu teknolojiler, tedarikçiler ve farklı malzeme çeşitleri kattıkları mal ve hizmetlerini küresel alanda yönetmesi, yeniliklere uyum sağlaması ve mal-hizmet kârlılıklarını üst düzeye çıkartması gereklidir. Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM) uygulaması firmaların kurduğu organizasyonun beraber çalışması ve süreçlerinin yönetiminin kontrolünü sağlar.   

Birinci bölümü bir önceki 276.Ekim sayısında yayınlanan makalemizin ilk bölümünde yeni ürün tasarlayan firmalar için PLM’nin önemi ve kullanım amaçlarından, firmaların KYS ile sahip olacağı yönetim bakış açısından ve KYS’nin gelişen teknolojiyle beraber dijitalleşmesinden bahsedilmiştir. 

Makalemizin ikinci bölümünde ise, kalite yönetim sisteminin süreçlerinin ürün yaşam döngüsü kavramlarıyla entegrasyonundan bahsedilir ve bu süreçlerde PLM’nin katacağı değerler vurgulanmaktadır. Gelişen üretim teknolojileri ve KYS sistemi kullanan güç jeneratörleri üreten bir işletmede yapılan çalışma örneği yer almaktadır. Yaşam döngüsü entegrasyonuyla ilgili faydaların ölçümü, satış sonrası/bakım aşamalarına odaklanılmıştır.

Hidrojellerde Çapraz Bağlanma

Özet

Sulu ortamda şişme, pH, sıcaklık veya diğer uyaranlara duyarlılık, kendi kendini iyileştirme gibi özelliklerinden dolayı kendiliğinden oluşan iletken, şekil hafızalı ve süper moleküler dahil olmak üzere çeşitli hidrojel türleri geliştirilerek çok çeşitli uygulamalarda kullanılmaktadır. Hidrojeller, fiziksel, kimyasal veya biyolojik yollarla çapraz bağlanmış hidrofilik polimer zincirlerinden oluşan üç boyutlu ağ yapısında olup yüzey gerilimi ve kılcal kuvvetlerden dolayı ağ yapısı içinde büyük miktarda suyu şişmiş halde tutabilirler. Bu çalışmada, çapraz bağlanmanın ve çapraz bağlayıcı özelliklerinin hidrojelin özellikleri üzerindeki etkisi, çapraz bağlayıcılar ve çapraz bağlanma mekanizmaları tartışılmıştır. Çalışmanın bu konuda yapılacak çalışmalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Hidrojel, çapraz bağlayıcı, çapraz bağlanma mekanizması

Giriş

Hidrojeller, sulu ortamda şişme, pH, sıcaklık veya diğer uyaranlara duyarlılık gibi özel özelliklerinden dolayı çok ilgi çekmiştir. Son yıllarda çevreye duyarlı, kendi kendini iyileştiren, kendiliğinden oluşan iletken, şekil hafızalı ve süper moleküler hidrojeller dahil olmak üzere çeşitli hidrojel türleri geliştirilmiş ve özellikleri çok çeşitli uygulamalarda incelenmiş ve test edilmiştir. Son birkaç yılda, yumuşak robotlardan doku mühendisliğine kadar geniş bir uygulama yelpazesine sahip kendi kendini iyileştiren hidrojellerin geliştirilmesine büyük bir ilgi vardır [1]. 

Ambalaj Hatlarında Kirlenmenin ve Statiğin Kontrol Edilmesi

Statik elektrik, malzemeler üzerindeki elektrik yüklerinin dengesizliğiyle oluşur. Ambalaj, etiket dönüştürme hatlarında hem üretime hem iş sağlığı ve güvenliğine zarar verir. Doğru statik kontrol sistemleri ile bu sorun giderildiğinde yüksek kaliteli ürünler ortaya çıkar. 

Statik kontrol ve web temizleme sistemleri ambalaj endüstrisinde hayati bir rol oynuyor. Web yüzeylerinde oluşan kontaminasyonu/kirliliği gidermek için sahip oldukları gelişmiş kapasite; üretim ve ıskarta ürünlerle ilgili sorunları önler, bu da yüksek kaliteli ambalaj ve baskı ürünlerini elde etmek için kullanımını gerekli kılar. Koronavirüs salgını ambalaj endüstrisinde daha önce görülmemiş engeller oluştururken, ambalaj malzemelerine nasıl bulaştığını ve genel etkinin ne olduğunu anlamak her zamankinden daha önemli hale geldi.

Bir web hattının toz, kir ve çeşitli parçacıkları üzerine çekmesinin temel iki nedeni olabilir. Bunlar; hareket halindeki bir webin yarattığı sınır tabaka veya statik yükün oluşmasıdır. Sınır tabaka, web’in hareket halindeyken ortamda yer alan havayı beraberinde sürüklemesi sonucu oluşur. Sürüklenen hava beraberinde taşıdığı kontaminasyonu alt katmana doğru çekerek, katmanın altına ya da web hattının yüzeyine hapsedebilir ya da katmanın içinde tutabilir. 

Kalite Yönetim Sistemleri ve Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi -1-

Özet

Hızla gelişen teknoloji ve insanların mal ve hizmetlerden beklentilerinin değişmesiyle beraber mal ve hizmet sunan firmaların buna ayak uydurması ve sistemlerini entegre etmesi pazarda rekabetçi olarak kalabilmesi açısından önemlidir. 

Akıllı malzemelerin üretimlerde yer almaya başlaması, firmaların süreçlerini yazılım sistemleri üzerinden kontrol etmesi hatta otomasyon üretim hatlarının yaygınlaşmasıyla üretim kalitelerinin kontrolü önem kazanmıştır. 

Kalite yönetim sistemleri (KYS) firmalara uluslararası piyasalarda belirlenmiş özelliklerde mal ve hizmet sağladıklarını belgelemelerini sağlar. Firmalar müşteri memnuniyetini sağlamak ve ürünlerinin yaşam döngüsünü takip edebilmek için kalite yönetim sistemleriyle dizayn, mühendislik, üretim, tedarik zinciri ve bakım – onarım süreçlerini entegre eder.

Firmaların çoklu teknolojiler, tedarikçiler ve farklı malzeme çeşitleri kattıkları mal ve hizmetlerini küresel alanda yönetmesi, yeniliklere uyum sağlaması ve mal-hizmet karlılıklarını üst düzeye çıkartması gereklidir. Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM) uygulaması firmaların kurduğu organizasyonun beraber çalışması ve süreçlerinin yönetiminin kontrolünü sağlar.   

Baskı Mürekkeplerinin Direnç Özellikleri

Baskı sürecinde mürekkebin çok değişik koşullara uyma zorunluluğu vardır. Mürekkep haznede, merdanelerde ve kalıp yüzeyinde kurumamalıdır. Ancak merdanelerde homojen dağılabilmeli ve ince bir film halinde tutunabilmeli, oradan da baskı altı malzemesine aynı incelikte transfer edilerek yüzeyinde kısa sürede kurumalıdır.

Matbaa mürekkeplerinde yüksek renk şiddeti, yüzeysel parlaklık, yüksek adezyon, iyi transfer ve baskı stabilitesi, laminasyona uygunluk gibi görsel ve fiziksel özellikler aranır. Ancak mürekkebin gerek baskı materyaline iyi tutunabilmesi ve gerekse baskı sonrası fiziksel ve kimyasal etkenlere karşı mukavemetinin olması yani görsel özelliklerinin bozulmaması için aşağıdaki fiziksel ve kimyasal özellikleri de taşıması gerekir [Tablo 1].

Tablo 1. Mürekkeplerin fiziksel ve kimyasal özellikleri

  • Yüzeysel Parlaklık
  • Dayanıklılık
  • Sürtünme Direnci
  • Ürün Direnci (Yağ, sabun, alkali ve asit vb.)
  • Isı Direnci (max.150–200°C)
  • Işık Haslığı
  • Yüksek Çizilme Direnci
  • Nitro Dayanımı
  • Migrasyon Direnci

Çift Cidarlı Borularda Polimerin Isıtılması

Çift cidarlı borulara “ceketli borular”da denmektedir. Ortak eksenli, büyük çaplı borunun içine geçirilmiş küçük çaplı boruyu barındıran sisteme çift cidarlı veya ceketli borular denir. Ceketli borular genel olarak sıcak akışkanın taşınması için kullanılır ve içinden geçen diğer akışkanın sıcaklığını korur. Çift cidarlı borular, binalarda, gemilerde ve boru hatlarında kullanılır.

Bu çalışmada çift cidarlı borularda polimer ve polimeri ısıtan akışkanın, SolidWorks programı aracılığıyla, akış simulasyonu gerçekleştirildi. Polimerin, çift cidarlı borularda ısıtılmasında ters akış prensibinden yararlanıldı. Ters akış prensibinin daha iyi anlaşılması için bu simülasyon çalışması yapıldı.

İç kısımda sağ tarafa giden polimer sarı renkli, dış kısımda ise sola doğru giden ve polimeri ısıtan akışkan kırmızı renklidir. İki akışkanın birbirine zıt yönde hareket etmesine “ters akış prensibi” denir. Akışkanların birbirine göre akışları verimlilik açısından oldukça büyük bir öneme sahiptir. Verimliliğin maksimum düzeyde olduğu akış türü ters akıştır. Verimlilik maksimum düzeyde olduğu için polimerin ısıtılmasında bu prensipten yararlanılır.

Hava Kabarcıklı Polimerik Ambalaj Filmlerinin Üretimi

Özet

Son yıllarda kargo sektörünün gelişmesi ve her çeşit ürünün son kullanıcılara ulaştırılmaya başlanması ile birlikte ürünlerin sağlam teslimatı büyük bir önem kazanmıştır. Bu bağlamda ürünlerin zarar görmeden ve kırılmadan taşınması amacıyla hava kabarcıklı polimerik ambalajlar oldukça sık tercih edilmeye başlanılmıştır. Ürünü korumasının yanı sıra hafif, kolayca bulunabilir, ucuz olmaları ve sonrasında insanlar tarafından stres atma amacıyla kullanılmaları ile hava kabarcıklı polimerik ambalajlar oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Birçok farklı sektörde kullanılan bu ambalaj malzemelerinin tesadüfen ortaya çıkışının üzerinden neredeyse 65 yıl geçmiştir. Günümüzde de sıkça kullanılan hava kabarcıklı polimerik ambalajların üretiminde kullanılan polimerler, üretim koşulları ve makine özellikleri bu çalışmada ele alınmıştır.

Alglerden Biyoplastik Üretimi

Özet

Plastik malzemelere yönelik artan küresel talep, doğada ciddi plastik atık kirliliğine neden olmuştur. Bu kritik sorun hem deniz yaşamını hem de çevreyi olumsuz etkilemektedir. Plastik kirliliğini azaltmak için yapılan işlemler örneğin; plastik geri dönüşümü, yakma ve depolama ve kimyasal işlemler çözüm olmamaktadır. Bu nedenle sürdürülebilir, toksik olmayan, biyolojik olarak parçalanabilen, petrol bazlı plastiklerin yerini alabilecek çevre dostu plastikler üretilmelidir. Algler, özellikle mikroalgler, gıda kaynaklarıyla rekabet etmedikleri, atık kaynaklarda büyüme yeteneğine sahip oldukları ve yüksek değerli ürünler sağlayabildikleri için biyoplastik üretiminde potansiyel olarak iyi bir kaynaktır. Ayrıca, mikroalglerden biyoplastik üretimi daha sürdürülebilir bir çözüm sunarak hem döngüsel ekonomiye hem de biyoekonomiye katkıda bulunabilir. Ek olarak, alglerden üretilen biyoplastikler, petrol bazlı plastiklerle aynı özelliklere sahip olmakla birlikte, doğada biyolojik olarak parçalanabilir olmaları sayesinde petrol bazlı plastiklere üstünlük sağlarlar. Bu derleme, biyolojik esaslı kaynaklardan, özellikle alglerden türetilen biyoplastikler, üretim yaklaşımları ve sınırlamaları hakkında yeni bir bakış açısı sunmaktadır.

Anahtar kelimeler: biyoplastik, mikroalg, biyobozunur

Abstract

The increasing global demand for plastic materials has caused a serious pollution of plastic in the environment. This critical problem adversely affects both marine life and the environment. Actions taken to reduce plastic pollution, for instance; plastic recycling, incineration and storage and chemical processes are not solutions. Therefore, sustainable, non-toxic, biodegradable, environmentally friendly plastics that can replace petroleum-based plastics must be produced. Algae, especially microalgae, are potentially a good source for the production of bioplastics, as they do not compete with food sources; have the capability to grow in waste waters, and can ensure high-value products. Moreover, bioplastic production from microalgae can contribute to both the circular economy and the bioeconomy by providing a more sustainable solution. In addition, algae-based bioplastics have the same properties as petroleum-based plastics, but are superior to petroleum-based plastics by being biodegradabable in nature. This review offers a new perspective on bioplastics derived from biobased sources, especially algae, their production approaches and limitations.

Key words: bioplastic, microalgae, biodegradable

Yalova Üniversitesi Polimer Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğrencilerinin Başarısı

Yalova Üniversitesi Polimer Malzeme Mühendisliği öğrencilerinden Mukaddes Şevval Çetin, Aybüke Sultan Demirel ve Rumeysa Betül Aydoğdu yaptıkları akademik çalışmalarla kısa sürede birçok başarıya imza attılar. 

Yalova Üniversitesi Polimer Malzeme Mühendisliği Bölümü’nden derece ile mezun olan ve Toprakcı Research Group ile birlikte çalışan Mukaddes Şevval Çetin, Aybüke Sultan Demirel ve Rumeysa Betül Aydoğdu TÜBİTAK’tan aldıkları bursların yanı sıra 2021 yılında uluslararası ve ulusal dergiler tarafından yayınlanmaya hak kazanan çalışmalarıyla dikkat çektiler.

Yüksek Lisans Öğrencisi Mukaddes Şevval Çetin’in yüksek lisans tez çalışması uluslararası “Composites Part B: Engineering” (IF:9) dergisinde yayınlandı.

Reklam Alanı

Reklam Alanı

Reklam Alanı

Reklam Alanı